Türkiye’nin ipek kozası ihtiyacının büyük bir kısmının karşılandığı Kulp ilçesindeki koza üreticileri, yıllardır yaptıkları işi artan maliyetlerden dolayı bırakma noktasına geldiklerini belirtti.

Türkiye’de ipek kozasının yüzde 60’nı ipek ihtiyacının ise yüzde 10’nunu karşılayan Diyarbakır’ın Kulp ilçesindeki koza üreticileri, artan üretim maliyetlerinden dolayı zor günler yaşıyor. Kulp’un Tiyaks Mahallesi olmak üzere ipek böcekçiliği ilçe merkezi ve birçok kırsal mahallede yapılıyor. Her yıl Nisan ayının 2’nci haftasında koza üretimine başlanıyor. Kulp’ta yaygın bir şekilde ipek böcekçiliği yapıldığı için ilçe merkezi ve mahallelerde dut ağaçlarının sayısı da oldukça fazla.

Kulp ilçesine bağlı Tiyaks köyünde yaşayan koza üreticisi Siraç Çakır, çocukluğundan beri koza üretimi yapıyor. Baba mesleği olan koza üretiminin artan maliyetlerden kaynaklı durma noktasına geldiğini söyleyen Çakır, geçtiğimiz yıl ürettiği kozalardan zarar ettiğini söyledi.

İpek böceği üretimi hakkında bilgi veren Çakır, ipek böceği üretim sezonunun her yıl Nisan ayının 2’nci haftasında başladığını ve yaklaşık 35-40 gün sürdüğünü ifade etti. Çakır, “Tohumlar yumurta şeklindedir, dut ağacının yapraklarını veriyoruz. Kozaların dördüncü uyku aşamasına geldi. Bu dönem kozaların en hassas olduğu dönemdir. Bu nedenle ben, eşim ve oğlum birlikte bakıyoruz. Sabah saat 04.00’ten akşam 21.00’e kadar belli aralıklarla oraklarla kestiğimiz dut yapraklarıyla böceklerin üstüne bırakıyoruz. Üç kişi çalışmamıza rağmen, yine de yetiştiremiyoruz” dedi.

Sağlıklı bir kozanın 28 ile 30 gün arasında kapatıldığını söyleyen Çakır, kozanın sağlıklı olması durumunda verim alındığını belirtti. Geçen yılki koza üretiminde zarar ettiğini söyleyen Çakır,  “Geçen yıl sağlıksız olduğu için kozaları 14’üncü gününde kapattım ve yüzde 35 fire verdim. Yani geçen sene zarar ettik. Kaymamak bize destek sözü vermişti ancak sözünü yerine getirmedi” dedi.

Bir yandan artan ürün maliyetleri diğer yandan da artan hayat pahalılığı sonucu geçinmelerinin zor olduğunu söyleyen Çakır, koza üretimin de durma noktasına geldiklerini aktardı. Çakır, “Geçen sene her ne kadar kilosu 100 TL’den alınacak denildiyse de, yapılan kesintiler ile birlikte, kilosunu 94 ile 96 TL’den satabildik” diye belirtti. Ürettikleri kozalara biçilen fiyatın düşük olduğunu da ekleyen Çakır, önceki yıllarda bir kilo koza ile bir torba un fiyatının aynı olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Bu sene her şey yüzde 200 zam oldu. Kozanın kilo fiyatının da artması ve en az 280 ile 300 arası olması gerekir. Kozaya biçilen fiyatın düşük olması nedeniyle, insanlar bu işi bırakma noktasına geldi. Yaklaşık 20 yıl önce bu köyde 35 aile koza üreticiliği yaparken, bu sayı bugün 12’ye düştü. Kozanın düşük fiyata satılması insanların masraflarını dahi karşılayamadığı için, insanlar bu işi bırakıyor.”

Editör: Haber Merkezi