“Anne Anne söylesene sessizce; Biz hiç yenildik mi”?
Remzi tanrıverdi
İnsanoğlu var olduğundan beri bir mücadele içerisinde olmuştur; kendi varlığını anlama uğraşı, içinde var olduğu doğal çevreyi anlama, bu çevrede tutunma ve sayısız denilebilecek kadar çok ve acımasız bir mücadele…
Hatta öyle bir mücadele ki birçok kez yok olma ile karşı karşıya kaldığı doğa kaynaklı olayda olduğu gibi birçok kez de kendi türü içerisindeki iktidar ve değerler kavgasını da gene(yine) insanın kendi yaptığı tarihi yazar.
Evet, insanın varlığı kesinlikle insanın kavgasında şekillenir!
'Varlığın iyi şekli iyi bir kavganın kötü şekli ise yenilmiş bir kavganın adeta resmini gösterir bize.
Şimdi:
Bizlerde; ben, sen, o…
Yani; bizler de yaşadığımızdan beri birçok şey için birçok kez anlamlı bulduğumuz şeyler için neşeyle mücadele ettik. Uğruna yapamayacağımız hiçbir şey bırakmadığımız, bırakamayacağımız bir sevda dolanıyordu baş (lar) ımızda, yüreklerimizde.
'İnsanı bambaşka gezegenlerde kendimizi başka insanlarda arayacak kadar özlüyorduk, seviyorduk
Ve yılmadan arıyorduk!
'Ve ancak hep bir ağızdan;
“kavgasız geçen günlerin neşesi yoktur” diye haykırırken mutlu olabiliyorduk!
Ben,
'Biz/ler
'Kavgasız bir hayat tanımıyoruz henüz, içinde doğduğumuz iklim/ler Kavga’yı boynumuzdaki şah damarımız ve alnımızdaki kader çizgimiz kadar musallat etmiştir bize.
.............................
Tüm ışıkları söndürdüler
Birer birer
Tüm çeşmelere
Kilit vurdular
Güneşi hapsettiler
Ve seni
Yıldızların karanlığında
Yaşamaya
Tutsak ettiler.
Sen ki
Burjuva züppeleri nezdinde
Salonları süsleyen
Bir gül
Ve proleter sınıfından
Bir emekçisin
İstesen
Senin için
Sönen mumlar birer birer
Yanabilir
Kilit vurulmuş çeşmeler
Gürül gürül
Akabilir
Akvaryumlu meyhanelerde
Zümrüt yeşili gözlerine
Şiirler okunur
Ve Adalar'da
Türküler yakılır
Altın saçlarına
Ben
Jandarma dipçiklerinin
Meydanlarında şaha kalktığı
Sokakları
Barut ve ölüm kokularının
Sardığı
Bir sonbahar akşamında
Üç kurşun sesiyle doğdum.
Senin için
Doktor-hastabakıcı
Ebe-hemşire
Yahut suyla ekmek
Ne ise
Benim için
Sehpa ve ölüm
Barut ve ateş
Yahut kavga
O'dur
Ve kavgasız geçen günlerimin neşesi yoktu
' ''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''Necati Siyahkan/nataşa şiiri