1923 yılında Almanya’da kurulan Frankfurt Okulu ve temelleri 1892 yılında Amerika’da atılan Chicago Okulu, ele adlığı konulara farklı bir boyut kazandırarak tarihe ‘bir tartışma’ zeminini miras bıraktı. Bu okullarda yer alan bilim insanlarının ortaya attığı düşünceler halen üniversitelerde derslere konu olabiliyor. 2022 yılında Diyarbakır’da da bir araya gelen Kürt yazar ve araştırmacıları ile siyasetçileri Amed Marksist Okulu’nu (AMEP) kurdu ve toplumsal konulara ayna tutmak için programlarına start verdi.
Yazar Şerefxan Cizîrî ile siyasetçi Sinan Çiftyürek’in koordinatörlüğünü yaptığı Amed Marksist Okul (AMEP) yani Kürtçe ismiyle Dibistana Marksîst Li Amedê (DMA), 23 Ekim 2022 tarihinde kuruluşunu ilan etti. DMA’nın kuruluşu ilan edilirken, Kürt sosyalistleri Marksizmi anlamaya, yorumlamaya, tartışmaya ve güncellemeye çağrılmıştı.
Kuruluşu ilan edilen DMA, önüne koyduğu program çerçevesinde her yılın ekim ayının ikinci haftasında farklı konuların enine boyuna masaya yatırılması kararlaştırıldı. Bu kapsamda da bu yıl DMA “Kürdistan’ta Tarih, Siyaset ve Sosyoloji” konu başlıklı panel ve etkinlikler düzenleyecek. 2 gün sürecek olan programa 20’yi aşkın isim konuşmacı olarak katılacak.
Dibistana Marksîst Li Amedê (DMA) koordinatörlerinden Kürt Dil Platformu Sözcüsü ve Yazar Şerefxan Cizîrî, kurulan okula dair değerlendirmelerde bulundu.
Marksizm’in farklı dillerde çevirisinin olduğunu ancak şuana kadar Kürtçe’ye çevirilememesini eleştiren Cizîrî, bir de Kürtçe yazan yazarlara çeviri için çağrıda bulundu.
Kürtlerin kendi dillerinde Marksizm’i okuyamadıkları için farklı milletlerin dillerindeki çevrilere yöneldiğini sözlerine ekleyen Cizîrî, farklı uluslardaki Kürt karşıtı düşüncelerden dolayı anlatıda ‘Kürt Ulusal Özgürlüğü’ne sansür uygulanabildiğine vurgu yaptı.
‘Kürtlerin haklarını kabul etmeyen Türkler de özgür değil’
Kürtlerin kendi dillerin Marksizm’in kaynağına ulaşmasının önemli olduğunu dile getiren Cizîrî, “Marksizm’de önce ulusların kendi özgürlüğü geliyor. Marx ve Engels diyor ki: ‘Bir millet özgür olmadan kendi geleceğini inşa edemez.’ Hatta şunu diyorlar: ‘Başka bir ulusu ezen ulus, özgür olamaz’. Eğer Türkler, Kürtlerin haklarını kabul etmeyip onlara baskı uygularlarsa o zaman Türkler de özgür değil. İşte Marksizm’in kaynağındaki bu derinliklere ulaşamadığımız için birçok konuda eksik kalabiliriz” dedi.
Cizîrî’nin değerlendirmelerinin tamamına videodan ulaşabilirsiniz… (LİNK)
Programda hangi konular masaya yatırılacak?
13 Ekim akşamı açılış ve tanıtım programı ile başlayan DMA’nın etkinlikleri 14 ve 15 Ekim’de günleri paneller ve tartışmalarla devam edecek. 2 gün sürecek program ise şöyle: