Diyarbakır’da gözaltında tutulan 20 gazeteci için DİSK Basın-İŞ açıklama yaptı. Açıklamada gazetecilerin serbest bırakılması istendi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın- İş) öncülüğünde gazeteciler, Diyarbakır’da gözaltına alınan 20 gazeteciye ilişkin sendika binasında basın toplantısı düzenledi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası, DİSK Basın- İş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ortak açıklama yaptı.
İstanbul'daki gazeteciler Diyarbakır'da gözaltına alınan meslektaşları için açıklama yaptı
DİSK Basın İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren okudu.
Toplantıya, DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) üyeleri, gazeteci Tuğrul Eryılmaz, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şube Yöneticisi Çağrı Sarı, Atılım Gazetesi Editörü Hasan Polat, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm, İstanbul İl Başkanı Ferhat Encu ve çok sayıda gazeteci katıldı.
Diyarbakır'da gözaltına alınan gazeteciler için DİSK Basın İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu ortak açıklama yaptı
‘Durum gerçekten vahim ve gazetecilik boğulmak isteniyor’
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Gazeteciler her gün yeni baskılarlar karşılaşıyor. Bundan 1 yıl önce tüm meslek örgütleri olarak gazetecilere yönelik baskılar nedeniyle ‘Nefes alamıyoruz, gazetecilik boğulamaz’ diyerek Cağaloğlu’nda İstanbul Valiliği’ne yürümüştük. O günden beri gazetecilere dönük şiddet, gazetecileri kriminalize etme politikası ne yazık ki, daha da arttı. Daha geçtiğimiz günlerde Gezi eylemlerinin yıldönümünde açıklamayı izleyen çok sayıda gazeteci gözaltına alınmış, şiddet görmüştü. Bu nedenle DİSK Basın- İş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak suç duyurusunda bulunduk. Çağlayan Adliyesinde açıklama yaptık. Tüm bunlar yaşanırken, Diyarbakır’dan 21 meslektaşımızın apar topar gözaltına alındığı haberini aldık. Meslektaşlarımız 4 gündür, gerekçesiz gözaltında tutuluyor. Kendilerine hiçbir suçlama yöneltilmedi. Gözaltı yöntemi yasalara aykırı. Bilgisayarlarına, gazetecilik materyallerine usulsüzce el konuldu. Diyarbakır’daki bu toplu gazeteci gözaltılarından bir hafta önce yine bir operasyonda DFG’den Dicle Müftüoğlu gözaltına alınmıştı. Derneğin diğer eşbaşkanı Serdar Altan bu duruma tepki gösteren bir açıklama yapmıştı. Bu kez Serdar Altan gözaltında ve açıklamayı serbest bırakılan diğer eşbaşkan Dicle Müftüoğlu yapıyor. Özellikle Kürt basınına yönelik baskılar giderek artıyor. Ve ne yazık ki, bu baskılara karşı yeteri kadar ses çıkartılmıyor. Durum gerçekten vahim ve gazetecilik boğulmak isteniyor.”
TGS İstanbul Şube Yöneticisi Çağrı Sarı da gözaltı süresinin uzatılması ve avukatlara bilgi verilmemesine tepki göstererek, “Neyle suçlandıklarını Anadolu Ajansı’ndan öğrenmek zorunda kaldığımız bir Türkiye var” dedi.
'Basın yoksa bizim haber alacağımız bir mekanizma yok'
Son olarak söz alan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ise, özgür bir basınının olmadığı bir ülkede demokrasinin de olmadığını vurguladı. Toplumun da susturulmaya çalışıldığını vurgulayan Gülüm, şunları söyledi: “İktidarın yapmaya çalıştığı şey tam da bu. Seçime giden bir süreçte şunu istiyor, herkes sussun sadece AKP-MHP konuşsun. Kürt halkına yönelik uzun zamandır bir düşman siyaseti yürütülüyor. Bu saldırı dalgasının bir parçası olarak da Kürt basın emekçileri bu dalgadan payını alıyor. Bir toplum susturulmak isteniyorsa ilk basın susturuluyor. Cezaevlerini, kadınları, emekçileri, halklara, inançlara yönelik baskıları görünmez kılmak da basını susturmaktan geçiyor.” Ortak mücadele hattını örme çağrısında bulunan Gülüm, “Getirilmek istenen yeni yasayla tam da bu dönemde AKP’nin tüm yolsuzluklarını kapatmaya yarayacak bir düzenleme. Bütün bunlara karşı ortak bir mücadele hattını örmek lazım. Dayanışma gerçekleştirmek ve birlikte direnme gibi bir sorumluluğumuz var. Basın yoksa bizim haber alacağımız bir mekanizma yok. O nedenle gözaltındaki gazeteci arkadaşlarımızla herkesi dayanışmaya çağırıyoruz. Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın” diye konuştu.
“Özgür basın susturulamaz” sloganı ve alkışların ardından açıklama sona erdi.
SUR AJANS
