Mozaik Edebiyat Grubu (MEG), sözcüsü Mevlüt Asar, 6 Şubat Maraş depremlerinin yıldönümünde yazılı açıklama yaptı.

Türkiye, Almanya, Hollanda, İsveç ve Arjantin’de yaşayan bir kısım yazar ve şairler tarafından oluşturulan Mozaik Edebiyat Grubu (MEG) olarak, Türkiye'de yaşanan felaketlere karşı duyarsız kalamadı.

Türkiye’nin temel sorunlarından biri olan deprem gerçeği konusunda Prof. Naci Görür ile yaptıkları “Bireylerin depreme karşı alabilecekleri önlemler” konulu toplantının sonuçlarını paylaştı.

‘Deprem anında ve sonrasında hayatta kalma şansını artırmak için…’

Mozaik Edebiyat Grubu (MEG), adına açıklama yapan grup sözcüsü Mevlüt Asar, “Mozaik Edebiyat Grubu üyesi yazar, şair ve okurlar olarak ülkemizde depremlerin, geçen yıl 6 Şubat 2023'te olduğu gibi kitlesel ölümlere yol açmasını istemiyoruz. Bu konuda halkımızı, özellikle de yerel ve merkezi yönetimleri sorumluluk üstlenmeye, önlem almaya çağırıyoruz! Depreme karşı alınması gerekli önlemlerin, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli olduğunu biliyoruz. O nedenle işe önce kendimizden başlayarak, deprem uzmanı Hocamız Prof. Naci Görür ile toplantı düzenleyerek deprem ve alınabilecek önlemler konusunda bilgilendik. Deprem anında ve sonrasında hayatta kalma şansını artırmak için, şu basit önlemleri hatırlatmakta fayda gördük.

Öncelikle alacağımız veya oturacağımız binaların deprem yönetmeliğine uygunluğu, bulunduğu yerlerin diri fay hattı üzerinde olup olmadığı kontrol edilmeli. Ayrıca hasar tespiti yapılmış mı? Depreme dayanıklı mı? Kontrol edilmelidir.

 Ev ve iş yerlerimizde deprem güvenliği için gerekli düzenlemeleri yapmalıyız:

- Ağır ve yüksek eşyaları özellikle dolapları mutlaka duvara sabitlemeliyiz.

- Deprem sonrası ölümlerin cam kesiği ve kanamadan olduğu saptamasıyla yataklarımızın cam kenarlarından uzak olması gerekmektedir.

- Yatak başucunda sarsıntıdan düşme ihtimali olacağı için herhangi bir ağırlık olmamalıdır.

- Aile bireyleri evin her yerinde yaşam üçgenleri oluşturmalı ve cenin pozisyonunda elimizle başımızı koruyarak uzanıp, beklemeliyiz. Büyük masa kenarlarına uzanabiliriz ama altına girmemeliyiz.

-Evlerimizde deprem sonrası olası yangınlar için 6 ayda bir değiştirilen ve tüm ailenin kullanmayı bildiği yangın söndürme aletleri bulundurmalıyız.

- Deprem anında zemin kattakiler hızlıca dışarı çıkmayı deneyebilir, üst katlarda yaşayanlar sarsıntı geçene kadar yaşam üçgenlerimizde kalmalıyız. Zira en çok ölümlerin olduğu ve binanın en zayıf olduğu yerler merdivenlerdir. Keza asansörler de tehlikelidir.

- Sarsıntı geçip dışarıya çıkmadan önce yangın tehlikesine karşı ev hızlıca kontrol edilmeli açıkta olan tüp kapatılmalı elektrik ve doğalgaz şalterleri hızlıca kapatılmalıdır.

- Ailenin bir planlaması olması lazım. Deprem sonrası ne yapılacak, nerde buluşulacak, birbiriyle nasıl haberleşilecek, önceden planlanmalıdır.

- Deprem çantamız hazır olmalı.

- Telefon değil, internet (WhatsApp) ile haberleşmeye çalışılmalı.

- Deprem sonrası Belediyelerin belirlemiş olduğu “Afet Toplanma Alanları”nı bilmemiz gerekmektedir.

- Deprem anında araçta isek boş bir alanda sağa çekip, emniyeti kapatarak beklemeliyiz.

- İş yerinde iseniz iş yerlerinin belirlediği önlemlere göre hareket etmek gerekir.

- Deprem sonrasında ise, yaralılara yardım etmeli, acil durum ekiplerine haber vermeli, hasarlı binalara girmemeliyiz. Radyo veya televizyon gibi iletişim araçlarından gelen bilgileri takip etmeli, yanlış haberlere inanmamalıyız.”

Kobani Davası’ndan notlar: Bugün burada verilecek karar… Kobani Davası’ndan notlar: Bugün burada verilecek karar…

‘En büyük görev, devlete ve onu yönetenlere düşmekte’

Depremin, doğal bir afet olduğu ve önceden tahmin edilemeyeceğini ancak, alınacak önlemlerle depremin zararlarının minimize edilebileceğine vurgu Asar, sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye’nin en önemli gündemi depremdir. Depremlerin toplumsal, insani, ekonomik bir felakete, yıkıma dönüşmesini önlemeden gelişmiş bir refah ülkesi olmayacağımız acı bir gerçektir. Bu bağlamda en büyük görev, devlete ve onu yönetenlere düşmektedir. Bu bağlamda;  vatandaşların deprem konusunda ve depreme dirençli kentler oluşturma konusunda; planı, programı, niyeti olan, güven veren parti ve üst yöneticileri araştırmaları, bilgilenmeleri ve toplumsal güçleriyle zorlayıcı ve yaptırımcı olmaları son derece önemlidir.”

Editör: Ali Abbas Yılmaz