Kültür & Sanat

Tatvan Kaymakamlığı’ndan iptal edilen Kürtçe oyuna ikinci kez “teknik arıza” kılıfı

İrfan Tuncçelik/ÖZEL HABER

Hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal ettiği Kürtçe etkinlikleri CİMER’den sorduğumuz Kaymakamlık verdiği yanıtta, konferans salonunun ışık sisteminin arızalı olduğu, bu nedenle sahnenin kullanılabilir durumda olmadığını, yaşanan elektrik arızasından ötürü  sergilenmek istenen tiyatro gösterisinin Kültür Merkezi Salonu’nda sahnelenmesinin teknik aksaklıklar sebebiyle uygun görülmediğini öne sürdü.

Yasaklamalara tepki gösteren ŞanoWan oyuncularından Ferhat Aslan, “Bizler direnen bir halkız ve sanatımızla da direnmeye devam edeceğiz. Bir an önce bu tür yasaklamalardan artık vazgeçmelerini diliyoruz” dedi.

Türkiye’de Kürtçe’ye karşı yasaklama ve sansür uygulamaları artarak devam ederken birçok şehirde müzik, festival, tiyatro ve konser etkinlikleri, ilgili valilik ve kaymakamlıklar tarafından gerekçesiz bir şekilde yasaklanıyor. Son olarak 19 Haziran'da Tatvan Valiliği, daha önce Berû oyunu da yasaklanan ŞanoWan'ın Kürtçe oyunu "Haylo Dîsa Tevlihev Bû" oyununu gerekçesiz bir şekilde iptal etti.

Serhed Kültür ve Sanat Derneği,  Tatvan Belediyesi Kültür Merkezinde oynanması planlanan ŞanoWan ekibinin “Haylo Dîsa Tevhîhev Bû” adlı tiyatro oyunu Tatvan kaymakamlığı tarafından yasaklandığını duyurdu.

Yasak kararının Kürt diline yönelik olduğunun ifade edildiği açıklamada, “Kürtçe etkinlikler için çeşitli bahanelerle salon tahsis kararının etkinliğe kısa bir süre kala iptal edilmesi, Kürd diline ve kültürüne karşı yıllardır yürütülen yasakçı zihniyetin bir yöntemi olmuştur. Bu yasaklama esasında Kürt halkına getirilmiş bir yasaktır. Karşılaştığımız bu ve buna benzer yasaklar tarafımızca yok hükmündedir” denildi.

Yeşil Sol Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit İstanbul’da Kürtçe etkinlik olan “Çîrokên Xorasanê” etkinliğinin Fatih Kaymakamlığı ve Tatvan’da “Haylo Dîsa Tevlîhev Bû” adlı Kürtçe tiyatro oyununun Tatvan Kaymakamlığı tarafından gerekçesiz bir şekilde yasaklandığı konusunda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya soru önergesi verdi. Sayyiğit, Kürtçe tiyatro ve konserlerin siyasi iktidarın yarattığı atmosferde sık sık yasaklandığını belirterek, Kürtçenin korunması ve geliştirilmesi gerektiği ifade edilen bir süreçte keyfi yasakların sistematik hale geldiğini vurguladı.

Kürtçe oyuna ikinci kez “teknik arıza” kılıfı

Geçen yıl 31 Mayıs’ta da Tiyatro Mencel tarafından sahnelenmesi beklenen aynı oyun Tatvan Kaymakamlığı tarafından “Kültür Merkezinde teknik sorun var” denilerek iptal edilmişti.

İkinci kez iptal edilen oyunu CİMER üzerinden kaymakamlığa sorduk.

Tatvan Kaymakamlığı’nın “bilgilerimize sunduğu” cevap metninde şu ifadeler yer aldı:

“İlçe Kültür Merkezi Müdürlüğü tarafından alınan cevabi yazıda konferans salonunun ışık sisteminin arızalı olduğu bu nedenle sahnenin kullanılabilir durumda olmadığı bildirilmiştir. Bu kapsamda Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda yaşanan elektrik arızasından ötürü  sergilenmek istenen tiyatro gösterisinin Kültür Merkezi Salonu’nda sahnelenmesi, teknik aksaklıklar sebebiyle uygun görülememiştir.”

Kaymakamlığın açıklamasını sorduğumuz Serhed Kültür ve Sanat Derneği, açıklamaya,“Uydurmaca, bahane, kılıf...” diyerek tepki gösterdi.

Dernek, “Kültür merkezi bizi arayıp para yatırma konusunda bile bilgi verdi. Salon kapasite sayısı verdi. Hiçbir sorun yoktu, keyfi bir iptaldi” dedi.

Kamu kurumları tarafından gerekçesiz iptal edilen ve yasaklanan Kürtçe etkinlikleri SurAjans’a değerlendiren ŞanoWan tiyatro oyuncusu Ferhat Aslan, oyunlarını sergilemek için kültür merkezleriyle organizasyon yaptıklarını belirterek, organizasyonların işleyiş ve gerekli olan prosedürü şöyle anlattı. “Gittiğimiz yerlerdeki kültür merkezi oranın yetkili kamu amirlerine dilekçe ve oyunun metnini vererek belirlenen tarihlerde oyun oynanması için bilgilendirmede bulunuyorlar.”

Kaymakamlığın hiçbir gerekçe sunmadan iptal edilen etkinliğe Cimer’den verdiği “teknik arıza” yanıtını sorduğumuz Aslan, şöyle diyor:

“Hayır herhangi bir uyarı ya da eksiklik bizim tarafımıza bildirilmedi. Ayrıca son gün mü bu arızalar ortaya çıktı. Ayrıca bizler oyunlarımızı her türlü yerde oynuyoruz. Bıraksalardı biz tiyatrocular karar verseydik ışıksız bir yerde oynayıp oynamamayı. Ayrıca öyle ışık sorunu yoktu”

“Yasaklamalar yıldırmak için”

Etkinlikler genelde son bir gün veya bir saat kala iptal edilerek sanatçı ve sanatseverler de mağdur ediliyor. Aslan, oluşan mağduriyet ve sürece ilişkin hukuki yollarla ilgili sorunları şöyle değerlendirdi:

“Evet son zamanlarda keyfi olarak son gün ya da oyuna bir kaç saat kala oyun iptal ediliyor. Bunu şu şekilde düşünüyorum. Tamamen oyuncuları ve seyircileri yıldırmak için yapılıyor. Bu tür yasaklamalarla seyircinin önceden bilet almalarını engelliyorlar ve biz oyuncularda masraf yapıp oyun oynamak için geldiğimiz şehirde son dakika yasaklarla karşılaşınca bizi tamamen zor durumda bırakmak için keyfi yasaklamalarla karşılaşıyoruz.

Yasaklamalar yazılı olarak verilmediği için maalesef hukuki haklarımız da gasp ediliyor. Bizler Kürt tiyatrosuna emek veren oyuncular olarak seyircimizi yalnız bırakmamak için tekrar organizasyonlar yapıp seyircimizle buluşuyoruz.”

“Muhalefet üç maymunu oynuyor”

Genelde kamu kurumlarının özelde Tatvan kaymakamlığının uyguladığı bu etkinlik iptallerine tepki gösteren Aslan, çok zengin olduğunu belirttiği Kürt kültürünün ve sanatının gelişmesini hazmedemediklerini ifade ederek, seyircinin ana dilinde Kürtçe oyun izlemelerine keyfi ve bilinçli olarak engel olduklarını söyledi.

Bu tür keyfi yasaklamaları kesinlikle kabul etmediklerini vurgulayan Aslan, “Maalesef her zaman bu tür yasaklarla karşılaşıyoruz. Bu bir ilk değil ve son da olmayacak ama bizler tarih boyunca her türlü haksızlığa ve yasaklara asla boyun eğmedik ve eğmeyeceğiz. Mecliste sadece Yeşil Sol partisindeki milletvekilleri bunu gündeme getirdi ama maalesef diğer muhalefet partileri söz konusu Kürt kültürü ve sanatı olunca üç maymunu oynuyorlar” dedi.

“Direnmeye devam edeceğiz”

Aslan, etkinlik iptallerinin ve yasaklamaların insan haklarına aykırı olduğunu belirterek sözlerini şöyle noktaladı:

“Bir yerde oynayınca serbest başka bir yerde oynayınca keyfi olarak yasaklamalar oluyor. Bizler direnen bir halkız ve sanatımızla da direnmeye devam edeceğiz. Bir an önce bu tür yasaklamalardan artık vazgeçmelerini diliyoruz. Bu yasaklamalar sadece Kürt kültür ve sanatına değil Kürt halkına bir hakarettir. Toplumsal bir sorundur.”