Sıcak Hızır günlerinin başlangıcı: Sevince karışan acı

Hıdırellez: Hızır ve İlyas yaşama bolluk, bereket gelsin deyi iki su kavşağında buluşurlar yaz mevsiminin müjdesini verirler! 5 Mayısı, 6 Mayısa Bağlayan gece yarısı başlar. Sembolü Gül ağacı, yeşillik, doğa ve sudur! Darda, zorda kalanların carına Hızır Yetişe.

hıdırellez

Hıdırellez

Hazırlayan: Esat Korkmaz

Alevi Felsefesi açısından Hıdırellez, Sıcak Hızır günlerinin başlangıcıdır: Soğuk günlere veda edilir, sıcak günler coşkuyla karşılanır. Doğa 21 Mart’ta (Newroz/Nevruz) doğurmuştur; 6 Mayıs’ta bir bakıma doğan doğanın kırkı kutlanır.

Kırk kutlamasıyla doğan doğa, yiyeceğimize-içeceğimize, yani bereket durumuna dönüşmüştür. Bu açıdan yaklaşıldığında Hıdırellez, doğanın bereketinin hasadının başlangıç günüdür.

Hıdırellez günü, berekete duran doğanın bereket ürünlerinden sofralar kurulurken havaya, suya, toprağa ve ateşe teşekkür edilir.

deniz hüseyin yusuf

Darağacında 3 fidan

Hıdırellez ve Darağacında Üç Fidan

Diğer yandan, devrimci geçmişimiz açısından da anlamlı bir gündür 6 Mayıs, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 50 yıl önce, darağacında asılarak, güvercin donunda hafızalara uğurlandı, doğanın ve insanların sevincine acı karıştı.

Nazım Hikmet’in, Şeyh Bedreddin Destanı’nın sonuna eklediği Ahmed’in öyküsü, her 6 Mayıs’ta belleğime çakılır: Ahmed’in dedesi ile muhabbet eden erenler, tok ve kararlı bir sesle şöyle der: -İsa Peygamber’in ölüsü etiyle, kemiğiyle, sakalıyla dirilecekmiş. Bu yalandır. Bedreddin’in ölüsü, kemiksiz, sakalsız, bıyıksız, gözün bakışı, dilin sözü, göğsün soluğu gibi dirilecek. Bunu bilirim işte… Bedreddin yine gelecek diyorsak, sözü, bakışı, soluğu bizim aramızdan çıkıp gelecektir diyoruz. (*)

Erenlerin sözüne taşınıp darağacında yaşamlarına son verilen yoldaşlarımızın bakışlarına bakış, dillerine dil, soluklarına soluk ve kavgalarına kavga olabilirsek eğer, dirilip aramıza katılacaklardır. İşte o zaman bu sevinç gününe, yeni sevinçler ekleyeceğiz…

(*) Korkmaz, Esat; Şeyh Bedreddin ve Vâridât, Anahtar Kitaplar Yayınevi, Dördüncü Baskı, İstanbul- 2015, arka kapak yazısından