SUR AJANS- Şeyh Said ve 46 arkadaşının 29 Haziran 1925 tarihinde İstiklal Mahkemeleri tarafından Diyarbakır’da idam edilmelerinin üzerinden 99 yıl geçti. Şeyh Said katledilişinin 99'uncu yılına Şeyh Said Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği'n de anıldı. Anmaya Şeyh Said Derneği yöneticileri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Diyarbakır Barosu, MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) katıldı. Açıklamanın ardından kitle Şeyh Said ve arkadaşlarının idam edildiği yere kadar yürüyüş gerçekleştirdi.

‘Sömürgeciliğe karşı mücadele başlattı’

Dernekte yapılan açıklamada konuşan Şeyh Said torunu Mehmet Kasım Fırat, karanlık günlerden birinin de 29 Haziran olduğunu belirtti.

Fırat, “Sêx Seîd  efendi sömürgeciliğe karşı büyük bir direniş başlattı. 1924 de cumhuriyet meclisinde karar çıkarıp dediler ki; Kürt, Kürdistan yok ve bu ülkede herkes Türk’tür, dili de Türkçe’dir. Bunu resmileştirip Kürtleri inkâr etiller. Bunun için de Şêx Seîd ve arkadaşları da buna karşı bir karar alıp,  ‘Biz Kürdüz, dilimiz Kürtçe’dir ve coğrafyamız Kürdsitan’dır diyerek, 13 Şubat’ta Piran’da (Dicle) hareketi başlatıp, direniş başlattılar” dedi.

‘Devlet, arşiv kayıtlarını açmadı’

Ardından konuşan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir ise, Şeyh Said ‘inTürk ve Kürdistan toplumu için önemli bir değer olduğunu söyledi. Özdemir, " Bilindiği üzere 99 yıllık süreçte gerek aile, gerekse de kurumlar bu süreçler içerisinde başvurular yaptılar. Devlet herhangi bir şekilde arşiv kayıtlarını açmadı. Mezar yerine ilişkin herhangi bir bilgilendirmede bulunmadı” dedi. Şêx Seîd ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması için açılan dava sürecini anlatan Özdemir, “Fakat İçişleri Bakanlığı 99 yıllık devlet pratiğini yine aynı şekilde tekrar etti, herhangi bir şekilde sorumluluğunun gereğini yerine getirmedi. Mahkemeler de tıpkı istiklal mahkemelerinde olduğu gibi yine bu mağduriyete bu talebe kayıtsız kalarak, davalarımız reddedildi. Şuan da Anayasa Mahkemesi’nde süren bir süreç var ve unutulmaması gereken husus şu en temel hakların bile ihlal edildiği bu yargı pratiği gerçekliğinde bizler Şêx Seîd efendinin Kürtler ve Kürdistan toplumu için önemli bir değer olduğu gerçekliği ile mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu

‘Özgürlük mücadelesi verdi’

Basın metnini Kûrmancî ve Kirmançkî okuyan Şêx Seîd Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği yöneticisi Mordem Zel, Kürt halkının imha ve inkârı üzerine kurulmuş olan cumhuriyete karşı ailelerini mallarını canlarını ve halkın bütün katmanlarını da katarak hak, adalet ve özgürlük mücadelesi verdiklerini vurguladı.

Şêx Seîd ve dava arkadaşlarının anısının sadece Kürt halkı için değil, ülkede yaşayan tüm halklar için bir ibret vesikası olduğunu vurgulayan Zel,"Tarihin acı sayfalarından ders çıkararak, benzer acıların tekrar yaşanmaması için demokrasi ve insan hakları mücadelesini kararlılıkla sürdürmek zorundayız. Aynı zamanda hafızasız bırakılmak istenilen toplumun tüm bileşenlerini de duyarlı ve kararlı olmaya davet ediyoruz" dedi.

‘Zalimleri sevindirmeyin’

10 Ekim Gar Katliamı Davası'nda karar çıktı 10 Ekim Gar Katliamı Davası'nda karar çıktı

Zel, açıklamayı Şêx Seîd’in idam sehpasına giderken, söylediği şu sözlerle noktaladı: “Dünya yaşamımın sonu geldi. İnancım ve milletimin yolunda feda olduğuma pişman değilim. Arkamızdan ağlayıp zalimleri sevindirmeyin. Kıyamımızı iyi anlayın ve bizden sonrakilere iyi anlatın. Başınızı dik tutun. Doğrudur bizleri darağacına getirdiler, kırdılar; ama biz hiçbir zaman eğilmedik! Diz çökmedik bu da böyle bilinsin!”

Yapılan açıklama ardından dernek binasından Şêx Seîd Meydanı’na yürüyüş düzenlendi. Burada okunan dualar ardından açıklama sona erdi.

Editör: Haber Merkezi