HDP’nin Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için başlattığı “Gemlik Yürüyüşü” öncesi Diyarbakır’da açıklama yapan HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, kayyuma seslenerek, “Yüreğin yetiyorsa gel adaleti konuşalım. Gel barışı konuşalım. Ama siz ne yapıyorsunuz, bizi abluka altına alıyorsunuz” diye tepki gösterdi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) öncülüğünde “Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik’e yürüyoruz” şiarı ile yapılacak "Gemlik Yürüyüşü" öncesi Diyarbakır’da açıklama yapıldı.
Açıklamada konuşan HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, alandaki polis ablukasına tepki gösterirken, tüm siyasilere barış çağrısı yaptı. Bülbül, “Siz demokrasi istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Demokrasi istiyorsanız gelin Diyarbakır’da demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün kongresini yapalım” dedi.
‘Barış için buradayız’
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Diyarbakır’da yapılan açıklamada şunları söyledi: “20 yılı aşkındır insanlığa karşı sistematik bir suç işlenmektedir. Bunun adı tecrittir ve Türkiye’nin her yeri İmralı’ya dönüşmüş. Ne yazık ki, ne ayıp ki ne günah ki, Türkiye’nin her yeri tecrite dönüşmüştür. Türkiye’de her koşulda barışı, demokrasiyi, adaleti, özgürlükleri savunan ve bunun mücadelesini yapan HDP olarak biz Sayın Öcalan’la yapılacak bir görüşmenin Türkiye’de demokrasiye, eşitliğe, adalete, barışa hizmet edeceğini düşündüğümüz için parti olarak bu konuda yetkili kurullarımız ve eşbaşkanlarımız aracılığıyla gerekli açıklamaları sürekli yaptık. Fakat ne ilgili savcılıklar ne Adalet Bakanlığı ne Cumhurbaşkanlığı ne de hükümet bu açıklamaları dikkate almadı. Ve görüşmeyi engelleyerek sistematik suç işlemeye devam ediyorlar. Şimdi bugün burada toplanmamızın sebebi sadece Hakkari, Şırnak, Ağrı, Doğubeyazıt, Iğdır, Kars, Kürdistan’ın tamamı, İstanbul, İzmir, Aydın, Antalya, insanların olduğu her yer barış istiyoruz barış. Barış için buradayız. Demokratik hak ve özgürlükler için buradayız. İnsanlık için buradayız. Sayın Öcalan da barış istiyor. Demokrasi, eşitlik ve adalet istiyor. Başka bir şey istemiyor. 2013-2015 arasında yapılan açıklamalarda bütün dünya gördü, buna şahit oldu. Gerginlik isteyen hükümettir. İşi geren AKP-MHP koalisyonudur.”
‘Diyarbakır’da demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün kongresini yapalım’
Siyasilere çağrıda bulunan Bülbül, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Van’da. Bakınız her sıkılan, politik olarak bunalan ya koşa koşa Diyarbakır’a geliyor ya Dersim’e geliyor ya Van’a geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, öğleden sonra Sayın Davutoğlu burada olacakmış. Sayın Meral Akşener, Sayın Ali Babacan; tek tek hepinize çağırıyoruz buradan, HDP olarak. Siz demokrasi istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Demokrasi istiyorsanız gelin Diyarbakır’da demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün kongresini yapalım. Dalavere yapmayın. Yalan söylemeyin. Kürt halkını hedef göstermeyin. Sınır ötesi operasyon yapıp terörizm var diye külliyen yalanla insanları uyutmayın. Bakın Suriye’ye operasyon yapacaksınız. Şuanda Irak’a sınır ötesi operasyon devam ediyor. Şuanda abluka altındayız, Diyarbakır abluka altında. Gelin Diyarbakır’da demokrasi, eşitlik, adalet kongresi yapalım. Beni dinleyen güvenlik güçleri gidin o kayyuma söyleyin. Yüreğin yetiyorsa gel adaleti konuşalım. Gel barışı konuşalım. Ama siz ne yapıyorsunuz, bizi abluka altına alıyorsunuz.”
‘Kürt halkı barış istiyor’
Geçmişe dönük hatırlatmada bulunan Bülbül, şu ifadeleri kullandı: “Diyarbakır’da bunun örnekleri çok. Dağkapı Meydanı’nda Şark Islahat Planı gereği idam ettiğiniz Şeyh Said’ten bu yana, Elazığı Buğday Pazarında haksız hukuksuz ceberrut ve faşizanca idam ettiğiniz Pir Seyit Rıza’dan bu yana, Diyarbakır zindanında katlettiğiniz Mazlum Doğan’lardan Kemal Pir’lerden bu yana herkes barış, eşitlik, adalet istiyor. Halkların kardeşliğini, Türkiye’nin eşitliğini istiyoruz. Ey Türkiye halkları Türkler, Araplar, Çerkezler, Lazlar, adını sayamadığım halklar, Kürt halkı barış istiyor. Ama bu engelleniyor. Bunu bir yere yazın, burada toplanan insanlar aşkına biz bu barışı sağlayacağız. Barış hakkımız engellenemez.”
‘Biz bütün Türkiye kazansın istiyoruz’
Barış çağrısını yineleyen Bülbül, “Barış hakkı evrenseldir, Birleşmiş Milletler tarafından güvence altına alınmış bir haktır. 40 derece sıcakta bir saattir müzakere yapıyoruz ve engelleniyoruz. Bizim seçmenlerimizle buluşmamız engelleniyor. Anayasal olarak suç işliyorsunuz. Suç duyurusunda bulunacağız ve davayı da kazanacağız. Ancak mesele bu değil. Biz bütün Türkiye kazansın istiyoruz. Biz Kürt sorunu çözülsün istiyoruz. Şiddet sorunu çözülsün istiyoruz. Süleyman Soylu ekibini topla git Kandil’de oturma eylemi yap. Valla sana bir şey yapmazlar. Sana soracaklar niye oturuyorsun diye. O zaman cevabını verirsin. Böyle her şeyi fululaştırarak bu işi çözemeyiz. Biz bir demokratik cumhuriyet, iki demokratik ulus, üç demokratik çözümü savunuyoruz. Bunu engellemek demokrasiye, insan haklarına, hukuka karşı işlenmiş suçtur. Buradan bütün dünyaya ilan ediyoruz. Biliyoruz İmralı’da NATO da var Avrupa Birliği de var. Birleşmiş Milletler de var. Bu hukuk çerçevesinde İmralı’da aşırı bir izolasyon, aşırı bir tecrit, aşırı bir baskı var. Bu suçtur, hak ihlalidir” diye belirtti.