Gündem

Yıldırhan: ÖTV ile kredi miktarı vatandaşların otomobile ulaşmasını engelliyor

Diyarbakır Oto Seç Genel Müdürü Süleyman Yıldırhan, “Otomotiv sektörü üzerindeki vergiler, fiyatları etkileyen en önemli üç faktörden biri. Ortalama 700 bin liralık bir otomobilin vergisi ile 5 milyon liralık bir otomobilin vergisi neredeyse aynı oranla vergilendiriliyor. Mevcut ÖTV düzenlemesi otomotiv sektörünün önünde çok ciddi bir engel olarak duruyor. Bu ÖTV düzenlemesi revize edilmeli” dedi.

Serhat Yetüt/ÖZEL HABER

2019 yılında 100 bin liraya satılan bir otomobilin fiyatı şu sıralar 1 milyon liraya ulaştı. Otomotiv sektöründeki fiyat artışının nedenlerinin başında ise ülkedeki enflasyonist ortam, kurlardaki hareketlilik ve otomotiv sektöründeki vergi uygulaması geliyor. Sektör temsilcilerine göre fiyat artışlarının en önemli nedeni ise Özel Tüketim Vergisi (ÖTV). Öyle ki otomotiv sektöründeki vergi oranı ülkede toplanan tüm vergilerin yüzde 10’unu oluşturuyor.

Otomobillerin motor silindir hacmine göre ÖTV oranları belirleniyor.  Örneğin motor silindir hacmi 2 bin santimetreküp olan araçlarda ÖTV oranı yüzde 220. Santimetreküp oranı ve fiyat aralığına göre ÖTV oranı yüzde 45’e kadar düşebiliyor.

Bir yandan fiyat artışı yaşanırken, diğer yandan otomotiv sektörüne olan ilgi de artıyor. Bunun farklı nedenleri olsa da, son süreçlerde otomotiv sektörü bir yatırım aracı olarak kabul görülüyor. Kimi, fiyatlar daha da artmadan bir araca sahip olmak isterken, kimisi de elindeki parasının değer kazanması için yeni bir otomobil almak istiyor.

Piyasada oluşan fiyat artışlarının getirdiği tepkilere karşı hükümet 1 Kasım’dan itibaren internet ortamındaki 'manipülasyonlu' ilanlara ceza öngören uygulamasını yürürlüğe sokacak. Önceki gün açıklamalarda bulanan Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a göre piyasalardaki belirsizlik internet üzerinden sahte ilanlarla, sahte kimliklerle yapılan fiyat şişirmeleri, manipülasyonlar etkili.

Peki otomotiv sektörünün mevcut durumu nedir? Fiyatların artışı duracak mı yoksa yükselecek mi? Fiyatların düşmesi için hangi adımlar atılmalı? Şu süreçlerde araç almak isteyen alıcılar ne yapmalı? Diyarbakır Oto Seç Genel Müdürü Süleyman Yıldırhan, gazetemize değerlendirdi.

Ticaret Bakanı Bolat’ın internet ilanlarındaki şişik fiyatlara müdahale ettikleri için otomotiv piyasasındaki ikinci el araç fiyatlarında yüzde 10-15 düşüş yaşandığı yönündeki açıklamasını yorumlayan Yıldırhan, bu oranın reelde böyle olmadığını yüzde 5-8 bandında olduğunu söyledi.

‘100 bin liralık araç, 1 milyon liraya çıktı’

“Özellikle sıfır otomobillerde bulunurluğun artmasıyla birlikte gelen ve distribütörlerin yaptığı finans kampanyaları neticesinde araç fiyatları üzerindeki köpük bir miktar gitti” diyen Yıldırhan, şöyle devam etti:

“Otomobil piyasasında 2019 yılında aslında 100 bin liraya satın alabildiğiniz bir otomobili bugün 1 milyonlu rakamlara ulaştığını gözlemlemekteyiz. Bunun sebepleri tabi ki enflasyonist ortamların olması, kurlardaki hareketlilik ve tabi ki otomobil sektörüyle ilgili vergilendirme uygulamaları. Türkiye’de toplam vergilerin yüzde 10’u otomotiv sektöründen toplanıyor.

‘Otomotiv sektörü üzerindeki vergiler fiyatları etkiliyor’

2023 yılı için ekonomi yönetiminin 203 milyar lira olarak hedeflediği ÖTV geliri, yılsonunda ortalama 400 milyar lirayı bulmuş olacak. Dolayısıyla otomotiv sektörü üzerindeki vergilerin fiyatları etkileyen en önemli üç faktörden biri olduğunu söylemekte fayda görüyoruz. 

Tabi burada çok çarpıcı bir örnek bulunuyor. Yerli üretim olan otomobiller, fiyat olarak vatandaş için daha ulaşılabilir otomobillerdir. Ortalama 700 bin liralık bir otomobil ile 5 milyon liralık otomobil neredeyse aynı oranda vergilendirildiğini görüyoruz. Bu da yerli üretici payının geçen yıla oranla yüzde 45’ten yüzde 31’e düştüğünü gösteriyor. Piyasada yerli üretici payı düştükçe, vatandaşın ulaşılabilirliği de bu noktada bir miktar daha azalmış oluyor.”

'Fiyat yüksekliği sadece fırsatçılar üzerinden değerlendirilmemeli' 

Sektördeki fiyat artışının nedeni olarak sadece ‘fırsatçılık’ üzerinde durmanın yanlış olduğunu belirten Yıldırhan, “Sabit gelirli vatandaşların otomobil satın alması artık hayal gibi geliyor” diyor ve sektörün bir yatırım aracı haline geldiğini aktarıyor.

‘Arz talep dengesi bozuldu’

“Açık söylemek gerekirse otomobil Türkiye’de bir yatırım aracı olarak görülmeye başlandı. İnsanlar yatırımlarını korumak için otomotiv yatırımına yönlendi. Otomotiv sektörü, sadece otomobil alım satımına yetkili işletmeler tarafından domine edilmedi. Neredeyse bildiğiniz bütün sektör gruplarından bütün vatandaşlar, otomobil alım satım işine dahil oldu. Bu da arz talep dengesinde bozulmaya sebep oldu.

‘Sabit gelirlinin otomobil alması hayal oldu’

Otomobil fiyatlarında geçtiğimiz yıllarda bulunurlukla paralel kur artışının üzerine eklenmesiyle ve vergilerden kaynaklı araç fiyatları üzerinde bir köpük oluştu. Ama günümüz şartlarında baktığımızda bu köpüğü göremiyoruz. Ancak vatandaş hala yeni bir otomobile ulaşmakta çok güçlük çekiyor. Özellikle sabit gelirli vatandaşların otomobil satın alması artık hayal gibi geliyor.”

2023 yılında Türkiye’de satılacak sıfır otomobil ve hafif ticari araçların 1 milyon 100 bin adet olarak öngörüldüğüne değinen Yıldırhan, “Bu rakamlar, cumhuriyet tarihinde satılmış en yüksek adette otomobil ve hafif ticari araç rekorunu kıracak gibi görülüyor” dedi.

‘Fiziksel ulaşım sorunu yok, finansal erişim sorunu var’

Arzda şuan bir sorunun olmadığını dile getiren Yıldırhan, “Diyarbakır’da ya da Türkiye’nin herhangi bir ilinde siz gidip istediğiniz otomobili showroom’da bulabiliyorsunuz. Ya da çok yakın bir zaman diliminde ilgili bayi size bu aracı getirtebiliyor” ifadelerini kullanıyor ve “Ancak” diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Otomobil almanın önünde engel artık bulunabilirlik değil, engel finansal erişim noktasında değerlendirilmeli. Finansal erişimdeyse, bireysel kredilerde 1 milyon 200 bin lira üzerindeki bir otomobil için, maksimum yüzde 20 kredi kullanabiliyorsunuz. 800 bin lira ile 1 milyon 200 bin lira olan bir otomobil fiyatında ise yüzde 30’a kadar kredi kullanabiliyorsunuz.

Bu da işin içerisine finansal bulunabilirliğini bir miktar zorlaştırıyor. Bankaların kredi verme iştahının da bir miktar durgun olması, kredi faizlerinin çok yüksek seyretmesi, otomobillere ulaşabilmeyi güçleştiriyor. Hali hazırda otomobile ulaşılabilmede güncel problem, arabaya fiziksel olarak ulaşılabilmek değil, finansa erişemiyor olmakla alakalı.”

ÖTV düzenlemesi sektörü rahatlatır

ÖTV düzenlemesi, otomotiv sektörünün önünde çok ciddi bir engel olarak durduğuna vurgu yapan Yıldırhan, “Umarız yakın zamanda, ÖTV düzenlemesi gerçekleşir. Yılbaşı bunun için iyi bir fırsat. Bir otomobilin üzerindeki vergi yükümlülüğü bir miktar azalmış olur. Ve otomobil satıcıları daha önce birkaç defa ertelenen yasayla oluşturulması gereken standartlara bir an önce ulaşır. Ve otomotiv sektörü sıkı bir denetlemeyle, iyi niyetli olmayan kişilerden arındırılmış şekilde, bu sektör daha huzurlu faaliyetlerine devam eder diye umut ediyoruz.”

‘Otomobil alanlar için bu aylar fırsattır’

Otomobil alıcılarına tavsiyede bulunan Yıldırhan, şu dönemi ‘avantaj’ olarak niteliyor ve şöyle ekliyor:

“Bireysel kullanıcıların bir otomobil satın alma projeleri, düşünceleri varsa bu aylar içerisinde çok avantajlı fiyatlarla otomobil alacakları, istedikleri otomobili bulabilecekleri, pazarlık kabiliyetlerinin olduğu bir dönemde olduğumuzu belirtmek istiyorum. Zira burada otomobil fiyatlarının kura bağlı ve vergisel durumlara bağlı düşeceği ile ilgili bir öngörümüz yok. Bundan çok daha aşağıya gelmeyecektir.

Nitekim 500 bin lira olan bir otomobilin bugün 1 milyon lira olduğunu görmekteyiz. 1 milyon liralık arabanın 900 bin liraya düşmesi aslında insanların ‘fiyat düştü’ gibi bir düşünceye kapılmasına neden oluyor. Bu araç birkaç ay öncesine kadar 500 bin liraya satılıyordu. Bu dönem otomobil almak için bir fırsat olarak değerlendirilmeli, özellikle elinde yeteri kadar imkanı olan vatandaşlar için.”