Şeniz Eken/ÖZEL HABER
Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, "örgüte yardım etmek" suçlamasıyla yeniden yargılandığı davada 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme, daha önce iki kez Yargıtay tarafından bozulan kararı bu kez "teşebbüs" suçu kapsamında değerlendirerek ceza verdi.
2016’dan sonra açılan davada, Zeydan’ın çatışma bölgesine giderek operasyonu engellediği iddia edilmişti. Ancak Yargıtay, daha önce iki kez yerel mahkemenin verdiği mahkûmiyet kararını bozarak iddiaların somut delillerle desteklenmediğini belirtmişti.
Son bozma kararında, mahkemeye olay yerinde keşif (bilir kişi görevlendirme) yapma çağrısında bulunulmuş ve bunun ardından mahkemenin talebi üzerine görevlendirilen bilirkişi heyeti çatışma bölgesindeki yetkililerle konuştu ve sanıkların çatışma bölgesine ulaşmalarının fiziken mümkün olmadığı sonucuna vardı. Bilirkişi heyeti bu sonucu da hazırladığı raporuna yansıttı.
Zeydan’a verilen cezaya ilişkin Sur Ajans’a konuşan Avukat Mehmet Emin Aktar, “Bu karar, mahkemeye önceden verilmiş bir talimatın sonucu gibi görünüyor” dedi.
Kararın ardından gözler, Zeydan’ın görevine devam edip edemeyeceğine çevrildi. Zeydan’ın avukatı Aktar, hukuki sürecin henüz tamamlanmadığını belirterek Zeydan’ın belediye başkanlığı görevini sürdürmesinin önünde bir engel bulunmadığını dile getirdi.
Ancak, Siirt Belediyesi’ne kayyım atanmasını örnek gösteren Aktar, toplumda Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanabileceği yönündeki endişelerin arttığına dikkat çekti.
“Bilirkişi raporu da Zeydan ve beraberindeki grubun çatışma bölgesine ulaşmasının mümkün olmadığını ortaya koydu. Ancak mahkeme, suçun "teşebbüs" aşamasında kaldığı gerekçesiyle ceza verdi.
Yargıtay, Zeydan’ın çatışma bölgesine giderek operasyonu engellediği iddiasının somut delillerle desteklenmediğini belirtmişti. Bilirkişi raporu da Zeydan ve beraberindeki grubun çatışma bölgesine ulaşmasının mümkün olmadığını ortaya koydu. Ancak mahkeme, suçun "teşebbüs" aşamasında kaldığı gerekçesiyle ceza verdi.
Temyiz sürecini işleteceğiz. Gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne kadar başvurarak hakkımızı arayacağız"
Halkın iradesinin yok sayılmaması gerektiğini vurgulayan Aktar, kayyum atanmasının demokratik sisteme duyulan güveni daha da zedeleyeceğini ifade etti.
"Bu tür bir kararın toplumda çok daha derin bir güvensizliğe, demokratik mekanizmaların işleyişine ilişkin bir umutsuzluğa yol açabilir ki bu son derece tehlikeli bir durumdur"