(SUR AJANS) DEM Parti Diyarbakır İl Örgütü, Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayları, merkez ilçe eşbaşkan adayları ile DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde (GGC) gazetecilerle bir araya geldi.
Programın açılışında konuşan DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, ilk kayyım atamasına atıfta bulundu ve “O zaman belediyeleri aldığımızda neler yaptıklarını ne tahribatlar yaptıklarını gördük. Fakat sonrasında tekrar kayyım atandığında bu kez değerlerimiz yok edilmeye çalışıldı. Ancak bizim zihinsel değişim ve dönüşümüzü yok edemediler. Bu halk hiçbir şekilde demokratik siyasetten vazgeçmedi. Sadece kendisi için değil bütün halklar için demokrasi lokomotifi oldu. Bu süreç artık kayyımların tarihin çöp sepetine gitti bir süreç olacak” dedi.
AKP'nin Kürtçe seçim kampanyasına 'X'li gönderme
Şahin konuşmasında AKP Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı ile AKP’li Bakanların Kürtçe seçim propagandasını eleştirerek, Kürtçenin Meclis’te “Bilinmeyen dil (X)” olduğu hatırlatmasında bulundu.
Seçim güvenliği
Şahin, yerel seçimlerin olduğu 31 Mart günü ise sandık güvenliğine ilişkin önlemleri aldıklarını ve tüm sandıklarda DEM Parti görevlileri ile birlikte olacaklarını aktardı ve seçim güvenliğine ilişkin ise Diyarbakır Barosu’na üye avukatların mesai harcayacağını belirtti.
Şahin’in ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayları Doğan Hatun ile Serra Bucak ve Diyarbakır merkez ilçe belediye eşbaşkan adayları gazetecilerin yönelttiği soruları yanıtladı.
'Onlara o kozu vermedik ve vermeyeceğiz'
Programda gelen soruları yanıtlayan Bucak, yerel seçim çalışmalarına başladıkları günden bu yana kentteki Sivil Toplum Örgütleri ile halkla bir dizi toplantı yaptıklarını ve bu toplantıların çıktıkları doğrultusunda hareket edeceklerini vurguladı.
“Bu tartışmaları yürüttükten sonra bir kent planlaması oluşturduk. Bunları biz beş yıllık stratejik planlarımıza dahil ettik. 60 sayfalık bir kent beyannamesi açıkladı. 17 ilçemizi kapsayacak şekilde yapacaklarımızı seçim beyannamemize ekledik. Ayrıca kadın beyannamesini açıkladık. Bu bağlamda seçim sonrası yapacağımız kadın çalışmalarımıza odaklanacağız.
Bu halk artık kayyımla yönetilmek istemiyor. Biz kayyım vahşetine karşıyız ve bu halk 3’üncü bir kayyım girişimine karsı asla sesiz kalmayacak. Daha fazla sesini yükseltecektir.
İktidar 8 yıllık kayyım süreci ile belki bizim bir daha seçime girmememizi arzuluyordu. Belki boykotu arzuluyordu. Hayır bunlara o kozu vermedik ve vermeyeceğiz. Ne boykot ettik, ne de sandıkta olmayı ifade etmekten vazgeçmedik."
Tüm dönemlerin seçim bildirgeleri masaya yatırıldı
Yine programda gelen soruları yanıtlayan Hatun, 31 Mart tarihinden sonra fikir aşamasından üretim aşamasına kadar ortaya koyacakları projelerin öncüsünün gençler ile kadınaların olacağını söyledi.
“Seçim çalışmalarına başladığımızda 1999’da parti olarak seçimleri kazandığımız günden bugüne kendi seçim bildirgelerimizin bir bütününü sıfırdan ele aldı. Bu toplum için neler yarattık? Bu toplum ne kadarına ulaştık? Hangi projeleri yaptık? Hangi projeleri yapamadık? Biz seçilen seçilen ve koltukları kayyım tarafından gasp edilen arkadaşlarımızın yapamadığı projelerin devamıyız. Selçuk başkan ile Hülya başkanın bu topluma verdikleri sözlerin devamıyız.
Bugün karşımıza yapılması yönünde çıkarılan projelerin tamamı seçilen eşbaşkanlarımızın projeleri. Biz bu dönemde en büyük proje yatırımlarımızı kırsal ilçelerimizde yapacağız”
Hatun konuşmasında kentte işsizliğin giderek derinleştiğini ifade etti ve kentte işsizlik, yoksulluk ile fuhuşun bir sorun yumağı olduğunu söyledi. Diyarbakır’ın saha yapısını iyi bildiklerini ifade eden Hatun, 31 Mart sonrası bu sorunlara yoğunlaşacaklarını dile getirdi.
İşsizlik ve yoksulluk ciddi boyutta
İstihdamın artırılması için tarımsal, hayvancılık ile sanayi alanları üzerinde projelerinin olduğunu belirten Hatun, halka birlikte yaratılan tahribata karşı bir refleks geliştireceklerini söyledi.
“Ciddi bir işsizlik ve ciddi bir yoksulluk var. Bunların hepsinin farkındayız. Çünkü 30 yıldır bu sokaklarda biz yaşıyoruz. Bu sokakların her milimetresinde alın teri dökmüş bir partiyiz biz.
Halk bize önce şunu söylüyor; ‘Siz önce irademizi geri alın. 1 Nisan’da biz kenti sorun ve sıkıntılarımıza dair çözümler için gelip konuşuruz.’"
'Yeni bir çözüm süreci nasıl başlar?'
Programda konuşan başka bir isim ise DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren. Eren, gelen bir soru üzerine Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da yaptığı miting sonrası ortaya atılan ‘Kürt sorunu’ tartışmalarına değindi.
“Seçimlerden sonra Kürt sorunun çözümünü gündeme getireceğiz diyorlar. Bunu bilinçli olarak halk arasında yayıyorlar. Kürt sorunun çözümü biz Kürtlerin elinde. İktidar kendi kayyım politikasını, çatışma politikasını sandıklarda oylamaya açacak. Eğer halk onların bu politikalarına karşı evet oyu verirse. Doğrusu hiçbir süreç başlamaz. Eğer bu seçimlerde onların bu kirli politikaları onaylanmaz ise halk buna sandıkta güçlü bir cevap verir ise o zaman şunu diyecekler; ‘Biz son 10 yılda onların belediyelerine kayyım atadık, siyasetçilerini tutukladık, iradelerini yok ettik, dillerini yasakladık ama ne yaptıysak bu halk sandıklarda iradesini gösterdi ve bu sandıklardan güçlü çıktı.’
Halkın sandıklara güçlü bir şekilde iradesini yansıtırsa ‘yeni bir süreci’ getirebilir. ‘Ne yaptıysak iradelerini teslim alamadık’ diyerek ‘Gelin Türkiye’nin en büyük sorunu olan bu Kürt sorununu çözelim’ diyecekler. Onun için diyoruz çözüm bizim elimizde.
Biz sadece bir siyasi parti ile yarışmıyoruz. Valisinden, kaymakamından ve polisine kadar hepsi bize karşı çalışıyor. Eğer bunlara rağmen sandıklardan güçlü çıkarsak ben eminin ki biz çözümü getireceğiz. Bu şekilde inşa edebiliriz ancak."