SURAJANS - Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu AABK Onursal Başkanı Turgut Öker, WELG TV’de gazeteci Mehmet Ali Demir'e 2023 seçim sonuçlarını değerlendirdi.
‘İki zihniyet arasındaki mücadelede yarışı başarıyla sonuçlandırdığımız görülmüş bir şey değil’
Aleviler açsından seçim sonuçlarını değerlendiren Öker, Alevilerin tarihinin kaybetmenin dramatik sonuçlarıyla dolu olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaybetme bizim dünyamızda çok dramatik sonuçları olan şeyler değil. Tarihimiz, egemenlere karşı yürüttüğümüz mücadeleyi aynı zamanda kaybetme tarihidir de. İki zihniyet arasındaki mücadelede yarışı başarıyla sonuçlandırdığımız görülmüş bir şey değil. Aleviler açısından seçim sonuçlarını nasıl okumak lazım, bu sonuç bundan sonraki süreçte Alevilerin yaşamına nasıl yansır? Getirisi, götürüsü nasıl olur, bu alana yoğunlaşmamızda, kendi sorumluluklarımız açısından fayda var. O yüzden ben yüzde 48 ile kaybetmekten kaynaklı bir çöküş görmüyorum veya çöküşü orada değerlendirmiyorum. Asıl tahribat Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmaması değil. Veya Yeşil Sol Parti’nin beklediği oya ulaşamaması asıl tahribat değil. Bu seçimlerde benim gördüğüm asıl tahribat Alevi dünyasının bütün önemli değerlerinin ayaklar altına alınmış olmasıdır. Alevileri Alevi yapan bütün değerlerin Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması uğruna tahrip edilmiş, yerle bir edilmiş olmasıdır. CHP’nin akasındaki müteahhitler AKP gitseydi de ülkenin nimetlerine biz konsaydık karamsarlığıyla seçim sonucunu değerlendirebilir. Millet İttifakı’nın bir kısım bileşenleri zaten egemen zihniyetin birer parçası ve bunlar niye ülkenin rantlarına el koyamadık endişesi içerisinde olabilirler. Seçim sonucunu oradan değerlendirebilirler. Ama biz kendi dünyamızdan değerlendirdiğimizde tabii ki bu gerici faşist zihniyetten kurtulmak en önemli hedeflerimizdi. Kurtulsaydık gerçekten iyi de olurdu. Ama bunu yapma hedefinde Alevi toplumunun neyi vardı elinde? Bugüne kadar yürüttüğü ve her defasında kaybettiği davasında bir onuru, itibarı vardı. Her koşulda kendi değerlerini sonuna kadar savunmuş olmaktan kaynaklı itibarı vardı. Bu seçimlerde Alevilerin bütün değerleri, itibarı ayaklar altına alındı. Aleviler deyince akla gelen laiklik, demokrasi, ülkede eşit koşullarda bir arada yaşama, siyasi taleplerin ötesinde Koçgiri, Sivas, Maraş, Çorum katliamları vs. bu seçim sürecinde Alevilerin yaşadığı katliamların birebir sorumluları Aleviler tarafından kurtarıcı gibi sunuldu. Alevilerin bütün acılarına katliamlarına sebep olanlar meşrulaştırıldı, temizlendi, aklandı ve bir kurtarıcı gibi sunuldu, onlarla kol kola girildi. Ben bu tahribatın Aleviler açısından seçim kaybetmekten, Cumhurbaşkanlığını kaybetmekten daha vahim olduğunu düşünüyorum. Şuan Millet İttifakı’ndan 39 milletvekili parlamentoya gitti ve bunu sağlayan Alevi oylarıydı. Bu seçim sürecinde sadece kazanma üzerine ciddi bir oportünizmin içerisine girildi. Pragmatizm üzerinden hesaplar yapıldı. Yeter ki, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsun hesabı üzerinden Alevi toplumuna bu seçimler sürecinde Alevilerin acılarına sebep olanlarla kol kola girilen vahim bir süreç yaşandı.”
‘Alevi kurumları kendi tarihsel görevlerini yerine getirmediler’
Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Adayı olan Öker, seçim sürecinde “milletvekili olmak her şeydir” üzerinden hareket etmediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “30 yıldır yürüttüğüm mücadeleye uygun olarak Anadolu yakasında “Yolumuz Pir Sultan’ın yoludur” yazılı afişleri, pankartlarıyla donatılmayan hiçbir cadde sokak bırakmadık. Alevi hareketinin, Alevilik haktır, eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz, Madımak müze olsun, zorunlu din dersleri kalksın taleplerini dile getirdik. Yani sadece bize oy verin milletvekili olalım üzerinden bir seçim propagandası yapmadık. Bu konuda içim rahat, en küçük bir tereddüdüm yok. Anadolu Yakasında bütün Alevi kurumlarla yaptığımız toplantılar ortada. Ben Anadolu Yakası’nda Ensar Vakfı kurucusunun ve Madımak Katliamı ile özdeşleşmiş bir partinin adamlarının Aleviler tarafından meclise taşınmasının tarihsel olarak Alevilere yüklenmiş onursuz bir görev olduğunu dilimin döndüğünce her yerde anlattım. Seçim sürecinde ne kadar cemevi varsa, STK ve yerel dernekler varsa ziyaretlerimde bu konuya dikkat çektim. Ama ne yazık ki, Alevi kurumları kendi tarihsel görevlerini yerine getirmediler. Biz bile bir siyasi parti içinde olduğumuz halde, partinin programının dışına çıkarak Alevilerin can alıcı sorunlarını merkeze alan bir seçim kampanyası yapmış olmamıza rağmen Alevi kurumları bu seçimlerde ne bir istem ve öneri ile ortaya çıktılar ne Alevilerin taleplerini bayraklaştırdılar ne de seçim sürecinde Alevilerin sorunlarını gündeme getirme konusunda bir inisiyatif kullandılar. Yer yer CHP’ye Alevi kurumlarının imkanlarını sunan, dolaylı desteklerde bulundular. İstanbul’da CHP Alevilerin oylarıyla milletvekili sayısını arttırdı. Siyasal İslamcı 39 milletvekili Alevilerin oylarıyla meclise gittiler. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’na oy verin ama siyasal İslamcıları seçilebilir sıradan aday gösteren CHP’ye oy vermek zorunda değilsiniz dedik. Bunu bütün platformlarda dile getirdik. Sadece Alevi kurumları da değil, bizim toplumun bu durumdan vicdanı ne kadar karardı, ne kadar yaptıklarından memnunlar ve vicdanları rahat? Madımak’ın önüne ne kadar temiz bir vicdanla, huzur içinde gittiler bilemiyorum.”
‘Alevilerin bu dünyaya CHP’ye oy vermek için gelmiş gibi görülen makus talihi değişmeye başlamıştı’
YSP seçim listelerinde Alevi adayların seçilebilir yerlerden uzak sıralara konmasına ilişkin ise Öker, şunları dile getirdi: “Biz hep dedik Alevilerin kurtuluşu kendi ellerinde. Biz siyasi partileri hep araç olarak gördük, siyasi partileri kutsallaştırmadık. Biz siyasi partilerde Alevi sorununa karşı “şaşa bakış” olduğunu hep ileri sürdük. Son 2 dönemdir ben HDP MYK’da yer aldım. Alevi toplumu HDP’yi ciddi şekilde bağına basmış, sahiplenmişti. Cumhuriyet tarihinde ilk defa biz bir siyasi partiye Aleviler için eşit yurttaşlık hakkı kitapçığı programı ortaya çıkardık. Bugün Alevi dünyasında birçok insana mikrofon uzattığınızda Alevilerle ilgili bilgileri masa başı bilgileridir. Hiçbir şekilde Anadolu’yu dolaşmazlar. Anadolu’daki köylerde, mezralarda Aleviler nasıl yaşar bilmezler. Alevilerin güncel yaşamına dair hiçbir verileri yoktur. Ama bu masa başı yorumcuları her yerde akham keserler. Kıllarını kıpırdatmazlar, sahaya inmezler ama Alevi uzmanı kesilirler. Biz bunu da aşarak belki ilk defa Anadolu’da Alevi köylerini karış karış dolaştık. Alevi toplumu siyasetten ne bekliyor sorusuna cevap bulmaya çalıştık. Alevilerin bu dünyaya CHP’ye oy vermek için gelmiş gibi görülen makus talihi değişmeye başlamıştı. HDP yüzde 13’lere çıkan oy alamaya başlamıştı. Ben HDP’nin de Yeşil Sol Parti’nin de Alevi toplumunu üvey evlat gören, bir yerde de dolgu malzemesi olarak gören yaklaşımından dolayı bu tarihsel şansını da kaybettiğini düşünüyorum.”
‘Sivas’ta konuştu ama 50 metre ötesindeki Madımak’ın önüne giderek bir karanfil koymadı’
Alevi toplumunun CHP’nin kuyruğuna takılmakla tarihsel ilkelerinden saptığını ifade eden Öker, Kılıçdaroğly’na Piro diyerek destek çıkanlara; “Alevilerin tarihinde bir Pir Sultan örneği vardır bir de Hınzır Paşa örneği vardır. Hınzır Paşa da Pir Sultan’ın kanından, onun elinden, yolundan biri olmasına rağmen egemenlere hizmet etmeyi tercih edince Alevi toplumunun dünyasında bugün Pir Sultan bizim primiz, diğeri de bir dönektir. Kendi bireysel çıkarları uğruna bir makama gelme uğruna kendisini var eden değerleri satan bir insandır. Tarihte Hınzır Paşa’nın yeri odur. Ama biz bu süreçte bu ayrımı terk ettik. Bu ayrımdan, bu ilkeden uzaklaştık. Bugünün Hınzır Paşalarını da bizim kanımızdan, canımızdanmış gibi, bu devlete hizmet edelerle bu devleti halktan yana değiştirmeyi amaçlayanları birbirine karıştırdık. O anlamda da yolumuzdan saptık. Kılıçdaroğlu’na Piro diyenler, bizim inançsal anlamda da bir terminolojimiz var. Pirlerimiz, mürşitlerimiz, yol göstericilerimiz var. Kılıçdaroğlu’nun siyasi bir kişilik olmasının ötesinde bir gün bile Alevi davası içinde olduğunu görmedim. Sivas’ta konuştu ama 50 metre ötesindeki Madımak’ın önüne giderek bir karanfil koymadı. Böyle bir şahsiyet nasıl Alevilerin Piri, kutsal lideri oluyor?” diye sordu.