Amed KESK Şubeler Platformu, ihraçlar ve 35'inci maddenin kaldırılması ile ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamada ihraçların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre yapılmadığına dikkat çekildi.


Amed KESK Şubeler Platformu'nun düzenlediği açıklamayı okuyan SES Amed şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, "OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu OHAL hukuksuzluğunu sürdürmekte, masumiyet karinesini ihlal etmekte, hukuki denetim yapmamaktadır. Halen OHAL Komisyonu hukuksuzluğunun devam etmesi insanlarda umutsuzluğa, tükenmişliğe ve intiharlara neden olmuştur" ifadesini kullandı.

'Darbe girişimleri, toplumsal hafıza ve halk olgusunu zedelemekte'


Orak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün dünyanın uzun süredir içinde olduğu siyasal kriz, üretimden uzaklaşmış ve öz kaynaklarını ranta ve talana açmış olan Türkiye ve benzeri ülkelerdeki yönetememe hâlini daha da derinleştirmektedir. Toplumsal değerler yerine devlet aygıtını korumaya yönelik reflekslerin sonucunda, süregelen darbeler ve darbe girişimleri, toplumsal hafıza ve halk olgusunu zedelemektedir.
AKP/MHP iktidarı, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hukuku lağvederek OHAL ve KHK ile yönetilen bir rejime geçiş yaptı. OHAL döneminde gece yarısı çıkarılan KHK’ler ile yüzbinleri aşan insan, savunma hakkı bile tanınmadan haksız, hukuksuz ve delilsiz bir şekilde ihraç edildi. İhraç edilen 10 binden fazla sağlık ve sosyal hizmet emekçisinin neredeyse tamamı uzun yıllar çalışmış tecrübeli ve liyakatlı insanlardır. Varsa bir suç 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre ihraç ya da devlet memurluğundan men ile ilgili yasalar, adli ve idari süreçler elbette işletilmeliydi fakat yapılmadı. Hiç bir soruşturması, mahkemesi ve cezası olmadan ihraç edilen emekçilerin iç hukukta dahi haklarını aramalarının önüne engel olunmuş, suçsuzluklarını ispatları bile engellenmiştir. Ulusal ve uluslararası mahkemelerin ve hukuksal mücadelenin önünü kapatmak için OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu kurulmuştur.

ohal komisyonu

Amed KESK Şubeler Platformu "OHAL Komisyonu" açıklaması


OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu OHAL hukuksuzluğunu sürdürmekte, masumiyet karinesini ihlal etmekte, hukuki denetim yapmamaktadır. Halen OHAL Komisyonu hukuksuzluğunun devam etmesi insanlarda umutsuzluğa, tükenmişliğe ve intiharlara neden olmuştur.
Kendi sesinden başka sese tahammülü olmayan AKP/MHP iktidarının yarattığı sistemin sonucunu emekçiler canlarıyla ödemektedir.  Dört bir yandan kuşatmaya dönüştürülen bu cezalandırma politikası nedeniyle insanlar yaşamlarını yitirmiş, ağır hastalıklara yakalanmış, tedavi olanağı dahi bulamamışlardır. Aileleriyle birlikte yüzbinlerce insanın anayasal haklarının ellerinden alınarak açlık ve sefalete mahkûm ettirilerek biat ettirilmeye çalışılması, insan hakkı ihlalidir ve insanlık suçudur. Bu suça iktidar, OHAL Komisyonu üyeleri ve iktidarın ihtiyacına uygun raporlar hazırlayan Adli Tıp Kurumu ve yerel kamu idarecileri ortaktır. Yine KHK’ler eliyle emek mücadelesi yürüten kadınların örgütlenmesine dönük yapılan saldırılar,  kadınları sindirmeye ve mutlak itaate zorlayan politikaların en somut göstergeleri olmuştur.


"Ülke yönetilemez bir hal aldı"


İktidar bir yandan Milliyetçi politikalarla milliyetçi tabanının rıza kültürünü güçlendirme çabası bir yandan da neo liberal politikalarla güvencesiz ve işsizlik oranını artırarak örgütsüz bir toplumda yönetim anlayışını devam ettirmeye çalışmaktadır. Son tahlilde bu politikaların iflas ettiği ve ülkenin yönetilemez bir hal aldığını görmekteyiz. Ekonomik kriz Toplumun bütün hücrelerinde hissedilirken iktidar OHAL’i fiilen devam ettirme uygulamalarından biri olan 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35.madde yi getirdi. Bu maddeye dayanılarak Uydurma sebeplerle binlerce KESK üyesi ve onbinlerce başka sendika üyesi olan, üye olmayan insan ihraç edilmiştir. İktidar geçici 35.madde ile hukuksuzluklarını daha da hızlandırarak bu sefer khk çıkarmadan kurumlara liyakatsizlik ve torpille doldurduğu yandaşlarının eli ile bu antidemokratik süreci devam ettirmektedir.


"35'inci madde kaldırılmalı ve arkadaşlarımız görevlerine iade edilmeli"


OHAL ve KHK’lerin kamu emekçilerini örgütsüzleştirmenin, tüm toplumu bastırma, örgütsüz kılmanın aracı olarak kullanma politikaları ile iktidar kendi varlığını süreklileştirirken Anayasayı askıya almakta, hukuksuzluk ve toplumsal barışı bozan politikalarına hız kesmeden devam ettirmektedir. İktidarı ohal komisyonu khk ve geçici 35.madde uygulamalarına son verip hukuksuz ihraç edilen arkadaşlarımızı derhal göreve iade etmeye ve ülkedeki bütün antidemokratik hukuksuzca uygulamalara son vermeye çağırıyoruz.


Üzgünüz ve Öfkeliyiz!


Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde çalışırken bir gece yarısı hukuksuz bir şekilde KHK ile ihraç edilen Ferda AYTEK TOZ yoldaşımız, genetik kaynaklı ALS hastalığı nedeniyle ihraç edilmesinden 6 yıl sonra yaşamını yitirdi. Yaklaşık 3 ay önce teşhis konulan bu Hastalığın bu kadar hızlı ilerlemesinin, ihraç edilmiş olma ve bunun oluşturduğu tükenmişlik, ötekileştirilme ile doğrudan ilişkisi vardır.


"Haklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz"


Bizler bir kez daha KESK olarak direniş ve fiili meşru mücadele tarihimizin iktidarın tarihinden çok eski olduğunu ve bu tarihsel emek ve demokrasi mücadelesini bedeli ne olursa olsun sonuna kadar sürdüreceğimizi buradan tekrar ediyoruz. En karanlık günlerde dahi doğru bildiğini söylemekten vazgeçmeyen Bizler; tüm arkadaşlarımız iade edilene, bu hukuksuzluk giderilene kadar kararlı mücadelemizden bir adım dahi geri atmayacağız. Yaşam hakkımıza, sağlık hakkımıza, işimize, iş güvencemize sahip çıkmaya devam edeceğiz"

SUR AJANS

Editör: Haber Merkezi