SUR AJANS - İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen kararın hukuka aykırı, siyasi bir karar olduğunu ifade eden Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayının açıklamasına ilişkin de “Bir seçim sathı mahallinde girildiği zaman adayın açıklanmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim. Seçime 3 ay kala aday belirlendiği zaman yıpranmanın da daha az olacağını düşünüyorum” dedi.
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen kararı ve siyasi sonuçlarını Sur Ajans’a değerlendirdi.
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin
‘Hukuka aykırı, siyasi bir karar’
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, İmamoğlu hakkındaki yerel mahkeme kararının siyasi olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Türkiye siyasetinde geçmişten bugüne baktığımızda hep mağdur olan, hakkı yenen, haksızlığa uğrayan kişinin bu süreçten daha da güçlenerek çıktığını görüyoruz. Siyasi bir karar olduğu ortadadır. Bir haksızlıktır ve bir mağduriyet yaşandığı da ortadadır. Rakiplerini sandıkta mücadele yöntemiyle elemektense, elindeki yargı gücünü rakibinin aleyhine şekilde kullanarak sonuç alamaya çalışan bir yapı söz konusu. Tabii 6’lı masayı oluşturan partilerin bir araya gelmelerinin sebeplerinden birisi de ülkedeki hukuk sorununun çözülmesi, adaletin hakim kılınması mücadelesidir. Bu kararın doğru bir karar olmadığını ve hukuka aykırı olduğunu, siyasi bir karar olduğunu düşünüyoruz. Zamanında Sayın Cumhurbaşkanı’nın da benzer kararlarla yasaklı hale geldiği, cezaevine atıldığı ama sonrasında çok daha güçlü bir şekilde çıktığını biliyoruz. Bununla ilgili kendileri haklı olarak o süreçte her türlü eleştiride bulunurken, eleştirdikleri her hale, yapıya, düşünceye kendilerinin büründüğünü de görmüş oluyoruz. O dönemde Adaletsizlik, haksızlık ve hukuksuzluğu birilerin aleyhlerine işletiyorduysa bugün de kendileri bunları başkalarının aleyhine işletiyorlar. Dolayısıyla buradan kendi lehlerine bir sonuç çıkmaz, tam tersine aleyhlerine bir sonuç çıkar.”
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin
‘AK Parti gündemi saptırmak için her türlü yolu deniyor’
Söz konusu kararın İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesine yansımasına ilişkin de Ergin, şu değerlendirmede bulundu: “Cumhurbaşkanı adayı olacak kişiyi 6’lı masanın genel başkanları belirler. Şuana kadar da yaptıkları toplantıların hiç birinde aday belirlemeyle ilgili bir demeç verilmedi. Bu süreçte tabii hukuki anlamda bir boşluk olduğu için aslında bununla ilgili farklı yorumlar yapılıyor. Bir taraftan bu kararın nihayete erdirilmesini seçime kadar bekletmek ve eğer İmamoğlu aday olursa da seçim öncesi adaylığının iptalini gerçekleştirmek adına bir koz olarak ellerinde tutmak istiyorlar diye yorumlar yapılıyor. Öbür taraftan da bunu öne sürüp de İmamoğlu’nun adaylığının engellenmesine dayalı bir adım olduğunu ifade edenler var. Tabii bunun yanında da aynı zamanda bu mağduriyeti ortaya koyup İmamoğlu’nun adaylığını daha fazla güçlendireceğini ifade eden yorumlar da var. Biz burada şahsi anlamda adayın kim olacağından ziyade ne yapacağı, neler sunacağı üzerinde duruyoruz. Ülkede ekonomik anlamda büyük bir israf var. Yolsuzluk var. İnsanımız aç, açıkta, perişan bir vaziyette hayatta kalma mücadelesi veriyorken, AK Parti gündemi saptırmak için her türlü yolu deniyor. Haksızlıklar, hukuksuzluklar doruğa ulaşmışken; insanların fikir ve ifade özgürlüğü yokken, bir sosyal medya paylaşımından dahi korktukları bir ortamda ülkenin ileriye gitmesi mümkün değildir. Bu durumda yatırım da yapılmaz. Toplumun gerçek gündemi ekonomi, hayat pahalılığı, yoksulluktur ve gelecek olan adayın bu sorunları nasıl çözeceğini de ortaya koyması gerekir.”
‘Seçim takviminden önce adayın açıklanması halinde adayın yıpratılması söz konusu’
6’lı masanın 84 maddelik programını açıklamasına rağmen toplumda bir heyecan yaratmadığı yönünde yapılan değerlendirmeler ve toplumun 6’lı masadan bir aday beklentisinin öne çıktığına dair yorumlara ilişkin de Ergin şunları söyledi: “AK Partinin elinde ciddi bir medya desteği olduğu için seçim takviminden önce adayın açıklanması halinde adayın yıpratılması söz konusu. Bir seçim sathı mahalline girildiği zaman adayın açıklanmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim. Seçime 3 ay kala aday belirlendiği zaman yıpranmanın da daha az olacağını düşünüyorum. Adayın kim olduğundan çok program önemlidir. Hukuku nasıl üstün kılacağımız önemli. Ekonomi nasıl düzeltilecek bu önemli. İsraf, yoksulluk, yoksulluk nasıl önlenecek buna bakmak lazım. Tabii adayın açıklanması genel başkanların vereceği bir karardır.”
‘Gösterilen tepkiyi dahi kabul etmeyen, sindiremeyen bir iktidarla karşı karşıyayız’
İmamoğlu’nun Saraçhane çıkışını AK Partililerin bir “tiyatro” olarak yorumlamasına ilişkin yapılan yorumları da Ergin şöyle değerlendirdi: “AK Parti kendisi lehine olan en ufak bir fırsatı zirve noktasına taşıma konusunda her türlü hakkı kendinde bulurken, bir başkasının da yaşamış olduğu mağduriyeti ifade etmesinde dahi bir sorun aramaya çalışıyor. Her yapılan adımı olumsuza yorma, kendi lehine çevirme arayışında. Başörtüsü teklifinde de biz bunu gördük. Kılıçdaroğlu’nun kanunla ilgili teklifine, ‘Hayır biz bunu kanunla değil de anayasayla çözelim ‘ diye bir üst platforma çıkarmasıyla her adımı lehine çevirme telaşı içerisinde. Aslolan bu değil ki, partiler kendilerini nasıl daha ileriye götürürümden ziyade halkını, insanını, toplumu merkeze almalı diye düşünüyorum. Haksızlığa uğrayan birinin kitlesini destek için toplamasında, buna karşı tepki göstermesinde bir mahsur yok ki. Gösterilen tepkiyi dahi kabul etmeyen, sindiremeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. AK Parti hemen hemen her konuda kendine helal gördüğü bir hususu başkasına haram görür.”
