HDP’nin Alevi milletvekillerinden Kemal Bülbül, Dersim Tertelesi’nin 85’inci yıldönümünde Munzur Çayı kıyısından seslendi:  “Dersim nice acılara tanık oldu. Dersim nice acılara gark oldu. Buna rağmen, tarihi, inançsal, kültürel, doğal varlığını sürdürmek için büyük bir çaba ve mücadele içerisinde oldu.”

4 Mayıs 1937, tedip, tenkil, tehcir harekatının 85’inci yıldönümünde “Dersim'in 85 Yıllık Çığlığı”nı dile getiren Bülbül; "Dersim sadece bir kent değildir! Dersim'in ve hakikatin varlığını yaşatmak için can, baş verenlere sevgi ve saygı ile...” ifadelerini kulandı.

dersim tertelesi 4 Mayıs 1937 Dersim Tertelesi

‘Munzur o dönem kan aktı’

Bülbül, Munzur kıyısından Dersim tertelesinin 85’inci yıldönümünde şöyle seslendi: “4 Mayıs 1937 dönemi Bakanlar Kurulu tarafından Dersim’de tedip, tenkil, tehcir harekatının başlangıç tarihidir. Cumhurbaşkanı tarafından onaylandı ve askeri harekata dönüştüğü tarihtir ki, bundan önce 1935 yılında Tunceli Kanunu çıkarılmış ve bu kanun çerçevesinde Dersim’in dili, tarihi, kültürü, inancı, varlığı, doğası tamamen hedefe konulup yok edilmek, yok edilemiyorsa değiştirilmek ve sistemin kendisine benzetilmek, hizmetine alınmak istenmiştir. Tunceli Kanunu 1935’ten beri yürürlüktedir ve bu kanun gereği Dersim’in adı Tunceli’dir. Tunceli kavramı devletin tunç eli buradaki insanların tepesine inecek. Buradaki insanlar Şakidir, Sergerdedir. Günümüz tabiriyle “teröristtir” o halde yok edilmelidir gibi. Yok edilemiyorsa değiştirilmeli, asimile edilmelidir gibi barbarca bir yaklaşım ortaya koymuştur.  Ve bu yaklaşım 1935’te yasalaşmış, 1937 4 Mayısında askeri harekata dönüşmüştür. Şimdi Munzur kıyısından sizlere bunu acı içerisinde ifade ederken, Munzur’un tanıklığından da söz etmek lazım. Munzur o dönem kan aktı. Munzur o dönem bağrında ne yazık ki, çocukların, kadınların, gençlerin cesetlerini taşıdı. Dersim nice acılara tanık oldu. Dersim nice acılara gark oldu. Buna rağmen, tarihi, inançsal, kültürel, doğal varlığını sürdürmek için büyük bir çaba ve mücadele içerisinde oldu. Bu varlığa hizmet etmek için gelip geçen Seyit Rıza’dan Alişer’e, Zarife Ana’dan nice adını sayamadığımız değerli insanlara kadar hepsine saygılar, sevgiler sunuyorum.”

SUR AJANS

Editör: Haber Merkezi