Dicle Üniversitesi’nin tartışmalara neden olan ‘personel alım ilanı'nı resmi sitesinden kaldırdı. Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, iptal edilen ilanın 24 Mart’ta tekrar duyuruya çıkacağını söyleyerek, ilanda usulsüzlüklerin olmadığını savundu. Ancak personel alım ilanına başvuru yapanlar, “İlanda sadece bir isim yazmadıkları kalmıştı” derken, CHP’li Kaya, “Personel alım ilanları usule uygun değil. Üniversitenin kapısına kilit vuracaksın. Öğrenci eğitim öğretimden yoksun olacak. Sen bur arada boş durmayacaksın, yandaşını işe alacaksın” dedi. SES Diyarbakır Şube Eş Başkanı Şiyar Güldiken ise şeffaflığa vurgu yaptı ve durumu takip ettiklerini dile getirdi.
Arif Bulut/ÖZEL HABER
Dicle Üniversitesi 244 sözleşmeli personel alımı için ilana çıktı. 16 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan ve başvurulara açılan ilan, 22 Mart’ta iptal edildi. Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’nden yapılan açıklamada iptal gerekçesi “Üniversitemiz sözleşmeli personel alım ilanımız görülen lüzum üzerine iptal edilmiştir” ifadeleriyle açıklandı. Personel alım ilanında belirtilen şartlar ise sosyal medyada eleştirilere neden oldu.
“Diploma, sertifikadan üstündür”
Bir sosyal medya kullanıcısı, ilanda ATT-Paramedik gibi bölümlerden mezun olanlardan istenilen “İleri Yaşam Desteği Eğitimi, Çocuk İleri Yaşam Desteği Eğitimi, Temel İlk Yardım Eğitimi, İleri Yaşam Desteği Eğitimi” belgelerinin öğrenim sürecinde normalde ‘ders’ olarak verildiğini belirtirken, başka bir sosyal medya kullanıcısı ise, “Diyetisyen olabilmek için 4 yıl boyunca sağlıklı beslenme eğitimleri alındığı halde, ‘Sağlıklı Beslenme Eğitimi Sertifikası’ istemek kadar saçma olan çok az şey vardır herhalde. Diploma, sertifikadan üstündür” paylaşımında bulundu.
“İlanda sadece bir isim yazmadıkları kalmıştı”
Öyle ki ilan “adrese teslim” olarak nitelendirildi ve ilana “Zaten ilanda sadece bir isim yazmadıkları kalmıştı. İnsanların umutlarıyla oynuyorlar. Saçma sapan belgeler, sertifikalar isteniyor. Diplomamız ve KPSS puanımız yetmiyor mu?” yorumları yapıldı.
Dicle Üniversitesi: Usulsüzlüğün olduğunu kim söylüyor
İptal sonrası görüştüğümüz Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, usulsüzlük iddialarını reddetti ve şunları söyledi, “Usulsüzlüğün olduğunu kim söylüyor. İlanda bazı düzenlemeler yapılacak. Örneğin bizim Ziraat ve Veteriner Fakültemiz var. Orda ‘Hayvan Bakıcısı’ lazım. Onu ilana çıkardık. Bunu çıkaramazsınız dediler. Onun için ayrı kadro vereceğiz. Eczacı çıktık. Ama Sağlık Bakanlığı üzerinden isteyeceksiniz dediler. Öbür ilanlar olduğu gibi tekrardan ilana çıkacak. Yeni hazırlanacak ilan listesi de 24 Mart’ta tekrardan duyuruya çıkacak”
16 tane üniversite personel alımına çıktı
Dicle Üniversitesi gibi şu Mart ayında 16 üniversite personel alımı için ilana çıktı. Dicle Üniversitesi’nin personel alımı ilanında şart koştuğu sertifikalar ile bazı özel şartlar tartışma konusu olurken, benzer tartışmalı personel alımı da diğer üniversitelerde de görülüyor.
Diplomalıdan eğitim belgesi isteniyor
384 personel ile alımı için ilana çıkan Gaziantep Üniversitesi, Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik önlisans programından mezun olan adaylara üniversiteden alınmış ve eğitimi simgeleyen diplomayı az bularak “Hasta Kabul Eğitimi almış olmak ve belgelendirmek. Hasta Hakları ve Sağlık Hukuku eğitimi almış olmak ve belgelendirmek” şeklindeki şartları sıralaması dikkat çekiyor.
Diplomalarının yanında okudukları bölümdeki derslere ilişkin özel sertifikaların istenmesi tartışmaların başını çekerken, Dicle Üniversitesi’nin iptal ettiği iş ilanı başvuranların aklında soru işareti bırakıyor.
“Diplomanızı alacaksınız ve bu Dicle Üniversitesi rektörüne göre geçerli olmayacak”
Görüştüğümüz CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü Yıldırım Kaya, “Düşünebiliyor musunuz? Siz 4 yıl Diyetisyenlik okuyacaksınız. Üniversiteden diplomanızı alacaksınız. Ama bir üniversite işe alım konusunda Diyetisyenlik sertifikası isteyecek. Yani 4 yıl okuyacaksınız, diplomanızı alacaksınız ve bu Dicle Üniversitesi rektörüne göre geçerli olmayacak öyle mi? Ne yapmaya çalışıyorsunuz?” diyor.
“Bu rektörlerin kendi başlarına hareket etmediklerini biliyoruz”
Kaya, şuana kadar 16 tane Üniversite’nin personel alımı için ilana çıktığını belirtiyor. Personel alım ilanlarının usule uygun olmadığını dile getiren Kaya, " YÖK Başkanı Erol Özvar’a çağrıda bulunuyorum. Bu üniversite rektörlerinin kendi başlarına hareket etmediklerini biliyoruz. Sadece 16 üniversitede 1657 personel alımı var. Personel alım ilanları usule uygun değil. Dicle Üniversitesi bir ilana çıkıyor. İlan Resmi Gazete’de yayımlanıyor. Tekrar kaldırıyorlar. Neden? Usulsüz ilan maddeleri var da onun için” dedi.
“Üniversitenin kapısına kilit vuracaksın, yandaşını işe alacaksın”
İktidara geldiklerinde yapılan usulsüzlükleri gündemlerine alacaklarına vurgu yapan Kaya, 14 Mayıs seçimlerini işaret ederek, “YÖK Başkanını ve bu 16 tane üniversitenin rektörünü uyarıyorum. Bunlar giden bir iktidarın yandaşlığını yapmaktan öte bir şey yapmıyorlar. Üniversitenin kapısına kilit vuracaksın. Öğrenci eğitim öğretimden yoksun olacak. Sen bur arada boş durmayacaksın, yandaşını işe alacaksın. Bunların tamamının hesabı 15 Mayıs sabahından sonra hukuk zemininde sorulacak. Hiç kimsenin yaptığı yanlış yanına kar kalmayacak” ifadelerini kullandı.
SES Diyarbakır Şube Eş Başkanı Şiyar Güldiken ise “Üniversiteler YÖK’e bağlı özerk bir yapı. Ancak bu özerk yapılarını kendi lehlerine çevirme durumları her zaman olmuştur. Bundan kastım şu: Gerçekten nokta atışı ihaleler, satın almalar, nokta atışı iş ilanları yaptıklarına dair geçmişte de birçok şikayetler var. Başvuru dönemlerinde itirazları olanlar var. Bir tanesinde bizim de itirazımız olmuştu. Hatta Eğitim Sen’in de vardı” diyor ve şöyle ekliyor:
"Siyasilerin baskı oluşturmaya çalıştığı duyumunu aldık"
“Eğer bir yerde şeffaflık yoksa orada bir sorun var demektir. Sanıyorum çok itiraz oldu. Sadece iş başvurusu yapan kişiler üzerinde değil iş başvurusu yapanların bir kısmının referanslarının da siyasilerin de baskı oluşturmaya çalıştığı duyumlarını biz de aldık. Galiba iş ilanı erteleme durumları biraz bununla ilişkili. Web sitelerinde açıkladıkları ‘görülen lüzum üzerine’ ifadeleri, devlet kurumlarında bu tür cümleler çok sihirli cümlelerdir. Onların içine ne katarsak katılabiliyor. Çünkü bunlar ucu açık cümleler. Bunun da böyle yapıldığını düşünüyoruz.
Hem Kamu İhale Kanunu’nun hem de iş alımlarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Kamuya açık bir şekilde insanların liyakatli bir şekilde başvuru yapabilecekleri duruma göre şekillendirilmeli. Bir Diyetisyenin işe alımında onun zorunlu olarak gördüğü ve kredilendirildiği transkribindeki dersinin bir kez daha üniversite sonrasında bunun özel bir sertifika ile akredite edilmiş olmasını oraya yazmak adrese teslim gibi görülebilir. Tabii bu töhmet üniversitenin töhmetidir. Üniversite şeffaf olmayan bir yöntemle bunu yaptığı için üzerine bu kadar tartışma yürütülüyor.”