SUR AJANS- Sağlık alanında yaşanan kriz derinleşirken, emekçiler ise mobbing, baskı, şiddet ve emek sömürüsü cenderesinde ayakta kalma mücadelesi veriyor. En son Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Plastik Cerrahi Bölümü’nde asistan hekim olan Uğurcan Ağcaoğlu, maruz kaldığı mobbing nedeniyle 11 Temmuz’da intihar etti.

Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hemşire olan Mehmet Ali Aracı, hastanenin Başhekim Yardımcısı M.T.E. tarafından  mobbing ve baskıya maruz kaldığını, bu nedenle de görev yerinin değiştirildiğini iddia etti.

Çalışanın sağlığı dikkate alınmadı

2020 yılındaki pandemi sürecinde, Covid-19’a yakalandığını ve bir ay hastanede tedavi gördüğünü belirten Aracı, “Bu süreçte ciddi bir enfeksiyon geçirdim. Akciğerlerim de sekel (doku bozukluğu) kaldığı için sigara dumanın olduğu ortamda bulunmamam konusunda uyarıldım. Daha sonra ise enfeksiyon riskinin yüksek olduğu yoğun bakım servisinde görevlendirildim. Bu birimin bağlı olduğu Başhekim Yardımcısı M.T.E.,  işe giriş-çıkışlardaki imzaları sürekli sigara içilen odasında atmamda ısrarcı oldu. Akciğerimde sekel olduğu için talebe itiraz ettim ancak hiçbir şikayetim dikkate alınmadı. Üstelik sözlü mobbing uygulanmaya başlandı” diye belirtti.

İdari soruşturması açıldı

Maruz kaldığı baskı ve mobbinglerin yanı sıra başhekim yardımcısı tarafından kendisine disiplin soruşturması açıldığını aktaran Aracı, ayrıca hakkında kınama cezası tutanağı tutulduğunu belirtti. Görev ve yetkisi dışındaki işlerin kendisine verildiğini söyleyen Aracı, “İtirazlarım dikkate alınmadığı gibi beni azarlamaya başladı. Açılan disiplin soruşturmasıyla ilgili ön tutanak ve araştırma hakkında hiçbir şekilde bilgilendirilmedim. Dış soruşturma geçirerek, bir kınama cezası ve hemen ardından da birim değişikliğiyle iki kez hukuksuz bir şekilde cezalandırıldım” dedi.

Birimi değiştirildi

Birim değişikliği cezasıyla dahiliye servisine görevlendirilen Aracı, “Bu, bende ciddi anlamda anksiyete problemlerine sebep oldu. Moral ve motivasyonumu tamamen kırdı. Donanımlı bir hemşire olarak, yeni açmayı planladıkları ERCP ünitesinde çalışabileceğimi ya da daha verimli olabileceğim ameliyathanede görev alabileceğimi söylememe rağmen hemşire eksikliği gerekçesiyle dahiliyede kalmam konusunda ısrar ettiler. Bu konuyla ilgili sendikamız yakın zamanda bir çalışma yürütecek ve idari birimlerde çalışan hemşire arkadaşların kimler olduğu, hangi görev ve vasıflarla orada bulundukları ile ilgili bir yazıyı muhtemelen hastane yönetimine ve il sağlık müdürlüğüne iletecekler” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır’da 6’ncı Takas Pazarı Diyarbakır’da 6’ncı Takas Pazarı

Yargıya taşıyacak

Başhekim yardımcısının odasında sigara içmeye devam ettiğini dile getiren Aracı, kamu alanlarında ve hastane gibi ortamlarda sigara kullanımının yasak olduğunu hatırlattı. Aracı, devamında da şunları belirtti: “Kapalı mekanlarda sigara içmek başlı başına bir suçtur ve herkes için konulmuş bir kuraldır. Ancak bu kurala uymuyor ve herhangi bir cezai yaptırım uygulanmıyor. Hukuki süreç başlatmak için avukatımla görüştüm ve yakın zamanda mobbing davası açacağız. Zaten hukuki açıdan da bu konuyu takip ediyoruz. Aynı zamanda Sağlık Bakanı'nın bu konuda bir müfettiş görevlendirmesini talep ediyorum. Benim gibi birçok hastane çalışanı sorun yaşıyor ve kimse bu sorunu dile getirmiyor. Bunu ve buna benzer konular, açığa çıkarıldığı takdirde rahat bir çalışma ortamı yaratılabilir.”

Editör: Haber Merkezi