İstanbul Sözleşmesi için görülen davanın ardından karar için gözler Danıştay’da. Davaya katılan kadınlar, "Sözleşmeyi bir yaşam kanunu gibi uygulatmak için mücadele etmeye devam edeceğiz" vurgusu yaptı.
İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla çekilmesi kararının iptali istemiyle açılan 10 davaya ilişkin duruşma görüldü. Savcılık iptal isteminde bulunurken kararın bir ay içinde çıkması için gözler Danıştay'da.
Duruşmayı takip eden ve davacı kurumları temsilen beyanda bulunan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Eşitlik İçin Kadın Platformu’ndan (EŞİK) feminist avukat Hülya Gülbahar ile Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı avukat Sibel Suiçmez ile davayı takip eden kadınlar görülen duruşma ve beklenen karara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Danıştay bu yanlışı durduracak”
Kadın mücadelesiyle baş etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Canan Güllü, “Danıştay’a Türkiye’nin her yerinden kadınlar olarak ‘buradayız hakkımıza sahip çıkıyoruz’ dedik. Davalı savunmasından bize yönelik ‘savunmaları çok basitti’ şeklinde eleştiri aldık. Bundan önce 6 savcı da aynı şeyi söylemişti. Bu iş başından beri yanlıştı. Danıştay bu yanlışı durduracak. Danıştay’da savcılar, hakimler, adalet ve hukuk vardır. Buradan olumlu bir karar bekliyorum. Bir ay içinde gerekçeli kararla tekrar kadınlar sahalarda yaşadıkları için sevinecekler. Hayatları kurtulduğu için sevinecekler. Sevince bakın; başka bir mutluluk değil sadece hayatta kalmanın sevincini yaşayacağız. Bir şeyleri kaybettiğimiz için mücadele ediyoruz. Ama kaybedecek hayatlarımız yok artık, hayatlarımız için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Umutlarımız gerçekçi, iyimserliğimiz samimi”
Duruşmaya katılan savcının daha önce de İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış işleminin iptali konusunda mütalaa verdiğini ifade eden feminist avukat Hülya Gülbahar da, “Savcı, duruşmada savunmaları çok dikkatle dinledi ve tekrar heyete, sözleşmeden çıkış işleminin iptal edilmesi gerektiğini düşündüğünü açıklamış oldu. Salonda alkışlarla karşılandı. Mutlu olduk. Cumhurbaşkanlığı’nın argümanlarını dinledikten sonra eski görüşünde ısrar etmesi çok önemli bir gelişmeydi. Hukuk açısından zor bir zamandan geçiyoruz. Gereksiz umuda kapılmak doğru değil ama umutsuz da olmak doğru değil. Çünkü çok hukuksuz ve haksız bir kararla karşı karşıyayız. Bu nedenle iptal edilme ihtimali olduğunu da düşünüyoruz. Boş umutlara kapılmıyoruz. Umutlarımız gerçekçi, iyimserliğimiz samimi ama temkinli olmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“Biz görevimizi yaptık, sıra mahkemede”
TBB Başkan Yardımcısı Sibel Suiçmez ise duruşmanın görüldüğü günün Türkiye’nin hukuku için önemli olduğunu vurgulayarak, “Savcının görüşü büyük bir coşkuyla alkışlandı. ‘Danıştay’da savcı var’ dedik. Şimdi de ‘Danıştay’da hakimler var’ demek istiyoruz. Bizce yasa önünde her türlü argümanımızı en iyi şekilde savunduk. Artık buradan beklediğimiz, aslında hepimizin talebi olduğu gibi bir ay beklemeden kararın verilmesiydi. Tüm beklentimiz, hukuka aykırı bu işlemin iptal edilmesi yönündedir. Biz görevimizi yaptık. Sıra mahkemede. Mahkemenin omuzlarına binlerce kadının kanını, çığlığını ve umudunu bıraktık” ifadelerini kullandı.
“Hukuka sahip çıkıyoruz”
Davacı kurumlardan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey, İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkmaya devam edeceklerini belirtti. Atabey Gezi Davası’nı hatırlatarak şöyle konuştu: “Umuyoruz ki Danıştay’daki hakimler, tek adam rejimine boyun eğmeden olması gerektiği gibi Anayasa'nın verdiği hakkı kullanarak, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmayacağını ve feshinin durdurulması konusunda net bir karar alırlar. Biz kadınlar olarak sadece İstanbul Sözleşmesi'ne değil, ülkenin hukukuna, anayasasına sahip şekilde buradan çıkmak istiyoruz.”
Kadınların can simdi
Avukat Leyla Süren de hukuka uygun bir karar çıkmasını beklediklerini söyledi. Süren, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların “Can simidi” olduğunu vurguladı. Süren, “Tıpkı Danıştay savcılarının söylediği gibi Anayasa'ya aykırı bir şekilde imza çekildiğinin teyit edilmesini ve Cumhurbaşkanı'nın bu yöndeki kararının iptalini bekliyoruz. Bir senedir bu dosyalar görülüyordu daha fazla uzamasını istemiyoruz. Türkiye’nin her yerinden kadınlar, avukatlar, sivil toplum kuruluşları, partiler duruşmadaydı. Haksız ve hukuksuz kararın iptalini bekliyoruz" ifadelerini kullandı. (Kaynak: MA)