Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Süleymaniye kentinde katledilen Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, gazeteci Nagihan Akarsel için Cihanbeyli ilçesinde 13 Ekim 2022’de düzenlenen cenaze törenini takip eden JINNEWS muhabiri Dilan Babat ve Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Fırat Can Arslan hakkında “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gazeteci Babat, Ankara Adliyesi’nden, gazeteci Fırat Can Arslan ise başka bir dosyadan tutuklu bulunduğu Sincan F Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
‘Kimseyi hedef göstermedik’
SEGBİS üzerinden savunma yapan Babat, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek, gazetecilik faaliyeti yürüttüklerini belirtti. Babat, “Biz kimseyi hedef olarak göstermedik. Ben ve meslektaşım Fırat, alay komutanı tarafından ‘sizi buradan sürerim kimse sizin cesedinizi bulamaz’ diye ölümle tehdit edildik. Kadrajımızdan çekilmesini söylememize rağmen kendisi defalarca kadrajımıza girdi. Biz gözaltında tehdit edildik. Herhangi bir kamu görevlisini hedef göstermedik” diye konuştu.
‘Basın özgürlüğü ihlal edildi’
Savunma yapan gazeteci Arslan ise mütalaayı ve suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “Orada tamamen gazetecilik faaliyeti nedeniyle bulunuyordum. Jandarmanın bize gösterdiği alanda çekim yapıyorduk. Kamuyu ilgilendiren bir cenaze töreni vardı ve haber takibi yapıyorduk. Önce bize çekim için izin veren jandarma, hiçbir uyarı dahi yapmadan daha sonra bizi yaka paça gözaltına aldı. Asıl basın özgürlüğünü ihlal eden oranın alay komutanıdır” dedi.
‘Habercilik cezalandırılmaya çalışılıyor’
Mütalaaya ilişkin konuşan avukat Şevin Kaya da, Babat ve Arslan’ın beraatini talep ederek, söz konusu durumun “basın özgürlüğü” kapsamında olduğunu belirtti. Kaya, şöyle konuştu: “Burada asıl amaç basına gözdağı vermektir. Burada herhangi bir kamu görevlisi hedef gösterilmedi. Ayrıca buradaki görevlinin terörle mücadele eden bir görevli olduğuna dair bir bilgi ve belge ve delil bulunmamaktadır. Bu noktada bir görevlendirme yazıları da bulunmamaktadır. Haber yaparken müvekkiller ölüm tehdidi almıştır. Yapmış oldukları haber ve habercilikleri cezalandırılmaya çalışılıyor.”
Beraat kararı
Savunmaların ardından mahkeme heyeti, “kamu görevlilerinin ifşa edilme ve hedef göstermesine” ilişkin herhangi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, Babat ve Arslan’ın beraatine karar verdi. (Kaynak: MA)