Azadi Hareketi kurucusu Av. Sıdkı Zilan, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Şeyh Said’e yönelik hakaret içeren paylaşımlarıyla tetiklenen kutuplaşma oyununa gelinmemesi konusunda uyarılarda bulundu. Zilan, İslamcı bir Kürt olarak aday olması halinde Cumhurbaşkanlığı için oyunu Kılıçdaroğlu’na vereceğini de sözlerine ekledi.

Av. Sıdkı Zilan
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Şeyh Said’e yönelik hakaret içeren paylaşımlarıyla başlayan tartışma durulmuyor. Av. Sıdkı Zilan, süren tartışmalara ilişkin sosyal medya paylaşımlarında “İslâmî kesime mensup bir Kürd olarak oyumu Yeni CHP'ye vereceğim” diyor. Zilan, “Şeyh Saîd tartışması ile Kılıçdaroğlu ve Yeni CHP'yi sabote etmeye çalışıyorlar. Oyunu bozacağız...” ifadeleriyle de iktidarın Kürtler ve İslami kesim üzerinden iktidarın yeni CHP’yi vurmaya çalıştığını ve Şeyh Saîd-Kemalizm tartışmasının buna elverişli olduğunu belirtiyor.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Şeyh Said’e yönelik hakaret içeren paylaşımına tepkiler sürüyor.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın sosyal medyada yaptığı paylaşıma yorum yapan avukat Sıtkı Zilan’a verdiği cevapta Şeyh Said’e hakaret etmişti.
Özdağ Twitter hesabından Suriyelilerin yaşadığı Türkiye kentlerini gösteren haritayı paylaşarak “Bu 2 haritayı dikkatle incelerseniz Türkiye’nin Filistinleştiğini görürsünüz. Filistinliler “Bir şey olmaz” diyerek topraklarını satmışlardı. Türkiye’de benzer bir süreci yaşıyor. Zafer Partisi Türkiye’nin Filistinleşmesine direnen partidir. Zafer Türk Milleti’nin olacak” ifadelerini kullanmıştı.

Özdağ’ın paylaşımına avukat Sıtkı Zilan ise “Yahudiler Filistin'de hak sahibiydi; Allah'ın emri ile Hz Musa İsrailoğullarının Mısır'dan aldı Filistin'e götürdü, daha önce Hz İbrahim oraya yerleşmişti. Kürtler ve Araplar da Türkiye'de hak sahibi, boşuna kendini yorma; ya sakin otur, ya da Japonya'ya git!. Fırat'ın doğuşu biz Kürtlere, batısı ise üç hisseli olsun; Türkler, Araplar ve Kürtler kardeşçe yaşasın. Geçen karar aldık; Kürtler olarak Dîyarbekir -Adana hattında 100 km eninde toprak alacağız; denize ulaşmamız gerekir. Zaten şimdiden Mersin Kürd ve Arap şehri değil mi?” yorumunda bulundu.
Bunun üzerine Özdağ, Zilan’ın yorumunu alıntılayarak “Bunu söyleyen Şeyh Sait itini rahmetli dedem Binbaşı Mikail asılmak üzere Diyarbakır’a götürmüştü. Son söyleyen Öcalan’da İmralı’da otluyor” paylaşımı yaptı.
Kürtlerin değerlerine hakaret eden Özdağ’a Kürtlerin değişik kesimlerinden tepkiler yağarken, sosyal medyada ise #SeyhSaidonurumuzdur #şeyhsaidhalktır hashtagı açıldı.
Ardından Diyarbakır Barosu, Şeyh Said Derneği ve Şeyh Said’in torunu Mehmet Kasım Fırat, Özdağ hakkında suç duyurusunda bulundu. Fırat, Özdağ’a Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde 5 KURUŞLUK manevi tazminat davası açtı.
Zilan’dan Şeyh Said tartışmaları değerlendirmesi
Tüm bu gelişmeler sürerken, Azadi Hareketi kurucusu Av. Sıdkı Zilan, Twitter hesabından yeni paylaşımlarda bulundu. Zilan paylaşımlarında CHP’nin eski icraatlarından Kılıçdaroğlu’nun sorumlu tutulamayacağını belirtirken, Cumhurbaşkanı adayı olması halinde Kılıçdaroğlu’na oy vereceklerini söyledi.
1-Ümit Özdağ 'in yaktığı fitne ateşine tüm ulusalcı şebeke benzinle müdahale ederek, Şeyh Saîd'e saldırılara devam ederek; ülkedeki Müslüman çoğunluk ve Kürtleri sindirmenin hesabını yapıyorlar. Halkın çocuklarını bu fitne ateşine atmak istiyorlar. Dikkatli olalım.
2-Medya ahlakı, evrensel hukuk ve siyasi etiğe riayet ederek bu süreci kontrol etmeye devam edeceğiz. 1920 ile 1950 yılları arasında tek parti diktasinin fiiliyatini eleştirmek ve diktatörlüğü teşhir etmek tabii bir durumdur. Devletin icraatı eleştiri konusu olmaz kuralı yoktur.
3-Koçgiri, Pêçar, Zilan, Dersîm vd onlarca katliam ve soykırımı yapanlar diktatör ve suçludurlar. Bugünkü nesil onların ictaatindan sorumlu değildir, bugünkü CHP ve Kılıçdaroğlu da bundan sorumlu değildir. Türkler, Kürtler de fitneye dikkat etmeli ve şebekeyi teşhir etmelidir.
4-Göçmen karşıtlığı ile Kürd karşıtlığı bu şebekenin bariz vasfıdır. Biz Türklere düşman değiliz, Müslüman Türkler Kemalizme sempati ile bakmaz. Bizim hedefimiz eşitlik, hukuk ve özgürlüktür. Dilimiz, kültürümüz ve milletimiz de özgür olsun, mevcut durumda hukukî güvence yoktur.
5-Herkes üslubuna dikkat edip, kışkırtıcı şeyler söylemekten imtina etsin; buna rağmen, Kemalizme asla boyun eğmeyeceğiz. Medeni bir üslup ile gereken cevabı veremeye devam ederek, hukuk ve diplomasi, siyasi kanalları sonuna kadar kullanacağız. Bu fitnenin seçimle alakası var...
6-Konuya ilişkin detaylı malûmat için akşam saatlerinde izahatta bulunacağım. Nefrete ve düşmanlığa hayır! Hukukun üstünlüğü ve özgürce yaşamaya EVET diyoruz.
'İslâmî kesime mensup bir Kürd olarak oyumu Yeni CHP'ye vereceğim'
7-Ulusalcıların göçmen ve Kürd karşıtlığı, seçime bakan yönü vd için aşağıdaki diziyi okuyabilirsiniz:
1)Şeyh Said tüm Müslüman Türklerin de şehididir. Askerleri arasında Türkler de vardır ve Türkleri öldürün diye bir fetvası asla yoktur.
2)Zaten savaşı başlatan da kendisi değil, Ankara yani Kemalist rejimin provokasyon için Piran 'a gönderdiği ve bu işle görevli askerlerdir.
3)Malum şahıs ve ekibi, milliyetçi Türklerin hassasiyetini kullanarak, göçmenlere ve Kürtlere karşı nefreti körüklüyor. Şeyh Saîd, Kürdistan'ı savunduğu gibi, aynı zamanda İslâm ve Hilâfeti de savunmuştur. Müslümanım diyen Türkler Şeyh Saîd'e borçludur, Kemalizm İslâm düşmanıdır
4)Şeyh Saîd'i, Seyyid Rıza'yı, Saîd'i Kurdî 'yi savunmak ne suç ne de günahtır. Bilakis Faşist Kemalist tek partinin dikta dönemini (1923-1950) savunmak, Koçgiri, Pêçar, Zilan ve Dersîm soykırımlarını savunmak suçtur. Tıpkı Hitlerin, Yahudi soykırımını savunmak gibi bir suçtur.
5)Müslüman Türklerin Şeyh Saîd'e sahip çıkması ve Kemalistlerin bed projesine alet olmaması gerekir. Şeyh Saîd, Kemalizme ve küfre, Kürdlerin inkarına karşıydı. Osmanlıyı yıkan İttihatçılar ve Kemalistlerdir. İhanet eden Kürtler değil, Kemalist rejimdir.
6)Kürd önderleri Şeyh Saîd, Seyyid Rıza, Saîd'i Kurdî ve diğerlerinin Türkleri, Ermenileri veya başkasını öldürün diye ne fetvası, ne emri ne de fiiliyatı var. Kemalistlerin ise tescilli Koçgiri, Pêçar, Zilan, Dersîm vd gibi soykırım düzeyinde katliamları vardır.
7)Konuyu bilinçli olarak, tüm Müslümanların ve Kürtlerin saygı duyduğu Şeyh Saîd'e getiriyor ve tekrardan hakaret ediyor ki halk arasında fitne çıkarsın; göçmen karşıtlığından, dönemi Kürd düşmanlığına kırmış bulunuyorlar. Biz sorumlu davranıyoruz, asla oyuna gelmeyiz ama ...
8)Ama asla baskılara boyun eğmeyeceğiz. Bu barış ve Türk halkı ile Kürt halkının düşmanı şebeke; cesareti Kemalist rejimin paradigmasından, mevzuatından ve pratiğinden alıyor. Türkiye ya hukuk devleti olur, nefret suçları yasasını çıkarır ya da bu faşistlerin suçlarını seyreder.
9)Şebeke ifşa olmuştur; aslında Türkiye'de hukuk olsa faşizmin kendisi olan Kemalizm yasaklanırdı. Kemalizm işgalcilerin ideolojisi ve karşı devrim hareketlidir. Anadolu insanına, Türklere ve Kürtlere ihanet eden Kemalizm'dir.
10)Bu fitnenin seçimlerle doğrudan ilgisi vardır. Hükümetin de bu işte parmağı varsa büyük vebal altındadırlar. İslâmî kesime mensup bir Kürd olarak oyumu Yeni CHP'ye vereceğim, Şeyh Saîd tartışması ile Kılıçdaroğlu ve Yeni CHP'yi sabote etmeye çalışıyorlar. Oyunu bozacağız...
11)Ulusalcılar, Kılıçdaroğlu ve ekibini istemiyor, bu nedenle Erdoğan ile işbirliği yapıyorlar. Erdoğan da 6 Parti'nin iktidar olmasını engellemeye çalışıyor. Dolaylı yoldan Kürtler ve İslâmî kesim ile CHP'yi vurmak istiyor, Şeyh Saîd ve Kemalizm tartışması buna elverişlidir.
12)Evet Kürd ve Müslüman kalacağız, Şeyh Saîd de pirimiz. Buna rağmen CB adayı olursa Kılıçdaroğlu'na oy vereceğiz. CHP'nin de bu topa girmesini istiyorlar; CHP bu topa girmez, bundan dolayı kuduruyorlar. Umarim Türkiyeli Müslümanlar bu oyunu görür, çok kirli bir oyun.
'Kemalizm ve menfi Türkçülük Türkiye'yi taşıyamaz'
8-Değerli arkadaşlar, suç olmasa bile asla nefret suçu, hakaret vs içeren şeyleri yazmam. Tartışma konusu olan paylaşım, malum şahsın paylaştığı ve Kürtler ile Arapları hedef haline getirdiği aşağıdaki haritasına, resmi paradigmaya cevap niteliğinde ironi içeren bir paylaşımdir.
9-Türkiye şu anda resmi düzeyde yani anayasasında Türkler dışında millet tanımıyor ve bu Kürd Meselesinin özünü teşkil ediyor. Oysa realite Kürdlerin var olduğunu ve dil, kültür, toprak sahibi olduğunu da söylüyor. Çözüm eşit ortaklık, iki resmi dil ve özgürce örgütlenmedir.
10-Kürd meselesi olduğu gibi; Türkiye, Irak, Suriye ve İran'ı ilgilendiren Kürdistan meselesi de vardır. Irak'ta anayasal statüye sahip Kürdistan Bölgesi var ve Türkiye ile ilişkileri de iyidir. Rojava'da da fiili bir hükümet var, Suriye anayasa komisyonu bu duruma çözüm arıyor.
11-Türkiye'de Kürtlerin ekseriyeti anayasal eşit vatandaşlık (Kürtçe eğitim ve örgütlenme özgürlüğü vs) peşindedir. Bazı partilerimiz (Hak-Par, HÜDA-PAR vd) Federasyon istiyor. Bazı Kürtler de şartlar uygun olursa BM şartına göre bağımsızlık referandumu istiyor ki usul budur.
12-Şiddet ve fertlerin, örgütlerin ve de devletin terörünü de asla tasvip etmiyorum. Fikir özgürlüğü hepimiz için elzemdir, barış içinde yaşamak da elzemdir. Kürtler bu ülkede misafir değil, ülkede emekleri ve hakları da var, hissemiz tescil edilsin.
13-Suriyeli göçmenlerin çeyreği Kürd, diğerleri Araplardan oluşuyor; az kısmı geri dönse de ekseriyeti artık kalıcıdır ve asimile edilmeleri de mümkün değildir. Haliyle Türkçe, Kürtçe ve Arapça Türkiye'nin gerçeği olarak eğitim dili olmalıdır ki bu Kemalizmin ölümü demektir.
14-Kemalizm ve menfi Türkçülük Türkiye'yi taşıyamaz. Milliyetçi insan milletini sever, çalışır; faşist ise başkasından nefret eder. Türk milliyetçileri makul düşünüyor, sorun Kemalist ulusalcı faşist damardadir. Devlette etkin olan bazı odaklar da bunlara cesaret veriyor...
15-Kendi adıma üzdüğüm kimse varsa helallik istiyorum. Şahsıma yönelik olanları görmüyorum ama Şeyh Saîd vd için söylenenlerin hesabı hukuki olarak sorulacaktır. Mücadelemiz devam edecek, rehberimiz hukuk, ahlak ve vicdandır. Fikir ve fikrini beyan etme özgürlüğü esastır.
'Kürtleri siyonistler gibi görmek açık bir manipülasyondur'
16-Aşağıdaki beyan Özdağ 'a ait:
"Türkiye’nin Filistinleştiğini görürsünüz. Filistinliler “Bir şey olmaz” diyerek topraklarını satmışlardı. Türkiye’de benzer bir süreci yaşıyor."
Oysa tersi doğru değil mi; Kürtler Filistinlileri, devşirme Türkçüler ise siyonizmi temsil ediyor.
17-Kürtler MÖ de, MS da, İslâmî dönemde de, Türkler gelmeden de, geldikten sonra da bu topraklarda vardı. Türklere Anadolu kapılarını açan da Kürtler, İstanbul'un fethinde bulunan ve Fatih'i yetiştiren de Kürtlerdir. Kürtleri siyonistler gibi görmek açık bir manipülasyondur.
18-HDP seçmeni resmiyette Türk değil mi, peki niye tehlikeli oluyor; çünkü bunlar faşist ve ırkçı. Demek ki resmiyet yetmiyor, asimilasyon lazım, Kürt sorun, çünkü istendiği oranda ve hızda asimile olmuyor. Diğerlerine de kötü örnek oluyor, bir de Araplar geldi; yandı keten hlv.
SUR AJANS