Gündem

TGS’den gözaltına alınan 12 gazeteci için açıklama: Bu operasyonlarla basının sesini kısamazsınız

Türkiye Gazeteciler Sendikası Diyarbakır Temsilciliği dün birçok ilde şafak operasyonuyla gözaltına alınan 12 gazeteci ve en son yürürlüğe giren basın yasasına ilişkin acıkama yaptı. TGS yaptığı açıklamada, ”Ülke çapında bir şafak operasyonuyla değişik birçok kentte 12 gazeteci gözaltına alındı. Bu operasyonlarla basının sesini kısamazsınız. Yine söylüyoruz, özgür basın susmayacak” .

“Dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiş şiddette bir sansürü bu ülke halkına ve basınına layık gördüler”

Dün 12 gazetecinin gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yapan Diyarbakır TGS temsilcisi Mahmut Oral,”Bildiğiniz gibi yakın zamanda TBMM’de Türkiye basın tarihinin Abdulhamit döneminde bile yaşanmamış olan sansürün en katısına elverişli olan bir yasa tasarısı kabul edildi. Bu yasanın onaylanması için imza verenler, gelecekte kendilerini tarih önünde utandıracak bir fotoğrafla galebe çanları çaldılar. Utanacaklar çünkü uygar dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiş şiddette bir sansürü bu ülke halkına ve basınına layık gördüler” dedi.

“Bir tarafta elindeki kaleme yaslanan gazeteciler, diğer tarafta ise gözü dönmüş bir iktidar”

İktidarın basınla bir kavga içinde olduğunu belirten Oral,”Bugün ülkemizde iktidarın basınla kavgası hiç bitmeyen bir hal aldı. Ancak bu kavgayı eşit şartlarda tanımlamak imkansız. Bir tarafta, inandığı düşünceye ve elindeki kaleme yaslanan gazeteciler, diğer tarafta ise gözü dönmüş bir iktidar, onun sopası haline gelmiş hukuk ve sahada da gazetecileri adım adım izleyen, üzerlerine atlamak için fırsat kollayan kolluk var. Yani tam bir asimetrik kavga. Ama AKP’ye sorsanız, son derece kahramanca!

“Gazeteciler gözaltına alınırken şiddete ve insanlık dışı muameleye maruz kaldılar”

Bakın dün neredeyse ülke çapında bir şafak operasyonuyla değişik birçok kentte 12 gazeteci gözaltına alındı. Bunların evleri, büroları basıldı, arandı, dağıtıldı. Suçlamanın ne olduğunu kimse bilmiyor. Çünkü alışılageldiği gibi yine gizlilik kararı verildi. Gazeteciler gözaltına alınırken şiddete ve insanlık dışı muameleye maruz kaldılar.

Aralarından biri daha 45 günlük bir bebeği olan anne idi. Zemo Ağgöz’ün bebeğine süt vermesi, saatlerce engellendi. Avukatlar hiç olmasa o bebek için annesinin bir an önce ifadesinin alınmasını ve akıbetinin belirlenmesini istediler ama nafile. Talep yanıtsız bırakıldı. Böylelikle iktidar, ne kadar zalim olduğunu da bir kez daha ortaya koymuş oldu. Bir meleğin yaşamına kast edecek bir eylemdir bu.

“Ortada hala iddianame yok”

Değerli arkadaşlar, 5 ay kadar önce 8 Haziran’da yine aynı gazeteci kuruluşlarına benzer bir operasyon yapılmış,  gözaltına alınan 20 gazeteciden 16’sı tutuklanmıştı. Aradan 140 gün geçmiş ortada hala iddianame yok. O zaman ve daha önceki benzer eylemlerde de hep tekrar ettik. Bu operasyonlarla basının sesini kısamazsınız. Yine söylüyoruz, özgür basın susmayacak. Bu operasyonlar sonsuza kadar sürse, basın sonsuza kadar size karşı ayakta duracak ve direnecek.

Buradan iktidara sesleniyoruz. Bu yasayı çıkardığınız sansür yasasının da bir provası olarak gördüğümüzü de belirmek istiyoruz. Türkiye’nin tarihi nitelikteki Haziran seçimleri öncesinde aldığınız kararla, basını. Muhalefeti, aykırı sesleri susturacağınıza inanıyorsanız aldanıyorsunuz.

İşlediğiniz suçları, yaptığınız hırsızlıkları, halkı nasıl soyduğunuzu, partici adam kayırlarınızı, insanları sivil ölümlere mâhkum ettiğinizi yazıyoruz ve yazmaya devam edeceğiz. Ne yaparsanız yapın, asla susmayacağız” şeklinde açıklama yaptı.