Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), 7 gündür gözaltında tutulan meslektaşları için yaptığı açıklamada bir kez daha gözaltındaki gazetecilerin bırakılması için çağrılarını yineledi.

Gazetecilerin çalışma arkadaşları ve meslektaşları ise 8 Haziran’dan bu yana Diyarbakır’da dayanışma açıklamalarını sürdürüyor. Dün, soruşturma kapsamında kapısı çalışanlarına kapatılan Ari Yapım’ın önünden seslenen gazeteciler, bugün Jinnews bürosunun olduğu binanın önünde bir kez daha seslendi. Gazeteciler yarın ise Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin (DFG) bulunduğu binanın önünden seslenecek.

Yenişehir İlçesi Ofis semtinde bulunan Jinnews bürosunun önünde yapılan açıklamayı okuyan Jinnews muhabiri Beritan Canözer, “8 Haziran’da birçok meslektaşımız ve çalıştığı medya kuruluşlarına baskın düzenlendi.  Baskınlarda 20’si gazeteci 22 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan gazeteci arkadaşlarımız 7 gündür emniyet müdürlüğünde bekletiliyor ve halen neyle suçlandıklarını tam olarak bilmiyoruz. Meslektaşlarımız, sadece gazetecilik faaliyetlerinden kaynaklı şu an gözaltında tutuluyor. Bunun yanı sıra meslektaşlarımızın çalıştıkları prodüksiyon binaları da halen 'Arama devam ediyor' bahanesiyle polis ablukasında. Dünyada örneği olmayan bu durum aslında iktidarın asıl amacının Özgür Basını susturmak, çalışamaz hale getirmek olduğunu görüyoruz. Ne kadar kriminalize ederseniz edin, ne kadar baskı uygularsanız uygulayın hakikatin sesi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha yineliyor, tüm arkadaşlarımızın bir an önce bırakılması çağrısı yapıyoruz" dedi.

gazeteciler açıklama Diyarbakır'da gözaltında tutulan gazeteciler için açıklama yapıldı

“Dayanışmayı büyütebilirsek Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünü sağlayabiliriz”

Gözaltındaki Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan ile aynı görevi paylaşan Dicle Müftüoğlu, gazetemize yaptığı açıklamada, “Dayanışma hali aslında ilk günlerde çok daha suskundu şimdi parça parça bu meseleye dair tepkiler yükseliyor ve yükselmeye devam ediyor. Eğer bu dayanışmayı büyütebilirsek Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünü sağlayabiliriz” ifadelerini kullandı.

“Gazetecilerin iş yapması engelleniyor”

Gazetecilerin çalıştığı yerlere ait ekipmanlara gözaltı kapsamında el konulmasının hukuki olmadığı belirten Müftüoğlu, “Çalışanlar içeri alınmıyor. İçerdeki tüm malzemelere el konuldu. Yani gazetecilerin aslında iş yapmasını engellemek adına yapılan bir girişim olarak değerlendiriyoruz. Bizim halka gerçekleri ulaştırmamızı engellemeye çalıştırıyorlar” dedi.

“Bu durumu kabul etmek mümkün değildir”

Kendisinin gözaltına alındıktan bir gün sonra 20 gazetecinin gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu belirten Müftüoğlu, “Nedim Türfent ve Ziya Ataman gibi tutuklu ve kamuoyunda da aslında bilinen iki gazeteciye para yatırdığım gerekçesiyle gözaltına alındım. Maalesef ki öyle absürt bir gerekçeydi o. Bu Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğünün geldiği noktayı özetleyen bir durum. Gazetecilere yönelik baskı halinin devam ettiğini ve sürdüğünü görüyoruz. Ve bu durumu kabul etmek mümkün değildir. Yani bu arkadaşlarımızın gözaltına alınma gerekçelerini dahi bilmiyoruz. Avukatlarımıza da herhangi bir durum tebliğ edilmedi” değerlendirmesinde bulundu.

“Gazetecilerin kimlikleri ve cinsiyetleri ötekileştirerek bir dayanışma ortamı sağlanmaya çalışılıyor”

“Hiçbir baskı hali bizim gerçekleri halka ulaştırmamıza engel olamaz” diyen Müftüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü, “Dün devam ettiğimiz işimize bugün de devam edeceğiz. Gerçekleri halka ulaştıracağız. Gazetecilere yönelik baskı amasız fakatsız reddedilmesi gereken bir durum. Ama ne yazık ki Türkiye’de öylesi bir tablo var ki… Gazetecilerin kimlikleri ve cinsiyetleri ötekileştirerek bir dayanışma ortamı sağlanmaya çalışılıyor. Biz bu durumu kabul etmiyoruz tabi ki.”

SUR AJANS