SUR AJANS- Malatya’da çiftçiler kayısıdaki fiyat istikrarsızlığı karşısında yaşadıkları olumsuzlukları duyurmak için basın açıklaması yaptı.

Açıklamada konuşan Türkiye Ziraat Odaları Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Kılınç, Toprak Mahsulleri Ofisi’ni eleştirerek, “1 kilogram kayısı dahi TMO tarafından lisanlı depolardan alınmadı. Doymak bilmeyen insanlar oraya malı kaptırmadı. Bu çiftçinin elindeki kupkuru malı alarak, nemlendirerek yüzde 30 da arttırarak bunu ranta çevirdiler” dedi.

Malatya’nın en önemli gelir kaynağı olan kayısıdaki fiyat istikrarsızlığına karşı Akçadağ Ziraat Odası ve çiftçiler basın açıklaması yaptı. Açıklama metnini okuyan Türkiye Ziraat Odaları Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Kılınç; işçilik, mazot, gübre gibi ana gider kalemleri karşısında düşen kayısı fiyatlarına dikkat çekti.

‘Malatya çıkmazda, fiyatlar dibe vurdu’

Kılınç, dünyada kuru kayısının yüzde 80’inin Malatya çiftçisinin elinden çıktığını belirterek, kayısıdaki fiyat istikrarsızlığının çiftçilerin belini büktüğüne vurgu yaptı. Kılınç, “Malatya çıkmazda, fiyatlar dibe vurdu! Kayısı hasadının sona yaklaştığı Malatya’da kayısı alım fiyatlarının 100 liranın altını düşmesi ve buna karşılık başta işçilik maliyetleri olmak üzere mazot ve gübre girdilerinin artması kayısı üreticisini çıkmazda bıraktı” dedi.

‘Geçen yıl 180-200 liraya sattığımız kayısıya 80 lira teklif ediyorlar’

Kılınç, sözlerine şöyle devam etti:

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

“Kayısıyı Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım listesine kayısı zor bela koydurduk. Akabinde devletimiz Malatya’mıza 11 bin tonluk lisanslı kayısı alım deposu yaptı. Bu depolar yapıldığı günden beri, listeye alındığımız günden beri sadece 2020 yılında Dr. Bekir Pakdemirli bakanımızın döneminde bir taban fiyat açıklandı; 21 lira ve 23 lira olarak. Ama 1 kilogram kayısı dahi TMO tarafından lisanlı depolardan alınmadı. Neden alınmadı, bu ticaretçi, ihracatçı doymak bilmeyen insanlar oraya malı kaptırmadı. 30 liraya kadar fiyat verdi. Bu çiftçinin elindeki kupkuru malı alarak, nemlendirerek yüzde 30 da arttırarak bunu ranta çevirdiler. Ne zaman sahip çıkılacak bize? Bugün 4 tane ticaretçinin, 4 tane ihracatçının elinde çocuk oyuncağı olmuş bu üretici. Temmuz’un, ağustosun sıcağı sırtında geçiyor, maliyetlerin altından çıkamıyor. Bir işçi yevmiyesi geçen yıl 500 liraya mal olurken bu yıl 1000 liraya mal oluyor. Ama geçen yıl 180 lira hatta 200 liraya sattığımız kayısıya utanmadan 80 lira teklif ediyorlar. Bu çiftçi ne yapsın? Üretmesin mi? Terk mi etsin? 11 milyon kayısı ağacını söksün atsın mı? Benim çiftçime 80 lirayı reva gören insanlara buradan sesleniyorum: Sabrımızı taşıtmayın, taşırmayın. Bu ülkede isyan koparsa çiftçiden kopar.”

Editör: Haber Merkezi