Kente yaşanan ağaç katliamına dikkat çeken Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz, “Bu talan böyle devam ederse yaşam alanımız kalmayacak. Doğa katliamının devam etmesi halinde 300 avukatla bölgeye gideceğiz” dedi.
Son günlerde kamuoyunda geniş yer alan Şırnak’taki ağaç kesimlerinin bir katliam boyutuna ulaştığına dikkat çeken çevreciler, yaşanan durumun durdurulması için çağrılarda bulunuyor. Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz ise yaşanan ağaç katliamına ilişkin açıklamalarda bulundu. Dilsiz, 300 avukatla birlikte ağaçların kesildiği alana gideceklerini açıkladı.
“2 yıldan beri hiçbir yasa, usul tanınmadan çevre katliamı yapılıyor”
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Dilsiz, şu değerlendirmelerde bulundun: “Bölgemizde yıllardır süre gelen ciddi doğa katliamların olduğunu biliyorduk. Yapılan raporlama çalışmaları sonucunda bölgemizde son 2 yıldan beri hiçbir yasa, usul tanınmadan çevre katliamının yaşandığı ortaya koyduk. Bu yaptığımız raporlama çalışmasını sahada derinleştirerek yaptık. Örneğin maden ocaklarına ilişkin yapılan çalışmalarda hiçbir yasa ve usul prosedürlerine uyulmadığını tespit ettik. Bunun gibi birçok konuyu gördük.
“Doğa aktivistleri olarak gözlem yapmamıza izin verilmiyor”
Bölgemizde ‘güvenlik’ gerekçesiyle yakılan, kesilen ve tahrip edilen orman alanların yok edilmesiyle ilgili yeni bir sürecin başladığını gözlemledik. Bu yeni süreçle beraber Çevre ve Kent Komisyonumuzla bu alanda çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Yapılan bu çalışmalar neticesinde orman alanlarının da hiçbir şekilde prosedürlere uyulmadan yerel işbirlikçilere peşkeş çekildiğini gördük. Bunu da ‘güvenlik’ gerekçesiyle yapıldığını öğrendik. Bizler ve doğa aktivistlerin o sahaya çıkıp gözlem yapmasına izin verilmiyor. Ciddi anlamda bir doğa katliamı yapılıyor.
“Valilik ile de görüşme talebimiz reddedildi”
Dün ağaçların kesildiği bölgelerde yaşayanlardan edindiğimiz bilgiye göre; Jandarma, ‘Siz gidin oradaki ağaçları kesin. İsterseniz orada bırakın isterseniz de başka yere götürüp satın. Güvenlik amacıyla bu ağaçları keseceğiz’ dediğini öğrendik. Amaçları oraları ağaçsız bırakmaktır. En son hazırlamış olduğumuz raporda, günde 15 kamyon dedik. Fakat iki gün önce çektiğimiz görüntülerde de ortaya çıktığı gibi günde yüzlerce kamyon ağaç kesiliyor. Bunu artık rant amacıyla yapıyorlar. Şu an konuştuğumuz anda bile orada ağaç kesimi devam ediyor. Bu konuya ilişkin resmi kurumlara yazılı ve sözlü olarak yaptığımız tüm başvurular yanıtsız bırakıldı. Valilik ile de görüşme talebimiz reddedildi. Resmi merciler bizlerden yani halktan bilgiyi saklıyor.
“Duyarlılık gösterilmiyor”
Bu katliam, talan böyle devam ederse yaşam alanımız kalmayacak. Bütün bölge insansızlaştırılma tehlikesiyle karşı karşıya. Güvenlik' gerekçesi öne sürülünce gözler kör, kulaklar sağır oluyor. Ulusal ve uluslararası kuruluşlar nasıl ki Kaz Dağları ve benzer talanlar söz konusu olduğunda tepkilerini ortaya koydularsa, bölgemizde yaşanan katliama da karşı olmalarını istiyoruz. Doğa koruyucuların buraya da duyarlılık göstermesini ve bizlere destek olmalarını istiyoruz. Maalesef bugüne kadar bu duyarlılık gösterilmedi.”