Urfa 1'inci Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) bulunan Özak Tekstil’de çalışan işçilerin, Seher Gülen’in işten çıkarılması ile baskı ve mobinge karşı başlattığı iş bırakma eylemi 2’nci gününde devam ediyor. Yaklaşık 700 işçinin çalıştığı ve 400’ünün iş bıraktığı iş yeri önündeki eyleme kadınlar öncülük ediyor. Aileleri üzerinden özel hayatlarına müdahale edildiğini söyleyen kadınlar, “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller” ibarelerinin bulunduğu Kod 29 ile işten atılmakla tehdit edildiklerini anlattı. Mesai saatleri belli olmasına karşın gece yarılarına kadar iş yerinde çalışmak zorunda kaldıklarını dile getiren kadınlar, kent merkezine uzak olan OSB’den evlerine gece geç saatlerde dönmek zorunda kaldıklarını anlattı.
Özel hayata müdahale
Sendikal örgütlenme hakkını kullandığı ve mobinge karşı sessiz kalmadığı için hedef alınarak işten çıkarıldığını ifade eden Seher Gülen, eylemlerin kendisi gibi baskı altında tutulmaya çalışılan diğer işçilerin de talepleri doğrultusunda başladığını belirtti. İşyerinde baskılar içerisinde yaşam mücadelesi verildiğini vurgulayan Gülen, kendisinin de aynı şekilde bu baskılara maruz kaldığını, baskıların Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası’na (BİRTEK-SEN) üye olmasının ardından arttığını söyledi. Gülen, “Ben arkadaşlarımın arkasında durduğum için özel olarak hedef alındım. Sendikaya üyeliğimden sonra beni odaya çekmek istediler ama ben karşılık verince bunu yapamadılar. Geçen hafta Salı günü BİRTEK-SEN olarak toplantı yaptık. Toplantıda işyeri yöneticimiz Mehmet Çiftçi’nin ismini verdiğim için bana düşman kesildiler. Toplantıdan bir gün sonra bana bantta bilerek baskı uyguladı, ‘Kimse benim ismimi kullanamaz’ diyerek bağırdı. Özel hayatıma da müdahale edecek şekilde ‘Dün neredeydin?’ gibi sorular yöneltti” ifadelerini kullandı.
‘Beni kurban olarak seçtiler’
İşyeri İnsan Kaynakları biriminin kendisini haklı bulmasına rağmen bir çözüme gidilmediğini dile getiren Gülen, işten atılma sürecini şöyle anlattı: “İşçilerin birinden işimi bahane ederek beni sürgün edeceklerini duydum. İşimi dört dörtlük yapmama ve yaptığım üründe herhangi bir sorun olmamasına rağmen beni odaya çektiler. Deneme sürem olan 6 ay dün dolacaktı. Deneme süreci, yaptığım ve bizzat onay alan iş (ürün) bahane edilerek onaylanmadı ve çıkışımı istediklerini söylediler. Ben bunun işimle ilgili olmadığını, sendikada örgütlenmem sebebiyle işten atıldığımı söyledim. Yaşananlara itiraz edeceğimi belirttim. İçeriye eşyalarımı almaya gidecekken, eşyalarımı kendilerinin topladığını gördüm. Sırf arkadaşlarım beni görüp ayaklanmasın diye bunu yaptılar. Beni kurban olarak seçtiler ama ben bu insanların kurban olmasına izin vermeyeceğim. Birçok arkadaşımız bu gibi baskılara maruz kaldı. Burada yaşanan, benim şahsi durumum değil. Ben arkadaşlarım için ayaklandım. Arkadaşlarımızın hepsiyle birlikte savaşmaya devam edeceğiz, sonuna kadar da buradayız.”
Kadınlara psikolojik şiddet
2’nci gününde devam eden eylemde her alan kadınlardan Funda Bakış, yaşadıkları haksızlıklara karşı arkadaşlarıyla birlikte direneceklerine vurgu yaparak, kadınların özel olarak hedef alındığını, işyeri yönetiminin kadınlara psikolojik şiddet uyguladığını anlattı. Bakış, mobing uygulamalarının ve baskıların son bulması, arkadaşlarının işlerine iade edilmesi halinde eylemlerini sonlandıracaklarını ifade etti. (Kaynak: MA)