Gündem

Kadınları koruyan yasalar uygulanmıyor

SUR AJANS - Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım dolasıyla düzenlediği basın toplantısında, kadınları koruyan yasaların uygulanmadığına vurgu yaptı. Açıklamada, “Türkiye’de yargıya intikal eden kadına yönelik şiddet dosyalarında soruşturmanın başından yargılamanın sonuna kadar erkek failler lehine bir sürecin yürütüldüğüne ve kadınları koruyan yasaların uygulanmadığına tanıklık etmekteyiz” denildi. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla tek ses olan kadınlar, şiddete karşı ortak mücadelede buluştu. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım dolasıyla baro binasında basın toplantısı düzenledi. “Jin jiyan azadî” yazılı pankartın taşındığı toplantıya, çok sayıda kadın avukat katıldı. Açıklamanın Kürtçesi avukat Beritan Kalbişen, Türkçesini ise Dicle Sümer tarafından okundu. Kadınların erkek egemen sisteme karşı haklarıyla var olma mücadelesini canlarıyla verdiğini dile getiren Av. Dicle Sümer, “Jîna Eminî, Nagihan Akarsel, Pınar Gültekin, Fatma Altınmakas, İpek Er, Müzeyyen Boylu, Meryem Sevim şahsında erkek ve devlet şiddetiyle öldürülen nice kadını saygıyla ve özlemle anıyoruz.  Yine bu ülkede kaybedilen ve akıbeti hala bilinmeyen Gülistan Doku’nun nerede olduğunu bir kez daha soruyoruz” dedi.

Yasalar uygulanmıyor

Kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklandığını ve cezasızlık politikalarıyla yeniden üretildiğini ifade eden Sümer, “Türkiye’de yargıya intikal eden kadına yönelik şiddet dosyalarında soruşturmanın başından yargılamanın sonuna kadar erkek failler lehine bir sürecin yürütüldüğüne ve kadınları koruyan yasaların uygulanmadığına tanıklık etmekteyiz. 6284 Sayılı yasanın ihtiyaca göre özenle ve etkili bir şekilde uygulanmasını talep ediyoruz.  Yapılmak istenen Anayasa değişikliği ile kadınların bedeni ve kılık kıyafet tercihi üzerinden toplum kutuplaştırılarak kadınların temel hak ve özgürlükleri pazarlık konusu yapılmaktadır. Bizler ne zorunlu başörtüsünü ne de başörtüsü yasaklarını kabul etmiyoruz. Bedenimiz ve hayatlarımız üzerinden yürütülen eril siyaset biçimini reddediyoruz. İktidara ‘yasalara dokunmayın uygulayın’ diyoruz. Şiddetsiz bir yaşam için mücadelemize kararlılıkla devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Basın açıklamamızı İran’da büyüyerek kadınların özgürlük mücadelesinin sloganı haline gelen ‘Jin jiyan azadî/kadın, yaşam, özgürlük’ talebiyle sonlandırıyoruz” diye belirtti.

DTSO Kadın Meclisi: Şiddetin her türlüsüyle mücadeleyi sürdüreceğiz

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Kadın Meclisi, gün dolayısıyla yazılı açıklama yayınladı. Diktatörlüğe karşı hak mücadelesi veren Mirabal Kardeşlerin 1960 yılında katledilmeleri hatırlatılan açıklamada, “Bugün de kadınlar evde, sokakta, savaşta, iş yaşamında, kısacası her yerde şiddete maruz kalmaktadır. Bu durum yalnızca şiddete uğrayanı değil, şiddet görenin başta çocuklarını ve yakınlarını etkilediği gibi toplumsal yaşamı da etkilemektedir” denildi. Kadınların yaşamını belirleyen ve hayatın merkezini oluşturan en önemli şiddet biçiminin ekonomik şiddet olduğu ifade edilen açıklamada, şunlara yer verildi: “Bu durum fiziksel ve diğer şiddet türlerini körükleyerek artışına sebep olmaktadır. Tüm bu fırsat eşitsizlikleriyle karşı karşıya kalan kadın, toplumun temel yapı taşıyken gerisinde kalmaktadır. DTSO Kadın Meclisi olarak, ekonomik şiddet başta olmak üzere şiddetin her türlüsüyle mücadeleyi sürdüreceğiz. Kamuoyunu ve tüm kurumlarımızı da şiddetsiz bir dünya için el ele vermeye ve dayanışmaya davet ediyoruz.”