Turizm profesyonellerini İzmir’de buluşturan ‘Travel Turkey İzmir Uluslararası Turizm Ticaret ve Fuar Kongresi (TTI)’ ikinci gününde de ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Bu yıl 17’ncisi yapılan fuar, yarın sona erecek. Dünyanın farklı ülkelerinden katılımcıların yer aldığı fuara, Türkiye’den de 40’ı aşkın il, kendi turizm profiliyle fuardaki yerini aldı.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ile Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) da doğal ve kültürel varlıklarıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne yer alan Diyarbakır’ı tanıtma amacıyla TTI’deki yerini aldı.

Önceki yıl kentin tarihsel ve kültürel değerlerini İzmir Turizm Fuarı’nda dünyaya tanıtmak için 49 tescilli yöresel ürünleriyle boy gösteren Diyarbakır heyeti bu yıl ise sayısı 51’e yükselen tescilli ürünüyle boy gösterdi.

Gastronomi alanında yaptığı çalışmalarla Diyarbakır ve Kürt mutfağındaki potansiyelini ortaya çıkarmaya çıkarmaya çalışan ve DTSO’nun bünyesinde kurulan Gastronomi Merkezi, bu yıl 180’i aşkın kişiye ‘gastronomi’ eğitim verdi.

DTSO, gastronomi çalışmalarının yanı sıra fuarlarda da Diyarbakır’ın bu potansiyel cevherini tanıtmaya çalışıyor. İki gündür İzmir TTI’de kurduğu stantta ziyaretçilerini ağırlıyor.

Fuarda Türkiye’nin birçok yerindeki belediyeler kendi şehirlerini tanıtmak amacıyla tabelalarıyla katılım sağlıyor.

Fuarda Diyarbakır’a ilişkin iki stant açıldı. Bunlardan biri kayyum yönetimindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin açmış olduğu stant, diğeri ise Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ile Diyarbakır Ticaret Borsası’nın öncülüğünde sivil toplum kuruluşlarınca oluşturulan stant.

Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da sivil toplumun öncülüğünü yaptığı stant İzmir’de yoğun ilgi gördü. Bu ilgiyi ve Diyarbakır’ın fuardaki temsiliyetini DTSO Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Korkmaz’a sorduk.

Cizre sular altında! Cizre sular altında!

Gazetemize açıklamalarda bulunan Korkmaz, kentin fuardaki temsiliyetini anlatırken “Gönül isterdi ki, esas kentlilerin oy vererek seçtiği, kendisini yönetmeye layık gördüğü yerel yönetimlerle, kentin tüm bileşenleriyle birlikte bunu daha güçlü bir şekilde yapmaktı” diyor ve şöyle başlıyor konuşmaya:

“Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası olarak, ana görevlerinden biri olarak gördüğümüz şey, kentimizi ulusal ve uluslararası alanda tanıtmaktır. Bunlardan biri de fuarlara katılmaktır. İzmir Fuarına bu yıl Diyarbakır Ticaret Borsası ile birlikte katılım sağladık. Buradan ne bekliyor, neyi hedefliyoruz; bünyemizde yaklaşık 5 yıldan beri sürdürdüğümüz coğrafi işaret tescilli ürünlerimizin tanıtımını yapmak, kentin kültür, tarih ve doğal güzelliklerini buradaki katılımcılara doğru bir şekilde ifade etmektir. Yine, kentin hizmet sektörünün hangi merhalede olduğunu anlatmak. Kentteki otelcilik ve diğer hizmet alanlarında ulaştığı kaliteyi onlara sunmak, aktarabilmektir. Bizimle fuara katlan otel işletmecisi arkadaşlarımız da mevcut. Yine tur firmaları sahibi arkadaşlarımız var. Biz şunu anlatmaya çalışıyoruz; kentimiz bir bütünen gelen, gelmeyi düşünen herkesi çok çok iyi bir şekilde konaklatabilecek, onlara 2-3 günlüğüne de olsa inanılmaz keyifli zamanlar geçirtebilecek imkanlara sahip olduğumuzu göstermek istiyoruz. Kente özgü, daha başka bir coğrafyada bulamayacakları, coğrafi tescil aldığımız yemeklerimizin, gıda ürünlerimizin tatların baktırmak ve bir memnuniyet oluşturmak gibi bir hedefimiz var. Fuarda şuana kadar gözlediğimiz kadarıyla standımıza inanılmaz bir ilgi var. Geçen yıl da öyleydi, Ticaret ve Sanayi Odası’nın standı en fazla ilgi alaka gören stantlardan biri.”

‘Kente dair olumsuz önyargıların bu vesileyle yıkımına katkı sunuyoruz’

DTSO standına yoğun ilginin altyapısına ilişkin olarak Korkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer stantlar arasında bizi öne çıkaran şey, standımızın bütünlük halinde olmasıdır. Biz neyi hedeflediğimizi biliyoruz. Gelenlerin, bizi ziyaret edenlerin beklentileri, talepleri doğrultusunda onlara doğru bilgi, veri aktarımında bulunuyoruz. Kente dair dışarıdan oluşturulan olumsuz önyargıların bu vesileyle yıkımına katkı sunuyoruz. Kentimiz somut kültür değerlerinin yanısıra soyut kültür değerlerini de bünyesinde barındıran bir şehir. Bu şehir Ermenilerden tutun 33 farklı medeniyete beşiklik eden kadim bir şehirdir. Aynı zamanda tüm bu medeniyetlerin görünür olduğu, geleceğe taşındığı bir şehir. Biz kentin yüzyıllardan gelen müziğini de burada sunuyoruz. Bize, doğamıza, kentimize özgü gelenekle bugüne aktarılan sözlü kültürel öğelerimizin tamamını modern bir tarzda aktarımını yapıyoruz. Bu da ayrı bir ilgi çekiyor. Geleneksel olanla modernizmin içiçeliği, bunun arz ediliş şekli insanlarda ciddi bir karşılık buluyor.”

'Esas kentlilerin oy vererek seçtiği yerel yönetimler burda olmalıydı'

Fuarlara katılımda temel hedeflerine dair de Korkmaz, şunları söyledi: “Gönül isterdi ki, esas kentlilerin oy vererek seçtiği, kendisini yönetmeye layık gördüğü yerel yönetimlerle, kentin tüm bileşenleriyle birlikte bunu daha güçlü bir şekilde yapmaktı. Kent merkezinden ilçelerine kadar bir bütünen tarih, kültür, coğrafi tanıtımını derli toplu bir şekilde yapmak. Tabii bu bir eksiktir. Bu eksiği biz, diğer sivil toplum paydaşlarımızla birlikte nispeten doldurmaya çalışıyoruz. Ama daha güçlü bir hale getirilmesi lazım. Bunun için de mutlaka yerel yönetimlerin bir bütünen bu rolü üstlenmesi, devam ettirmesi lazım.”

'Yerel yönetim paydaşlarının güçlü katılımı ile daha etkili bir tanıtım'

Korkmaz, son olarak sözlerini şöyle bağladı: “Diyarbakır her yönüyle güçlü ve görülmeye, gezmeye değer bir şehir.  Her türlü imkanı, potansiyeli bünyesinde barındıran bir şehir. Şuana kadar yaptıklarımız yapmayı düşündüklerimizin yanında bizim için çok bir şey değil. Dahası var, yürüyeceğimiz çok yol var. Diyarbakır sadece ulusal değil uluslararası alanda da hak ettiği yerde değil. O yere gelebilmesi için de elimizden gelen her türlü gayreti sarf edeceğiz. Ama bunun için gelecekte yerel yönetim paydaşlarının daha güçlü bir şekilde katılımı ile ancak mümkün olabilir.”

Editör: Arif Bulut