Gündem

Zeyyat Ceylan: Kürtler 1 Kasım sürecindeki Kürtler değil

SUR AJANS/ÖZEL

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma kapsamında, Diyarbakır 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği 21 ilde aralarında gazeteci, avukat, siyasetçi, tiyatrocu, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de olduğu 216 kişi hakkında yakalama kararı verdi. Hakkında yakalama kararı verilenlerden şuana kadar 150’nin üstünde kişi gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlara ilişkin Türkiye genelinde tepki sesleri yükseldi. Diyarbakır’da da hak savunucuları, STÖ temsilcileri ve YSP birer açıklama yaparak gözaltıları protesto etti. HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, gözaltılara dair süreci gazetemize değerlendirdi.

‘Sanki biz 20 kişiymişiz gibi işi yapamayacak noktaya getirmeyi düşünüyorlar’

21 ilde yapılan gözaltıları değerlendiren “Kendilerince hukukçuları gözaltına alarak sandık güvenliğini zayıflatmayı düşünüyorlar. Sanatçıları gözaltına alarak bize olan desteği azaltmayı düşünüyorlar. Siyasetçileri gözaltına alarak sanki biz 20 kişiymişiz gibi işi yapamayacak noktaya getirmeyi düşünüyorlar. Basın çalışanlarını gözaltına alarak halkımızın seçim sürecinde doğru ve hakikatli bilgiye ulaşmasını engellemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

‘Ne yaparlarsa yapsınlar 14 Mayıs’ta kaybedecekler’

Gözlatıların seçime dönük bir hamle olduğunu belirten Ceylan, her seçim sürecinde benzer bir tabloyla karşılaştıklarını “Bu seçime yönelik bir operasyon.  Bu yeni karşılaştığımız bir şey değil. Her seçim sürecinde AKP-MHP zihniyeti kendince kaotik bir ortam yaratarak, ürküterek sandıktan uzaklaştırarak seçimi kazanmayı hedefliyor. Bizim toplum 7 Haziran sürecindeki toplum değil. Daha doğrusu Kürtler 1 Kasım sürecindeki Kürtler değil. 1 Kasım’da ne yaptılar bir kaos yarattılar ve kaos üzerinden seçimi kazandılar. O defter kapanmıştır. Ne yaparlarsa yapsınlar 14 Mayıs’ta kaybedecekler” sözleriyle dile getirdi.

‘7 yıldır bu zor aygıtını kullanarak iktidarda kalmaya çalıştılar: 20 gün kaldı’

Ceylan sözlerini şöyle sürdürdü, “25 avukatı gözaltına almışlar ama bugün binlercesi bize olan desteğini deklere etti. Gazetecileri gözaltına almışlar. Her telefon bizim için bir basın mensubudur bizim için. Her yurtsever, her demokrat ve her ilerici bir gazeteci gibi bizim için çalışacak.

10 tane sanatçıyı alarak seçim sürecini etkilemeyi düşünüyorlarsa yine başaramayacaklar. Toplumdaki sanatçıların tümü Yeşil Sol Parti ve HDP’yi destekliyor. Haliyle bu yaptıklarından sonuç alamayacaklar. Bu yaptıklarınız üzerinden seçimi kazanamayacaksınız. Toplum da bizler de buna müsaade etmeyeceğiz.

AKP zaten toplum rızasını çoktan kaybetmiş. Rızaya dayalı bir yönetim değil. Zora dayalı bir yönetimdir. 7 yıldır bu zor aygıtını kullanarak iktidarda kalmaya çalıştılar: 20 gün kaldı. Bunun da miadı bitmek üzeredir. Hukuksuzluk yapanların hepsi er ya da geç adetin karşısına çıkacaktır.

Bizim seçmenimiz çok politik ve bilinçli bir seçmen. Seçim süreçlerinde oyunu nasıl kullanacağını bilen bir seçmen. Sandığa nasıl sahip çıkacağını bilen bir seçmen. Onun bizim çağrımız şu; Gerçekten onurlu bir barış, özgürlük ve eşitlik ortamını yaratmak istiyorsak oyunu bize vermiş ya da vermemiş her kesimin demokratik bir anlamda bu sürece sahip çıkması gerekiyor ki bu anlayıştan kurtulabilelim.”