Muş’ta 30 yıldır marangozluk yapan Kerem Çıtanak, artan maliyetler ve ekonomik krizden kaynaklı iş yapamadığını, bu gidişle kapıya kilit vurmak zorunda kalacağını söyledi.

Muş’ta 1990’lı yıllarda yakılan köyü Melîka’ndan merkeze göç eden Kerem Çıtanak (42), 1992 yılında başladığı marangozluk mesleğini yaşanan ekonomik krizden dolayı artık sürdüremeyecek duruma geldi. Kent merkezinde de aile üzerinde eksik olmayan baskılardan kaynaklı Adana’ya göç etmek zorunda kaldıklarını anlatan Çıtanak, 12 yaşında çıraklığa başladığını söyledi. Çukurova’da yaşadıkları ekonomik zorluklar nedeniyle 1 yıl sonra yeniden Muş merkeze geri döndüklerini ifade eden Çıtanak, merak saldığı marangozluk mesleğini sürdürdüğünü anlattı. Çıtanak, 10 yıl boyunca farklı dükkanlarda çırak ve kalfa olarak çalıştığını ve 2001 yılında aynı mahallede kendi işini kurduğunu kaydetti. Tüm koşullara rağmen mesleği bu güne taşıdığını dile getiren Çıtanak, şimdi yaşadığı ekonomik krizin devam etmesi halinde 30 yıllık mesleğini bırakacağını belirtti.

marangoz kerem çıtanak

Marangoz Kerem Çıtanak

‘Artık marangozlar daha çok mobilya üzerine çalışıyor’

Kereste yontmayla başladığı işin artık fabrikasyona dönüştüğünü hatırlatan Çıtanak, “2001 yılında kendi dükkanımı açtım. Eskiden daha fazla marangozluk işi vardı. Kapı ve pencereler yapıyorduk. Ama şimdi kapı yapım işi daha çok parası olan sermayedarlar tarafından fabrikasyon ürünü olarak çıkartılıyor. Bugün Muş’ta kapı yapan çok az marangoz bulunuyor. Misal Muş’ta 100 marangoz varsa, 3’ü kapı yapıyordur. Artık marangozlar daha çok mobilya üzerine çalışıyor. Pencere yapım işi ise artık PVC denilen plastiklerden yapılmaya başlandı ve ayrı bir iş kolu olmaya başladı” dedi.

‘Fazla emeğe karşılık kazanç da fazla olurdu’

“Marangozluk işi emek işidir” hatırlatması yapan Çıtanak, “Marangozluk insan gücü ile ilerlemiş bugüne kadar. Ancak endüstri ile birlikte teknik daha çok rol oynamaya başladı. 15 yıl öncesine kadar bize ham madde olan kereste gelirdi. Bizler o malzemeyi kendi ölçülerimize göre doğrar, sonrasında mobilya macunu sürer, zımbalar ve boyalardık. O zaman fazla emeğe karşılık kazanç da fazla olurdu. Şimdi öyle değil, hazır doğranmış boyanmış olanı MDF tahtalar marangoza geliyor. Dolayısıyla artık daha az emek veriyoruz ve daha az kazanç sağlıyoruz. Burada asıl kazancı sağlayanlar fabrika sahipleridir” diye konuştu.

‘Kar oranımız yüzde 7’ye düştü’

Yaşanan ekonomik krizi Kürtçe “Sal bi sal xwezî bi par” (bir önceki hali arama) sözüyle dile getiren Çıtanak, “Bugün ki ekonomik koşullar nedeniyle olan durumumuz budur. Geçen yıl 300 TL’ye aldığımız mobilya kullanımındaki MDF’ler bu yıl, bin 200 TL olmuş. Geçen yıl kar oranımız yüzde 30’larda iken bu yıl yüzde 7’ye kadar düştü. Günü geçirmek, çarkı döndürmek ve çalışanlarımızın parasını ödemek için şu an çalışıyoruz. Zaten Serhat bölgesinde kışın soğuk havalardan kaynaklı neredeyse hiç iş olmuyor. Bu kriz ve pahalılık böyle devam ederse mecburi olarak kapatmak zorunda kalacağız” diye konuştu.

Çıtanak, yaşanan ekonomik, siyasal, sosyal tüm krizlerin ve sorunların çözümü Kürt sorununun demokratik yollardan çözülmesinden geçtiğini dile getirerek, “Bu sağlanmadığı sürece kriz böyle devam edecek” dedi. (Kaynak: MA)

Editör: Haber Merkezi