Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, 20 gazetecinin Diyarbakır'da 6 gündür gözaltında tutulmasına ilişkin açıklamaya yapmayarak suskunluğu tercih eden muhalefet partilerinin genel başkanlarına "Artık suskunluğunuzu bozun” diyerek çağrıda bulundu.

Haber/Arif Bulut

Türkiye, gazetecilere yönelik son dönemlerin en büyük gözaltı operasyonuna şahit oldu. Geçtiğimiz 8 Haziran’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan ve gerekçesi ise belirtilmeyen bir soruşturma kapsamında 20’si gazeteci 22 kişi evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı.

6 gündür gözaltında olan gazetecilere yönelik HDP dışında muhalefet kanadından tek bir açıklama yapılmazken, Türkiye’de bilindik basın meslek örgütleri ise gazetecilerin tepkisi sonrası ‘temkinli’ açıklama yapmakla yetiniyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) açıklamasında kullandığı “Kürt kökenli gazeteciler” ifadesi ve DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’nun gözaltında bulunduğu süre boyunca tek bir açıklama yapmayan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ise son gözaltı operasyonlarının ardından açıklama yapmak zorunda kaldı.

Gözaltına alınan gazetecilere destek için ise meslektaşları tarafından bir imza kampanyası başlatıldı. Başlatılan imza kampanyasında ise 62 basın kuruluşu ve 837 gazeteci, “Geleceğin Türkiye’sine hazırlık yapma niyetinde olan herkesi gözaltındaki meslektaşlarımızla dayanışmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.

Bölgedeki gazeteciler ise bazı basın meslek örgütlerinin temkinli yaklaşımlarını sorguluyor. Ancak sorgulama basın meslek örgütleri ile sınırlı değil. Zaman zaman Diyarbakır’a gelen ve şuan tutuklu bulunan gazetecilerin de programlarını takip ettiği, haberlerini yaptığı muhalefet partilerinin genel başkanları ise gözaltındaki gazetecilere dair halen suskunluğunu koruyor.

“Şuana kadar hiçbir siyasi parti açıklama yapmadı”

Gazetemize konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, “Şuana kadar hiçbir siyasi parti açıklama yapmadı. Kısmen basınla bir dayanışma oldu. Fakat bu çok yetersiz. Özgür basın, her yerde hakikatin peşinde, nerde zulüm, nerde ölüm ve nerde zorbalık varsa onu şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaştı” dedi.

“Ben muhalefetim diyen bütün muhalefet kesimi artık suskunluğunu bozmalı”

Muhalefet liderlerinin gazetecilere ilişkin suskun duruşunu eleştiren Tosun, gözaltındaki gazetecilerin kadrajını gerçeklikten yana tuttuğunda dikkat çekerek muhalefetin suskunluğunu şu sözlerle eleştirdi,  “Basın sadece Kürt basını değildir. Türkiye’de bütün hakikati paylaşan ve bütün siyasi partilerin gerçek yönünü veren bir basındır. Ve bunun için ben muhalefetim diyen bütün muhalefet kesiminin, sol- sosyalistlerin, ben barışı,  özgürlüğü, demokrasiyi istiyorum diyenlerin, tecrittin kalkması gerektiğinin savunanların, artık bu suskunluklarını bozması gerekiyor. İlk adımı da bugün hala gözaltında olan 22 gazeteci arkadaşımız için atmaları gerekir diye düşünüyorum.“

“Topyekun bir saldırı var”

Çözüm sürecinden sonraki dönemi işaret eden Tosun, yaşanan gözaltıların nedenini, “Son 7 yılda Barış Süreci’nin bitirilmesiyle, tecrittin ağırlaştırılmasıyla beraber topyekûn bir saldırı mevcut. Kürdün basınına, kadınına, gencine ve partisine her yerde topyekûn bir saldırı var. Bugün ki gözaltılar da tecritten bağımsız ele alamayız. Basın, son dönemde Rojava’yı, Şenga’li, Türkiye’yi ve Kürdistan’daki doğru haberleri verdiği için bu operasyonları yaşıyor” ifadeleriyle açıkladı.

“Bu, hiçbir dinde hiçbir hukukta asla yeri olmayan bir durum”

Tosun, şöyle devam etti, “İktidar, köleleştirilmiş bir basın istiyor. Bunun karşısında ise özgür basın hiçbir zaman susmadı. Musa Anter’lerin kalemiyle her yerde her alanda doğru yayın, doğru haber yaptılar. Bu da iktidara büyü bir korku olduğu için şuan da 22 arkadaşımız gözaltında ve gözaltı sürelerini tekrar uzattılar. Bu yapılan hiçbir dinde hiçbir hukukta asla yeri olmayan bir durumdur, bunu asla kabul etmiyoruz. Her yerde de bunun mücadelesini sürdüreceğiz.”

6 gündür gözaltındalar

Dosyada gizlilik karar gerekçe gösterilerek avukatlara gazetecilere ilişkin bilgi verilmiyor. 8 Haziran’da gözaltına alınan ve gözaltı süreleri 16 Haziran’a kadar uzatılan gazetecilerin isimleri ise şöyle: “Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel, Mehmet Yalçın, Abdurrahman Öncü, Lezgin Akdeniz, Kadir Bayram ile yurttaşlar Feynaz Koçuk ve İhsan Ergülen.”