SUR AJANS- Kayıp Yakınları ve İHD Diyarbakır Şubesi eylemlerinin 804’üncü haftasında Koşuyolu Parkı’nda bir araya geldi.
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin, 31 Ocak 2009 tarihinde başlattığı "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eyleminin 804’üncü haftasında Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıp yakınları ve hak savunucuları, üzerinde kaybedilenlerin resimlerinin olduğu pankartı açıp, kayıpların dövizlerini taşıdı.
Bu hafta 5 Temmuz 1991’de evinden gözaltına alınmak için götürülen ve cansız bedeni Elazığ’ın Maden ilçesi sınırlarında bulunan Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın failleri soruldu.
Bugün ki eyleme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sur Belediye Eşbaşkanı Adnan Örhan, 5 Temmuz 1991’de katledilen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın ailesi ve çok sayıda kişi katıldı. Burada ilk olarak konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz, Vedat Aydın’ın ölüm hikayesine değindi. Yılmaz, aradan 33 yıl geçmesine rağmen devlet aklının değişmediğini, Kürt siyasetçiler, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin ürettikleri çözümden dolayı cezalandırıldığını söyledi.
Aydın’ın eşi: Failler aramızda
Ardından söz alan Vedat Aydın’ın eşi Şükran Aydın, Vedat Aydın şahsında yaşamını yitirenleri andı. Vedat Aydın’ın katledildiği günü anlatan Aydın, “Ben kendim Vedat Aydın’ı Diyarbakır Emniyetine teslim ettim. İlk günden bu yana ifadem aynıdır. Vedat Aydın’ı gözaltına alanlar Diyarbakır Emniyet polisleriydi. Sadece ‘ifadesi var’ dedi. Devlet Vedat Aydın’ın ölüm kararını verdi, 4 polis vermedi. Verilen karar yukarıdan geldi. Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genel Kurmay Başkanı bunların hepsinin haberi vardı. Talimat oralardan gelip ve polisler de öldürmek için aldılar. Bizim için failler kaybolmadı, buradadır. Faillerin kimler olduğunu biliyoruz. Hayatımızın sonuna kadar kayıplarımızın davasını sürdüreceğiz. Çektiğimiz acılara rağmen isteğimiz bize bunu çektirenler aynı acıları çeksin. İlk günden bugüne dediklerimizi tekrar ediyorum; bütün faili meçhullerin kararı yukardan verilip, aşağıdan uygulandı” dedi.
‘Kürt sorunu çözülmeden cinayetler saklı kalır’
Ardından söz alan Vedat Aydın’ın kardeşi Veysi Aydın da, 33 yıl geçmesine rağmen siyasi bir cinayetin aydınlatılmamasının devletin kararı olduğunu söyledi. Aydın, “Biz mahkemeye başvurduk, ‘katiller bunlar’ dedik, ancak ifadeleri dahi alınmadı” diye belirtti. Vedat Aydın ile topluma mesaj verilmek istenildiğini belirten Aydın, “Bu nedenle bu dava politik bir davadır. Bu davanın faillerini devlet de, biz de biliyoruz. Bu nedenle failli belli bir cinayet diyoruz. Bu da Kürt sorunu ile alakalıdır. Kürt sorunu çözülmeden bu cinayetler saklı kalır. Bir kez daha diyoruz ki, bu kadar kan, bu kadar kayıp, bedel yeter. Biz katilleri biliyoruz, mahkemeler sonlansa, zamanaşımı sağlansa da bizim için fail bellidir. Yaşamını yitirenlerin emekleri mücadelemize ışık olacaktır” dedi.
Konuşmaların ardından Vedat Aydın’ın katledilme hikayesi okundu.
Kürtçe konuşma nedeniyle tutuklanır
İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Avukat Berfin Elçi’nin okuduğu Vedat Aydın’ın katledilme hikayesi şöyle: “Vedat Aydın, 1953 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Kürthacı köyünde dünyaya gelir. 1979 yılında Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nden mezun olan Vedat Aydın, 12 Eylül 1980 askeri darbe döneminde tutuklanıp, 4 yıl hapis yatar. Aydın, 28 Ekim 1990 tarihinde Ankara'da gerçekleşen İHD 3’üncü Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı Kürtçe konuşma nedeniyle tekrar tutuklanır. Hakkında açılan soruşturma kapsamında bir süre hapiste kalan Vedat Aydın, ardından 1991 yılı Haziran ayında yapılan Halkın Emek Partisi (HEP) İl Kongresi’nde Diyarbakır İl Başkanı seçilir.
Cenazesi Maden’de bulunur
5 Temmuz 1991 gecesi silahlı, elinde telsiz bulunan ve kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce ‘ifaden alınacak' denilerek gözaltına alınır. Ailesi ve avukatlarının girişimlerine rağmen, emniyet tarafından gözaltına alındığı kabul edilmez. 7 Temmuz 1991 tarihinde, Elazığ ili Maden ilçesi yakınlarında bir köprü altında vahşice işkence edilmiş halde cesedi bulunur.
10 Temmuz 1991 tarihinde cenazesinin getirildiği Diyarbakır’da yüzlerce araçlık konvoy ve on binlerce kişi tarafından karşılanır. Cenazeye katılanlara paramiliter güçler tarafından silahlı saldırı gerçekleşir. Saldırı sonucu en az 8 kişi yaşamını yitirir. Aralarında milletvekilleri ve gazetecilerin de bulunduğu yüzlerce kişi ise yaralanır.
Zamanaşımı ile dosya kapanır
İtiraflarıyla gündeme gelen JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan’ın 2000’li yıllarda Aydın cinayeti konusunda verdiği bilgilere rağmen faillerin kimliği ‘tespit edilmez’. 2021 yılında ise Vedat Aydın cinayet soruşturması ‘zamanaşımı’ gerekçesiyle kapatılır. İşkenceci failler yargı karşısına çıkarılmaz ve cezalandırılmaz.”
Ardından kayıplar için oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminin ardından açıklama sona erdi.