Küçükbaş hayvan varlığı bakımından Türkiye’de ve ilk sıralarda yer alan Van'da, kış mevsiminde yem ve samana gelen fahiş zamlar besicilerin zor zamanlar yaşamasına neden oldu.
Besicilerin en zor zamanlarını yaşadığını belirten Metin Aslan, ekonomik kriz nedeniyle maliyetlerin arttığını söyledi. Samanın bir tonunun 7 bin TL’ye çıktığını dile getiren Aslan, “Kışın sadece iki hayvan bir ton saman yiyor. Yine mazot fiyatı almış başını gidiyor. Yazın hayvanlarımızı otlatacak bir yer de yok. Maliyetlerin yükselmesi nedeniyle biz besleyiciler olarak kar etmiyoruz, zararına çalışıyoruz. Dışarıdan tüccarlar da artık gelmiyor. Artan mazot fiyatından dolayı şu an iki koyun alıp, buradan Başkale’ye götürmek istesek 2 bin TL nakliye parası vermek zorundayız” diye belirtti.
Göç başladı
Hayvancılığı bırakma aşamasına geldiğini söyleyen Rıdvan Işık da, besicinin de alıcının da perişan durumda olduğunu belirtti. Saman, arpa, yem fiyatlarının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Işık, “Türk parasının bir değeri kalmamış. İnsanlar evine ekmek götüremez durumda. Dışarıya hayvan göndermek istesek bile devlet bizden birçok evrak talep ediyor ama bu evraklar bizde yok. Piyasa çok kötü durumda, artık ticaret yapamaz durumuna geldik. Bundan dolayı insanlar batı kentlerine göç etmek zorunda kalıyor” şeklinde konuştu.
‘Hayvana verecek arpamız yok’
Besicilerden Reşit Hatipoğlu, hiçbir kazanç elde edemeden eve eli boş döndüğünü ifade etti. Hatipoğlu, “Sabah geliyoruz, öğlene kadar bu soğukta bekliyoruz. Hayvanlarımızı satamadan geri götürüyoruz. Arpa ve saman fiyatları oldukça yüksek. Maliyetler yüksek olduğu için hayvanlarımız elimizde kaldı. Bu kış hayvanlarımıza verecek yem ve arpamız yok. Şu an hayvan pazarındaki insanlar, sadece kuru kalabalık oluşturuyor. Geçen yıllar bizim işimiz daha karlı ve kazançlıydı. Krizden önce hem hayvan alabiliyorduk hem de satabiliyorduk ama bu yıl itibari ile hayvancılık bitme aşamasına gelmiş durumda” İfadelerini kulandı.
‘Zarar etmemize rağmen, başka yapacak bir işimiz yok’
Artan akaryakıt fiyatları ve ekonomik krizin hayvancılık ve çiftçilik sektörünü bitirme aşamasına getirdiğini dile getiren Abdurrahman Yıldırım, şöyle konuştu: “Yaşam çok pahalı olmuş, artık her şey beş katına fiyatla satılıyor. Hayvancılık işi yapıyorum ama masrafların altından çıkamıyorum. İnsanlar artık evine ekmek götüremiyor, paranın bir değeri de kalmamış. Önümüz kış, arpa ve saman fiyatları da çok yüksek. Hayvanlardan kar etmiyorum ve hep zarar ediyoruz. Zarar etmemize rağmen, başka yapacak bir işimiz yok, hayvancılık yapmaktan başka bir seçeneğimiz yok.”
‘Müslüman, Müslümanın hakkını yer mi?’
Besicilerden Halit Can ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomi politikalarını eleştirerek “Müslüman, Müslümanın hakkını yer mi? Ama bu ülkede yaşanıyor. Ülkede bir şey bırakmadı ve her şeyi satıyor. Artık bizler ticaret yapamaz duruma geldik. Hayvanlarımızı bir yere götürmek istesek bile sadece nakliye parası 30 bin TL, koyunlarımıza çoban tutmak istesek çobanın aylığı da 25 bin TL’den başlıyor. Ben bu kadar para kazanamıyorum ki nasıl bu giderleri karşılarım. Yaşanan krizin tek sorumlusu, Erdoğan’dır” ifadelerini kulandı. (Kaynak: MA)