Süt ve süt ürünleri açısından önemli kentlerin başında gelen Ağrı’da halk, artık peynir almakta zorlanıyor. Peynir satıcıları, alım gücünün düşmesi nedeniyle satışın olmadığını söyledi.
Ülkede ekonomik tablo hayatı etkilemeye devam ediyor. Ekonomik tablo, insanları beslenme ve barınma gibi en temel ihtiyaçları dahi karşılamayacak duruma getirdi. Günümüzde kahvaltıların olmazsa olmazı arasında yer alan süt ve süt ürünlerine ulaşmak ise artık güç.
Ağrı’daki peynirciler, alım gücünün düşmesi nedeniyle satış yapamadıklarını belirtti.
Kentte 40 yıldır peynir satan Fatih Öztürk, fiyatların dönem ve kaliteye göre değiştiğini söyledi. Peynirin ne kadar eski olursa fiyatının o kadar yükseldiğini kaydeden Öztürk, “Taze peynir çok sulu olduğu için kilosunu 100 TL’den alıyor, 120 TL’ye satıyoruz. Eski peyniri ise 170 -180 TL’den alıp, 190 ile 220 TL arasında satıyoruz. Bize kilo başı ise 20 ile 30 TL arasında kalıyor. Geçen yıl peynirin kilosu 150 TL’den başlayıp 170 TL kadar gidiyordu. Şuan ise peynirin 250 TL’den satılıyor. Peynirin fiyatı kalitesi ve eski-taze olmasına bağlı olarak değişiyor. Her yıl bir önceki yılı arar duruma geldik. Geçen yıllarda bir tezgah yaklaşık 15 ton peynir satabiliyordu ancak bu yıl böyle bir durum yok. Gelen müşteri ancak bakabiliyor. Geçen yıl 10 kilo peynir alan kişi bu yıl 1 kilo alabiliyor” diye belirtti.
Bölgenin tarım ve hayvancılık bölgesi olduğunu ancak insanların alım gücünün düşmesinden kaynaklı satış yapamadıklarını dile getirdi. Öztürk, “Kentte en ucuz ürünlerin et ve peynir olması gerekirken maalesef alınamıyor. Satış olmuyor. Halkın alım gücü artarsa biz de rahatlarız. Ancak enflasyonun düşeceğine inanmıyorum. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanların sayısı her yıl biraz daha düşüyor. İnsanlar köyden kente göç ediyor. Böyle giderse bölgemizde de hayvancılık bitecek” dedi.
Kentte 30 yıldır peynir satıcılığı yapan Yılmaz Demir, hiçbir dönem durumun bu kadar kötü olmadığını vurguladı. Geçen dönemlerde geçimlerini sağlayabildiklerini söyleyen Demir, “Bu yıl ise hiç iş yok, sıkıntılı bir dönemdeyiz. Halkın işi yok, parası yok. Bazı günler hiç siftah yapmadan kapatıyorum. Bir oğlum üniversite okuyor. Aylık mutfak giderim 30 bin TL’yi aşıyor. Tam kış gelmemiş olmasına rağmen 2 bin TL doğalgaz ücreti ödedim. Yarın havalar iyice soğuduğunda fatura 4 ile 5 bin TL’yi bulacak. Buranın kışı uzundur ve Nisan ayına kadar doğalgaz faturası ödüyoruz. Kış aylarında satışlarımız yok denecek kadar azalıyor. Eylül ve Kasım ayları arasında iyi olan işler diğer aylarca düşüyor. Süt ürünleri fiyatının düşmesi için hayvancılığın desteklenmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
Peynir almak için pazara gelen Metin Aydemir ise, yaşanan durumu şöyle özetledi: “Her şeyde olduğu gibi peynirin fiyatı da pahalandı. Geçen yıl 20 kilo peynir almıştım ama artan fiyattan dolayı 15 kilo alabildim. Fiyatlar iki katına çıkmış. Artış marketlerden başlayıp, kademe kademe geliyor ve halka yansıyor.”