SUR AJANS/ÖZEL
Diyarbakır’da gazeteci, foto muhabiri Sertaç Kayar’ın deprem döneminde kentte çektiği bir fotoğraf dünyaca ünlü Time Dergisi’nin 2023 yılına damga vuran en iyi 100 fotoğrafı arasında yer aldı.
Gazeteci Sertaç Kayar, fotoğrafın hikayesine ilişkin Sur Ajans’a konuştu.
‘O günlerde aklımızdaki tek şey günün sonunda nereye gideceğimizdi’
Deprem sürecinde yaşadıklarına ve mesleğini sürdürme çabasına değinen Kayar, şunları söyledi: “Deprem sürecinde çekilen fotoğrafların böylesine yankı uyandıracağını ve dünyaca ünlü bir dergide 2023 yılının en iyi 100 fotoğraf arasında yer alacağı aklımın ucuna dahi gelmiyordu. Çünkü, deprem sürecinde biz de aynı şekilde birer depremzedeydik, mağdurduk, evimizden çıkmıştık. Tabii sürecin tüm zorluğuna rağmen bir taraftan da işimizi yapmaya, mesleğimizi sürdürmeye çalışıyorduk. O günlerde aklımızdaki tek şey günün sonunda nereye gideceğimizdi. Nerede kalacağız, neresi barınma için risksizdir, kafamızı meşgul eden şeyler bunlardı. Tabii depremden çok sonraki süreçlerde fark ettim, bu fotoğraf Türkiye’deki depremi dünya kamuoyuna duyuran fotoğraflardan bir tanesi. Newyork times, The Guardian, BBC gibi dünyaca ünlü birçok gazetenin manşetinde yer alarak yaşanan bu acıyı dünya kamuoyuna servis ettiğimi gördüm. Tabii yaşadığımız gerçekten acı bir tabloydu. Bu fotoğraf da o dönem yaşanan bir acının fotoğrafıydı. Böylesi bir acının içinden yansıyan bu fotoğraf karesinin en iyi 100 fotoğraf arasına girmesi de mesleki olarak mutlu ediyor.”
‘Dileğim, acının olmadığı başka iyi konulara ilişkin çektiğim fotoğrafların ilgi görmesi’
Fotoğraf karesinde yer alan çocuğun depremde tüm yakınlarını kaybetmiş olduğunu hatırlatan Kayar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Depremde tüm yakınlarını kaybeden bu çocuğun fizik tedavi gördüğünü öğrendim. Bu fotoğrafın hikayesi de bir o kadar acı. Dileğim, acının olmadığı başka iyi konulara ilişkin çektiğim fotoğrafların ilgi görmesidir. Ama maalesef doğal afetler de hayatımızın bir gerçekliği. Önlem alınması durumunda ise acıların daha minimize olacağını düşünüyorum.”