SUR AJANS- Urfa’nın Suruç ilçesine bağlı Sarayaltı mahallesinde yaşayan 5 çocuklu Tavas ailesinin evlerinin büyük bölümü, 24 Haziran'da çıkan yangında kullanılamaz hale geldi. Aile, 2014 yılında inşa ettikleri 2 odalı evlerinin yandığı haberini, yevmiye usulüyle çalışmaya gittikleri tarlada öğrendi. Yangın nedeniyle evde bulunan eşyaların yüzde 80’ni kullanılamaz hale geldi. Yangın, belediye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alındı. Yangının elektrikten kaynaklı yaşandığı tespit edildi.
DEDAŞ’tan şikayetçiler
Eşi ve çocuklarıyla tarlada çalışarak geçimlerini sağladıklarını aktaran anne Kıymet Tavas, "Sabah 7’de tarlaya gittik. 8 buçukta biri gelip evimin yandığını haber verdi. Eve vardığımızda zaten söndürüyorlardı. Geride hiçbir şeyimiz kalmamıştı. Nişanlı kızımın tüm çeyizi yandı" dedi. Tavas, tek taleplerinin yanan evlerinin onarımı olduğunu belirtti.
Yangının yaşandığı gün eşiyle birlikte tarlada çalışan Mehmet Tavas, "Raporda da yazılmış elektrik kontak yapmış diye. Evimiz yandı ve görüldüğü üzere her şeyimiz yandı” dedi. Tavas, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) hakkında şikayetçi olduklarını belirtti.
'İnsan yaşamı tehlikeye atılıyor'
Elektrik nedeniyle yaşanan yangınlara dair konuşan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Riha Temsilcisi Mehmet Sabri Yücel, "Buradaki ana husus sigortalar, kablolar ve bunların birbirleri arasındaki uyumu. Mevcut piyasadaki elektrik ustalarının çoğu ‘Bir şey olmaz’, ‘Bu idare eder’, ‘İşinizi görür’ yaklaşımıyla, insanların yaşamlarını tehlikeye atacak durumlar yaratıyor. Mesele bu noktada denetime dönüyor. Ancak genel anlamda denetim demek maliyet demek. Maliyet artmasın, düşsün diye de denetimden kaçınılıyor” diye konuştu.
Yaşanan olaylarda ev sahiplerinin de sorumluluğunun olduğunu söyleyen Yücel, "Bazı durumlarda spesifik birilerinin hatası olabilir tabii ancak genel anlamda bir denetim olsa bu sorunların çoğunun olmayacağından emin olabilirsiniz” dedi. Yücel, gerçek sorumluların tespiti için yürütülen sürecin de adil yürütülmediğine işaret etti.
Yangınlara dair bilirkişi tarafından yazılan raporlara müdahale edildiğini söyleyen Yücel, "Daha önce de bu tarz ve ölümlü vakalar yaşandı. Bu noktada bilirkişi olan arkadaşlar adliye tarafından atanıyor. DEDAŞ aleyhine sonuçlar yazan birkaç arkadaşımızın işleri sekteye uğratıldı. DEDAŞ tarafından 'Sen şunu yapmayacaksın' tehditlerine maruz kaldılar. Bilirkişi konumundaki arkadaşlarımız maalesef bu noktada bazı şeyleri göze almak zorundalar. Bir elektrik dağıtım şirketi var. Bu şirket, mevcut yeni ülke dizaynında, düzeninde bir sermaye kaynağı. Bu sebeple kendilerine gelecek zararları bütün yollarla engellemeye çalışacaklardır" ifadelerini kullandı.