Mezopotamya Kitap Fuarı Danışma Kurulu Koordinatör yazar Şeyhmus Diken, “Çok dilli, çok etnisiteli, çok kültürlü, çok inançlı bir şehirde ve bir coğrafyada siz bu fuarı yapıyorsanız bunun da çok dilli olması gerekir” dedi.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ile Eylül Fuarcılık işbirliği ile Mezopotamya Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Kitap Fuarı, Yaklaşık 4 yıl aradan sonra ziyaretçilerine kapılarını açtı.

16-24 Aralık tarihleri arasında kitapseverleri ağırlayacak olan fuar, 200'e yakın yayınevi ile 300'ü aşkın yazar yer alıyor.

Van'daki 2 öğrenciden günlerdir haber alınamıyor Van'daki 2 öğrenciden günlerdir haber alınamıyor

Yaklaşık 4 yıl aradan sonra fuarın Diyarbakır’da yapılması için DTSO’nun girimiyle oluşturulan Kitap Fuarı Danışma Kurulu’nun Koordinatörlüğünü yapan yazar Şeyhmus Diken, Mezopotamya Kitap fuarı için yayınevleri ve yazarlara dair yoğun mesai harcadı.

Sur Ajans’a fuara dair değerlendirmelerde bulunan Diken, geçmiş yıllarda kentte yapılamayan kitap fuarını “Son üç yıldır Diyarbakır’da çeşitli nedenlerle kitap fuarı yapılamıyor. Önce pandemi sonra deprem nedeniyle geçen yıl yapılması programa alınıştı. 2022 yılı içinde o da ekonomik nedenlerle, İstanbul’daki büyük yayınevlerinin katılamaması nedeniyle, son bir ay içerisinde o bilgiler gelince, yeterli katılım olmayacağını düşündüğümüzden geçen yıl o fuar ertelendi. O ertelemenin akabinde nihayet bu yıl DTSO elini taşın altına koyarak bu kentin kültürel ortak mutabakatıyla bir fuar yapma istediğini programlayınca, biz de bu işin içerisinde yer aldık” sözleriyle açıkladı.

Bu yıl yapılan fuarın geçmişteki birikime artı bir değer kazandırdığına işaret eden Diken, “Bu aslında 10’uncu kitap fuarı” diyor ve şöyle ekliyor:

“Diyarbakır kitap fuarı aslında bir geleneğin ürünü. Kitap okurları ve Diyarbakır’ı kültürel perspektifte uzaktan takip edenler, kentin içinden bunu izleyenler ve katılanlar bunu bilirler ki aslında bu Diyarbakır’da yapılan ilk kitap fuarı değil. Bundan önce dokuz kitap fuarı yapıldı. Bu 10’uncu fuar. Bunlardan yedisi TÜYAP’ın düzenlediği kitap fuarlarıydı. İkisi de 2015-16 da Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Amed 1’inci ve 2’inci kitap fuarlarıydı. Biz bu fuarı ‘Mezopotamya Kitap Fuarı’ boyutu içinde bölge eksenli olarak Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın öncülüğünde ve onun ev sahipliğinde programlarken, bu geleneğin devamı olarak tasarladık ve bu da aslında 10’uncu kitap fuarı. Yani bir artımız vardı geçmişten gelen.”

Diken, Diyarbakır’ı tekrardan kitap fuarıyla buluşturmak için harcadıkları mesaiyi ise şöyle anlatıyor:

“Önce Kent Kültür ve Kitap Koordinasyonu oluşturduk. Kentte ve bölgede olan bütün yayın evlerini işin içine katarak üst kurul oluşturduk ve bu üst kurulun defalarca yaptığı toplantılar, ortak akıl yürütmeler, ortak perspektifler sonucunda bir çatı kuruldu. Sonra yayınevleriyle irtibata geçildi. Tabi dönemin krizi burada hala kayyım yönetiminin belediyelerde olması nedeniyle bütün bu olabilirlikleri ve olamamazlıkları, ortak olarak masaya yatırarak bir dengeli fuar tasarladık.”

Yaptıkları çalışmalarının sonuçlarını fuarda gördüklerini aktaran Diken, “Bütün siyasal düşüncelere mensup olan ama siyaseti ön plana çıkarmadan kültürel boyutu içerisinde tasarlayan, değerlendiren, yazan, çizen bir mantıkla nasıl bir fuar yapabilirizi programladık ve burada bugün sonuçlarını yaşıyoruz. Açılışta da dikkat ettiğiniz gibi konuşmacılardan tutun katılımcılara varıncaya kadar verimli bir girizgâh oldu” dedi.

Fuarda 9 gün boyunca birçok etkinlik, söyleyişi ve panelin olacağına atıfta bulunan Diken, fuarın çok dilli olmasının coğrafya ile ilintili olduğunu söyle ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu fuar 9 gün süresince bugünden başlayarak devam edecek. Birçok etkinlik, söyleyişi ve panel düzenlenecek. İki yüzün üzerinde yazarın imzaları yapılacak. Bu coğrafyanın anadili Kürtçe ve Zazaca’dır. Anadilinin bu olduğu bu coğrafyada, Kürtçe kitap basan yayınevlerinin bu kadar ilgi görmesini de bence doğal karşılamak gerekir. Güzel olan tarafı şudur; tek dilin egemen olmadığı, çok dilli, çok etnisiteli, çok kültürlü, çok inançlı bir şehirde, bir coğrafyada siz bu fuarı yapıyorsanız bunun da çok dilli olması gerekir zaten, olmaması ayıp olurdu.”

Editör: Arif Bulut