Gündem

Halepçe anıldı: Ortadoğu’nun Hiroşima’sı, Halepçe Soykırımı

Halepçe Katliamı'nın 35'inci yıldönümünde yaşamını yitirenler birçok merkez anıldı. Siyasiler, insan hakları aktivistler, sivil toplum örgütlerinden ve kurum kuruluşlar, katliama ilişkin anma mesajları paylaşıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi de bir açıklama yaptı ve katliamın soykırım olarak tanınmasını istedi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Enfal Operasyonu ile gerçekleşen soykırımı 35 yıldır unutmadık, unutmayacağız. Soykırımda yaşamını yitirenleri saygı ile anıyoruz.

Soykırım suçu, BM Roma Statüsü’nde ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacı ile işlenen öldürme, bedensel veya zihinsel zarar verme, fiziksel varlığı ortadan kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarını kasten değiştirme, yani göç ettirme, grup içinde doğumları engellemek amacı ile tedbirler alma ve gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletme olarak tanımlanmaktadır.

Saddam Hüseyin rejiminin özellikle Enfal Operasyonu kapsamında amaçladığı ve gerçekleştirdiği suçlar soykırım suçudur. Bu nedenle de yapılanların soykırım olarak adlandırılması gerekmektedir. Nitekim 1 Mart 2010’da Irak Yüksek Ceza Mahkemesi Halepçe katliamını Soykırım olarak tanımıştır. Soykırım gibi en ağır suçun işlendiğini kabul etmek gelecekte oluşabilecek benzeri suçları önlemekte caydırıcı bir rol oynayacaktır. Ayrıca soykırımda yaşamlarını yitirenlerin yakınlarına ve soykırıma maruz kalmış bir halkın acılarına ortak olmak, onların yas süreçlerini yaşamasına katkı sunacaktır.”

Kürdistani İttifak Çalışma Grubu da Halepçe Soykırımı’nın 35’inci yıldönümüme ilişkin “Ortadoğu’nun Hiroşima’sı, Halepçe Soykırımı!” başlıklı yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, şöyle denildi: “16 Mart Halepçe soykırımını anarken, 6 Şubat 2023 Maraş merkezli gerçekleşen iki büyük depremle halkımız yeni büyük bir felaketle yüzleşti. Diyarbakır’dan Efrin-Cinderes’e uzanan ve esas olarak Kürdistan coğrafyasında yaşanan depremde açıklanan resmi rakamların çok üstünde ölü ve yaralı var. Halkımızın, halklarımızın başı sağ olsun. Yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ve halkımıza, sivil kurumlara deprem bölgesi halkımızla dayanışmayı aralıksız sürdürmeye çağırıyoruz

O gün, evet o tarihi günde doğu dünyasında hiç tepki gelmemişti. Çünkü Saddam müttefikleriydi. Batı dünyasında ise çok ama çok cılız tepkiler gelmişti. Yanı sadece SSCB, Çin değil ABD ve AB’de Halepçe soykırımı karşısında sessiz kalmayı tercih etmişti. Ayrıca Saddam rejimi Enfal Soykırımı’nı sürdürürken, 26-29 Ocak 1987’de Kuveyt’te toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde soykırıma ilişkin hiçbir tepki vermemişti. Hatta Halepçe katliamından sadece üç gün sonra toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı yine sessiz kalmıştı. Dünya Ortadoğu’nun Hiroşima’sı karşısında sessiz kaldı. Yani halkımız O büyük soykırıma uğrarken dünyada yapayalnızdı!

Sömürgecilerin özellikle Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Özerk Rojava’nın mevcut statüsünü ortadan kaldırmak, en azından etki ve yetki alanlarını daraltmak hedefinde her fırsatta ısrar ettiklerini görüyoruz. Öyle ki Türkiye, tarihinin en büyük depremlerinden birini yaşadığı ilk günlerde bile Rojava’da saldırılarına ara vermemiştir. Halkımız üzerinde dört parçada baskı, tehcir, soykırım tehlikesi devam ediyor.

Kürdistani İttifak Çalışması olarak; bu tehlikeye karşı başta Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Özerk Rojava Yönetimi olmak üzere Kürt siyasetini ve halkımızı dayanışma ve birlikte davranmaya çağırıyoruz. Dünya demokrasi güçlerini ve kamuoyunu, bu kritik süreçte halkımızla dayanışmalarını sürdürmeye çağırıyoruz. Kahrolsun sömürgecilik ve soykırım siyasetleri!”