İstanbul’da 12 Mart 1995 akşamı, saat 20:45 sıralarında kimliği belirlenemeyen kişiler, gasp ettikleri bir taksi ile Gazi Mahallesinde bulunan Öntaş, Yavuz ve Dostlar kahvehaneleri ile Sarıoğlu Pastanesini silahla taradı. Saldırı sonucu 76 yaşındaki Alevi dedesi Halil Kaya öldürüldü, 5’i ağır 25 kişi yaralandı. Sonrasında saldırganlar kaçırdıkları taksinin şoförünü de öldürerek kayıplara karıştı.

Saldırının duyulmasının ardından Gazi Mahallesi halkı sokağa çıkarak saldırıyı protesto etti. Polis halkın üzerine ateş açtı ve Mehmet Gündüz’ü katletti. Ertesi gün cenaze töreni için cemevi önünde toplanan binlerce kişiye ateş açıldı. Öğleden önce üç kişi, öğlenden sonra 12 kişi daha yaşamını yitirdi. Hepsi de kurşun yarasıyla ölmüştü. Aralarında gazetecilerin de bulunduğu birçok kişi yaralandı. Aynı gün İstanbul Valiliği Gazi, Zübeyde Hanım ile Esentepe mahallelerinde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Mahallelerin giriş ve çıkışlarına polis barikatı kuruldu ve giriş, çıkış polis kontrolünde yapıldı. Sokağa çıkma yasağı Gazi Mahallesi direnişini engelleyemedi. Bunun üzerine bölgeye askeri birlikler gönderildi.

Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi halkı da, Gazi Mahallesi’ndeki katliamı protesto etmek için 15 Mart’ta sokağa çıktı. Polis burada da halka ateş açtı. O gün 1 Mayıs Mahallesi’nde de beş kişi öldürüldü.

Dört gün içerisinde Gazi Mahallesi’nde 17 ve 1 Mayıs Mahallesi’nde beş olmak üzere toplam 22 kişi öldürüldü, 300’den fazla kişi de yaralandı. Yapılan otopsi sonucu olaylarda öldürülenlerden 17 kişinin polis mermisiyle hayatını kaybettiği ortaya çıktı.

Gazi Mahallesi direnişinde bulunan Hasan Ocak 21 Mart günü gözaltına alındı ve kaybedildi. Ailesinin ve kamuoyunun mücadelesi sonucu Hasan Ocak’ın cansız bedeni bulundu.

Diyarbakır’da cezaevindeki zehirlenme Meclis gündeminde Diyarbakır’da cezaevindeki zehirlenme Meclis gündeminde

Gazi Katliamı, aradan geçen 28yıla rağmen asıl failleri karanlıkta bırakıldı. Katliam sonrası açılan davada sanık koltuğuna sadece 20 polis oturtuldu. Ancak bunlar arasında üst düzey yetkililer yoktu. Güvenlik gerekçesiyle 3 şehir gezdirilen dava, sadece iki polisin 4 yıl 32 ay hapis cezası almasıyla sonuçlandı.

Kaynak: PİRHA