Sanatça Organizasyon, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) “Jina Azad Hunera Azad/Özgür Kadın Özgür Sanat” şiarıyla düzenlediği Kadın Kültür ve Sanat Festivali başladı.

Festival, Petrol İş Batman Şubesi’nin bahçesinde ressam Ruken Ekinci’nin sergisi ile başlarken, sanatçı Devrim Demir ve Saliha Ayata’nın katılım gösterdiği panel ile devam etti. Petrol İş Batman Şubesi konferans salonunda gerçekleştirilen panelde “Jin, jiyan, azadî” pankartı asıldı. Panele, Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Annelerİ, Batman Emek ve Demokrasi Platformu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) il örgütleri ve çok sayıda kişi katıldı.

Kılıçdaroğlu mahkemede sitem etti: İşbirlikçi çıktı Kılıçdaroğlu mahkemede sitem etti: İşbirlikçi çıktı

Moderatörlüğünü Rugeş Kırıcı’nın yaptığı panelde, Kadın Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği (KASED) yöneticisi Devrim Demir  “Mezopotamya’da kültürel soykırım” başlıklı, KASED yöneticisi Saliha Ayata da “Kültür Sanat’ta kadının kurumsallaşması” başlığı altında sunum yaptı.

Demir, iktidarların halkların kültürünü çalarak, kendini var etmeye çalıştığını belirterek, “Mezopotamya halkların kültürünün geliştiği doğup büyüdüğü yerdir. Kültür burada bir kimlik oluşturmuş. Bu kimlik buradaki halkın yapısını ortaya koymuştur. Ve gelişimine büyük katkı sunmuştur. Tarihte ilk kültür kıyımı Mezopotamya bölgesinde olmuş. Günümüz politikasında bir kültür soykırımı dayatılıyor. Kültür soykırımı sürekli egemenlerin bir politikası haline gelmiştir. Ve bunu kendine hedef olarak seçmiştir

Rojava’da ve Başûr’da Arap, Rojhilat’ta Fars, Bakûr’da ise Türkleştirme hedefi ile bu anlaşma imzalandı. Ancak gelinen aşamada saldırılar boşa çıktı. Kürtler bulundukları her alanda kültürüne sahip çıkarak bu saldırılara karşı direndi. Ve şuan dünya tarafından sürekli gündeme getirilen bir kültür olmuş durumda” diye konuştu.

Kadının kültür, sanat alanında rol ve misyonunun önemli olduğuna vurgu yapan KASED yöneticisi Saliha Ayata da şunları söyledi: “Kadınlara biçilen rol evde yemek yapmak, temizlik yapmak veya çocuk doğurmak. Bunun dışında bir seçenek sunulmuyor. Ancak kadınlar verdiği mücadele ile ‘hak  verilmez alınır’ gerçeğini ortaya koydu. Kadın birçok alanda öncü rolü üstlendi kültür ve sanat alanında da bu böyle gelişti. İlk çağlarda kadının kendini geliştirmesi gizli ve örgütlü bir şekilde olmuştur. Ahlak bariyeri oluşturup kadının kültür ve sanat ile uğraşmasının önüne geçmek istemişler. Kadının toplumda yer alması bir ahlak sorunu olarak lanse edildi. Topluma bunu benimsetmişlerdi.

Kürt kadınların eserleri topluma ulaştı ve bu kadınlar o toplumun öncüleri sayıldı. Aslında dünya kadınlarına bu konuda öncülük ettiler. Kürt kadını toplumun ahlak dayatmasını kırdı. 4 parçaya bölünen Kürtler yoğun bir kültür kırımına uğramıştır. Bu inkar günümüze kadar devam ediyor. Lakin bu kırım ve saldırılara rağmen Kürt Kadını kültürünü korumuştur. Örneğin her anne kendi evinde bir hikaye ve öykü anlatıcısı olmuştur. Dengbêjler evlerden topluma yayılmıştır. Böylelikle toplum kendi kültürünü korumuştur” dedi.

Konuşmaların ardından panel soru-cevap bölümü ile son buldu.

Festival kapsamında Elegance Düğün Salonu’nda yöresel kıyafetlerin sergileneceği sergi olacak, daha sonra Jin MA ve Eylem Aktaş konser verecek. 

Editör: Arif Bulut