Kültür & Sanat

Madımak Katliamı belgeselinin ilk gösterimi Ankara'da yapıldı

SUR AJANS- Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) öncülüğünde ve Alevi kurumlarının desteği ile oluşturulan “Madımak Katliamı Hafıza Merkezi” kolektif bir emekle tamamladığı birçok projeyi adım adım faaliyete geçiyor.

Bu projeler kapsamında, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) öncülüğünde ve Alevi kurumlarının desteği ile oluşturulan “Çok Kötü Bir Şey Oldu”-Madımak Katliamı ve Ötesi Üzerine Bir Film’in ilk gösterimi Ankara’da Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezinde başladı.

Yönetmenliğini Ümit Kıvanç’ın yaptığı “Çok Kötü Bir Şey Oldu” adlı belgeselin gösterileceği etkinlikte ilk olarak basın ile tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.

“Projeyi gençlere emanet ediyoruz”

2 Temmuz Katliamından sağ kurtulan Ozan Ali Çağan, açılış konuşmasını yaptı. Çağan konuşmasında şunları söyledi:

“Teknik arkadaşlara teşekkür etmek istiyoruz aileleri üzmemek için her detaya dikkat ettiler. Bir grubun canavar sürüsüne dönüşmesi, yapılan mahkemelerde ödüllendirilmesi insanın yüreğini acıtıyor. Mahkemeler sürdüğü zaman 33 idam verilmisti, salondan ilk çıkan ben oldum, baktım Yeter Ana merdivende otuyor. Bir gazeteci ‘mutlu musunuz?’ diye sordu ‘neden sevineceğim, çocuklarımı geri getirmeyecek’ dedi.

Bu topraklarda sevginin hüküm sürmesi için bu projeyi gençlere emanet ediyorum.”

“Unutmadık, unutturmayacağız”

Proje koordinatörlüğünü yapan Eylem Şen şunları söyledi:

“Bugün burada olmak hem çok heyecan verici hem çok zorlayıcı. 31 yıldır Madımak Katliamının hesabı sorulmadı. Asıl suçlular yargılanmadı. Hepimizin vicdanları yaralı, adalet tesis edilmedi. Bu proje orada katledilen canlarımızın anılarını yaşatmak istedik. Bir Web Anıt yaptık. Madımak için mücadele eden herkese teşekkür ediyorum. Özellikle ailelere teşekkür ediyorum. Bu ağır yükü omuzlarında taşıyan herkese, bütün engellere rağmen yaşayan ve taşıyan herkese teşekkür ediyorum. AABK teşekkür ediyorum. Biz bu projede gönüllü arkadaşlarımızla da çalıştık. 130’un üzerinde isim var birlikte çalıştığımız. Bugün 18 Mayıs İbrahim Kaypakkaya’yı da analım, onlar bizlerle yaşıyor. Web anıtın yani sıra bir belgesel yapıldı. Ayrıca sanal müzeyi anlatan bir belgesel yaptık. Unutmadık, unutturmayacağız.”

“Katliamla yüzleşilmedikçe mücadeleye devam edeceğiz”

Madımak Katliamı’na ilişkin ulusal ve uluslararası veri tabanları taranarak konuya dair kitap, makale ve tezlere ulaşılarak hazırlanan Dijital kütüphanenin süpervizörü Duygu Tatar, “AABK, Alevi kurumlarına ve Alevi toplumuna teşekkür etmek istiyorum. 31 yıl geçti üzerinden bu süreçte belgeseller çekildi, şiirler yazıldı, çalışmalar yapıldı. Bir sürü belge birikti. Biz bu proje için gazete taramaları yaptık. Proje sürecinde ailelerin evlerine gidildi. Fotoğrafları, mektupları gibi kaynaklara da yer verdik. Kütüphane geliştirilmeye açık. Bu katliamla yüzleşilmedikçe biz bu mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

“Dünyaya anlatmak istiyoruz”

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’nin bir ürünü olarak ortaya konulan web belgeselinin yönetmenliğini yapan Yücel Tunca, “Ben ve arkadaşlarım, Web belgesel kısmını hayata geçirdik. Alışık olduğumuz belgesel değil, interaktif yönü yüzünden. Çok güçlü bir alt yapı oluşturmaya çalıştık. Şu yaklaşımla belirli bir yas grubuna kadar herkes nasıl gerçekleştiğini biliyor ama bizden sonra bir kuşak yetişti. O kuşak bilgisiz ve ne yazık ki ilgisiz. Onlara bu Katliamı anlatmak istiyoruz. Dünyaya da anlatmak istiyoruz” dedi.

“Bu proje, toplumsal yüzleşme açısından bir tuğla olduysa bile çok değerli”

Akademisyen Ozan Çavdar, “Sözlü tarih ekibinin içerisindeyim. Katliamın yaşandığı gün yakın tanıklık etmiş kişiler ile görüştük. Biz yaptığımız sözlü kaynak görüşmeleri bir kaynak haline geldi. Görüşmelerin tamamı Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’ne yüklenmiş olacak. Madımak Katliamının siyasal yöne ve adalet arayışı çok önemli ama biz bu 33 canı yakından tanımayı bir görev bildik. Bu kişileri tanıdıkça bu kişilere hayranlığımız arttı. Hafıza Merkezi’nin çok önemli olduğunu düşünüyoruz, ölen kişileri tanımak açısından gençler için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Oranın bir utanç müzesi olmaması bu projenin kaynaklarından oldu. Toplumsal yüzleşme için bu proje bir tuğla bile koyacaksa çok önemlidir” sözlerini kullandı.

Çok Kötü Bir Şey Oldu” adlı belgeselin yönetmeni Ümit Kıvanç ise, “Şu andan itibaren bu belgeyi kimsenin yok edemeyeceği şekilde ortaya koyduk. Bu çalışma Madımak’ta hayatını kaybedenlerin yakınları başta olmak üzere kurtulanlar, mücadelesini yürütmüş olanların desteği ile yapılmış oldu. Elimizden geleni yaptık. Hiçbir şey bilmeyen bir insan olayı her şeyi ile karşısında bulsun istedim. Gelecekte bir kaynak olmasını istedik. Bugün ilk defa gösterilecek. Geldiğiniz için, katkılarınız için teşekkür ederim” diye konuştu.

PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe “Bugün konuşmanın ne kadar zor olduğunu anlatamam. Bu devasa, çok önemli çalışmalara imzasını atan, emeğini ortaya koyan tüm canlara, Alevi kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Sivas’ın yeteri kadar anlaşılmadığını düşünüyorum. Katliamlar arasında köprüler oluşturmak da zorlandık. 24 Ocak kararları ile Maraş Katliamları arasında bağı kuramadık. Katili net bir şekilde tanıyoruz. 31 yıl içerisinde nesiller de değişmeye başladı. Unutmadık, unutmadık sözlerimizin karşılığını vermemiz gerekiyordu. O yüzden bu proje çok önemli. Acıları bütünleştirdiğimiz zaman sarayı yıkacağız. Dün Kobane davasında verdikleri gibi acımasız cezaları versinler biz mutlaka Sivas Madımak katliamında katledilen canlar başta olmak üzere hepsinin hesabını soracağız. Pir Sultan Abdallar yaşamaya devam edecek” dedi.

“Büyük bedeller ödedik”

AABK Eş Genel Nevin Kamilağaoğlu bu proje için çok emek verildiğinin altını çizerek,” Bu projeye adım attığımız zaman ne kadar büyük bir proje ile karşı karşıya olduğumuzu fark ettik. Bu proje Avrupa’da Alevi toplumunun lokmaları ile gerçekleşen bir proje oldu” şeklinde konuştu.

31 yıl önce kaybettiğimiz canlarımızı sevgi ile anıyorum diyerek konuşmasına başlayan AABK Eş Genel Başkanı Hüseyin Mat, “Cumhuriyet tarihinde Kürtler, sosyalistler çok ağır bedeller ödediler. Hep beraber çok büyük bedeller ödedik. Türk İslam sentezi dayatılmak istendi, biz Aleviler bunu kabul etmedik. Devlet kendi vatandaşını korumak ile yükümlüdür. Bu katliamda birinci derecede sorumlu olan devletin kendisidir. Devlet bununla yüzleşmek zorundadır.

Bu sistem değişmedikçe Madımak utanç müzesi olmaz. Birileri unutturmak istese de unutmadık, unutturmayacağız. Somut ete kemiğe bürünen projeler ile bu Katliamı unutturmayacağız. Bu proje Türkiye tarihi açısından çok önemli. İnanıyorum ki toplumumuz bu projelere sahip çıkar” dedi.

Sonrasında bir tanıtım filmi ve ardından da 4 buçuk saat süren belgesel film ilk defa gösterilecek.