Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), kuruluşunun 26'nci yılını kutluyor.

SES Amed Şube Yönetim Kurulu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES) kuruluşunun 26'nci yılı dolayısıyla açıklama yaptı.

SES Amed Şube Yönetim Kurulu, SES’in 26’ncı yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı;” Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri 1990 yılından itibaren arka arkaya Genel Sağlık İş, Tüm Sağlık Sen, Sağlık Sen ve Sosyal Hizmet Sen sendikalarını kurdular. Zaman içinde mücadelenin bir taban bulması ile iş kolumuzda farklı sendikalarda örgütlenen emekçiler birleşerek güçlü ve kararlı, çok daha güçlü bir sendika kurmak için harekete geçti ve SES’i kurarak birleştiler.

1 Ağustos 1996 yılında sendikamız SES kuruldu.

1 Ağustos 1996 yılında sendikamız SES kuruldu. SES’in öncesinde ve sonrasında sendikamız ve konfederasyonumuz üzerinde siyasi iktidarın çok büyük baskıları olmuştur. Bu dönemde sendikamız üyesi birçok sağlık emekçisi emek demokrasi mücadelesi verirken hayatlarından olmuşlardır. Buradan öncelikle onur üyelerimiz; Necati AYDIN, Ayşenur ŞİMŞEK ve Behçet AYSAN  ve barış şehitlerimiz Eyüp ERGEN, Abdulaziz YURAL, Şehmus DURSUN başta olmak üzere bu mücadelede kaybettiğimiz arkadaşlarımızı saygıyla anıyoruz. Yitirdiğimiz bu arkadaşlarımız halen mücadelemize ışık tutuyor.

Kuruluş yıllarımızdan bugüne Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için ülkemizde ve dünyada savaşa karşı barışı, faşizme karşı demokrasiyi, emperyalizme karşı bağımsızlığı, baskıya karşı özgürlüğü, ırkçılığa ve şovenizme karşı halkların eşitliğini, özgürlüğünü ve kardeşliğini savunarak örgütlenmek temel düsturumuz oldu ve bu amaç etrafında yüzbinlerce sağlık emekçisini bir araya getirdik. İşkolumuzdaki haksızlıklara, hukuksuzluklara, baskılara karşı fiili mücadelemizi sürdürürken,hukuksal alanda da ciddi kazanımlar elde ettik.

Emekçilerin birliğini ve halkların kardeşliğini savunmaktan vazgeçmemeliyiz

Bugün her zamankinden daha dikkatli ve mücadeleci olmalıyız. Çünkü dünyada ve ülkemizde liberalizm herkesi etkisi altına almaya, bölmeye, parçalamaya, örgütlü mücadeleyi zayıflatmaktadır. Liberalizm; aynı işi yapanları, farklı kimlikleri, farklı inançları, farklı cinsiyetleri ve cinsel yönelim farklılıklarını, hatta farklı kentleri birbirine düşman, birbiriyle rekabet eden bir yapıya dönüştürmekte, mücadeleyi boğmaktadır. Bu nedenle hiçbir zaman emekçileri, emekçi ve yoksul halkı buluşturmaktan, emekçilerin birliğini ve halkların kardeşliğini savunmaktan vazgeçmemeliyiz.

Daha çok mücadele bizi bekliyor

26.yılımızı kutlarken, bugüne kadar edindiğimiz deneyimlerin ışığında; hak ve özgürlerimizi geliştirmek, bize giydirilmek istenen deli gömleğini yırtıp atmak, işkolumuzdaki tüm hizmetlerin ücretsiz ve nitelikli olmasını sağlamak, güvenceli iş, güvenceli gelecek, barış içinde yaşanan eşitlikçi, özgürlükçü bir ülke için; daha fazla birlik, daha fazla çalışma, daha fazla örgütlenme, daha çok mücadele bizi bekliyor.