SUR AJANS- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır İl Eşbaşkanları, milletvekilleri Cengiz Çandar, Serhat Eren, büyükşehir belediye eşbaşkan adayları, Kürt siyasetçi Leyla Zana ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanları, yerel seçim çalışmaları kapsamında Dicle ve Kulp ilçelerinde ziyaretlerde bulundu. İlk olarak Dicle’de temaslarda bulunan heyet, burada halkın yoğun coşkusuyla karşılandı. Davul zurna ve alkışlarla karşılanan heyet, yağan karla karışık yağmura rağmen alanı terk etmedi. Kitle, Leyla Zana’yı O’na hitaben yazılan şarklılarla karşıladı.
Dicle’de yapılan halk buluşmasının ardından heyet Kulp’un merkezinde halkla buluştu.
‘Özgürlük Kürtlere gelmeden Türkiye’ye gelmez’
Burada konuşan DEM Parti Milletvekili Cengiz Çandar Kulplulara seslenerek, “Amed’i ayağa kaldırdığınız gibi Türkiye’yi de ayağa kaldırın” dedi. “Özgürlük Kürtlere gelmeden Türkiye’ye gelmez” diyen Çandar, “Kürtlere barış gelmeden Türkiye rahat edemez. Kürtler haklarını elde etmeden Türkiye’nin önü aydınlanamaz. Türkiye’de Kürtler özgürlük, hak, hukuk ve anadilleri Kürtçe ile eğitim olmadan olmaz. Dil olmadan kimlik olmaz” diye konuştu.
Zana: 91’in ruhuyla aranızdayız
Ardından söz alan Kürt siyasetçi Leyla Zana, 1991 ruhuyla halkın huzurunda olduğunu söyledi. Zana, “Bizi mutlu ettiniz. Bu coşku tüm Türkiye’ye gidecek. Diğer ilçelerin acısını bildiğimiz gibi Pasur’un acısını, elemini ve zahmetini de biliyoruz. Birlikte çok güzel şeyler yaptık çok da eziyet çektik. Mücadele ruhu ile ayakta kaldı Pasur halkı. Çocuklara bakıyorum ya Rabbim diyorum üzerime büyük bir yük verdin ama sonra bu ne büyük bir şereftir diyorum. 91’de sesimizi duyanlar şu an bu kentlere hizmet edecek. Bundan daha büyük mutluluk var mı? Anneler, gençler, fedakâr arkadaşlarımız ömrümüzü bu mücadelede geçirdik. Yıllar sonra temiz bir miras bıraktık denilecek. Şêx Saîd, Orhan Doğan ve niceleri bırakılan temiz mirası devir alacak” dedi.
‘Kürtlerle ortaklaşın’
Yerel seçimler için İstanbul’da yaşayanlara seslenen Zana, “Kürdistan’ın yarısı orada yaşıyor. Birçok parti Kürtlerin iradesine göz dikmiş. Türkiye'deki Kürdistanlılara sesleniyorum. Tüm emekçi kesimlerine, aydınlarına, bu düzenden şikâyetçi olan herkese sesleniyorum, bu çürümüş düzenden şikayeti olan herkese sesleniyorum. Kadim Kürt halkı yaklaşık yüz yıldır herkesle emeğini paylaştı. Ve İstanbul bu şehirlerin başında geliyor. Herkesi denediniz bir kere de bizi deneyin ve görün diyoruz. Ey sistem ben kişilerle uğraşmam ne överim ne döverim bu ülkeyi Kürdistan’ı Türkiye’yi iki kardeş halkı öyle bir yaşama sürüklediniz ki üretimden düşürdünüz. Umutlarını yıktınız. Bu kadarı yeter. Bu düzenin bir derin devleti bir de yüzey devleti var ikisine sesleniyorum; Kürdün aklıyla oynama ve küçümseme. Kürdün aklıyla ortaklaş ki o akıl bütün ülkenin hizmetine girsin. Çok defa denendi ortak akılla hareket edildiğinde mucize niteliğinde şeyler yaşandı. Yarınlarımızı hep birlikte örmeye temiz bir miras bırakmaya hazırlanalım. Kürtler kendisini yönetebilecek potansiyele sahip. Yönetim kademelerine bakıldığında Kürtler sizi yönetmeye de aday. Birlikte yaşamak istiyorsanız Kürtlerin aklıyla ortaklaşacaksınız” şeklinde konuştu.
Sonrasında kitle halaya durdu.
