İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Diyarbakır’da gözaltına alınan gazeteciler için DFG’ye dayanışma ziyaretinde bulundu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve beraberindeki heyet, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan operasyon kapsamında, gözaltına alınan gazetecilere ilişkin Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’ne (DFG) dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. İHD heyetini, DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü Roza Metina ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Sedat Yılmaz karşıladı.

‘Toplumsal muhalefet suçlanmaya çalışılıyor’

Ziyarette konuşan Türkdoğan, gazeteciliğin bir suç olmadığını belirterek, “Gazetecilik kamusal bir hizmettir. Özellikle Kürt kentlerinde burada olup biten bütün olayları Türkiye ve dünyaya aktaran gazetecilerdir. Halkın haber alma hakkının bu şekilde yok sayılması kabul edilemez. Türkiye’de çok uzun zamandır ‘Terörle Mücadele Kanunu’nun belirsizliğinden dolayı her türlü muhalif düşünce, toplumsal muhalefet, siyasal muhalefet suçlanmaya çalışılıyor. Bu durum özellikle Kürtlere yönelik olarak ara verilmeden yapılıyor” dedi.

‘Kürt gazetecileri çok büyük çabalarla halkın haber alma hakkını yerine getirmek istediler’

Gazetecilerin gözaltına alınmasına ilişkin değerlendirmesini sürdüren Türkdoğan, “Türkiye bu kötü alışkanlığını maalesef terk etmiyor. Tabi bütün bunlar Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklanıyor. Türkiye son 7 yıldır savaş ve çatışma siyasetiyle çok şeyi kaybetti.  Ekonomisini, değerli evlatlarını kaybetti. Yine çok sayıda yurttaşlarının göç etmesine sebep oldu. Binlerce yazar aktivisit hapishanelerde. Bütün bunlara rağmen Kürt gazetecileri çok büyük çabalarla halkın haber alma hakkını yerine getirmek istediler” ifadelerini kullandı. 

ozturk-turkdogan

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan

‘Yasalara göre, alınan dijital materyalleri kontrol edip tekrar yerine bırakılması gerekmekte’

Gözaltı sırasında el konulan dijital materyallere ilişkin olarak da Türkdoğan şunları söyledi: “Bunun anlamı da şu; geride kalan arkadaşlar bırakılsa bile uzun bir süre boyunca materyallerine el konulmuş ve verilmemiş olacaktır. Ve bu nedenle de ‘habercilik yapamayacaklardır’ diye düşünüyorlar. Bu aynı zamanda ekonomik anlamda da bir cezalandırma yöntemidir. Bunun yapılmaması gerekir. Yasalara göre, alınan dijital materyalleri kontrol edip tekrar yerine bırakılması gerekmektedir. Fakat bu yapılmadı. Bu durumda haber alma hakkına yönelik bir ihlaldir.  Hiçbir ülkede, hiçbir yerde basın araçlarına en konulamaz. Bu bir anayasa hükmüdür. Basın özgürlüğünü sağlamanın yolu sadece haber yapması değil, haberi yaptığı materyallerine ve binalarına el konulmaması gerekir.”

Türkdoğan son olarak gözaltına alınan gazetecilerin serbest bırakılması temennisini dile getirdi.

ihd dfg

DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu

Müftüoğlu: Bütün baskı cenderesine rağmen bu işi yapabilenler var

DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ise, kendilerine yapılan dayanışma ziyaretlerinin önemli olduğunu belirterek, “Bugün sadece Kürt gazetecileri gözaltında değil. Siyasetçisi, aydını, aktivisti… Bugün bütün herkes, baskı cenderesine karşı mücadele ediyor ve söz söyledikçe bu şekilde operasyonlarla susturulmaya çalışılıyor. Söz söyleyen tüm kesimlerin o sözünü yansıtmaya çalışan bir özgür basın gerçekliği var. 90’lı yıllardan bu yana bu işi yapmaya çalışıyorlar.  2016’da OHAL ile 300’e yakın basın kurumu kapatıldı. Binlerce meslektaşımız işsiz kaldı.  Ne yazık ki yüzlercesi de Avrupa’ya sürgüne gitmek zorunda kaldı. Cezaevinde olan var, sürgünde olan var…  Burada bu bütün baskı cenderesine rağmen, bu işi yapabilmeye çalışan, sokaktaki kadının sesini, gencin sesini, ekonomik krizi,  tüm kesimlerin sesini dünyaya duyurmak isteyenler var” diye konuştu. (Kaynak: MA)