SUR AJANS- Sokak hayvanlarının katledilmesini öngören yasaya karşı 129 gündür direnişte olan Sokaktayım Yanındayım ve Hayvan, Yaşam Özgürlük İnisiyatifleri ile Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun çağrısıyla örgütlenen Büyük Ankara Mitingi’nin engellenmesinin ardından hayvan hakkı savunucuları Kolej Meydanı’ndan Sakarya Caddesi’ne yürüyüş düzenledi.

Ankara Yasam Hakki 2

“Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin” yazılı pankartın, “Yasa değil cinayet/ Zagon nîne kuştin e”, “AYM yasayı iptal et” yazılı dövizlerin taşındığı açıklamada sık sık “Hayvan, Yaşam, Özgürlük/ Ajal, Jiyan, Azadî” sloganları atıldı.

‘AKP-MHP rejimi yok etmek istediği her şeyi ‘terör’ ile ilişkilendiriyor’

Yürüyüşten sonra İnisiyatifler adına açıklama yapan Burcu Erbil, yasanın Meclis’ten geçmesinden önde de 2004 yılından bu yana sokak hayvanları için yürürlükte olan 5199 sayılı yasaların çoğu belediye tarafından uygulanmadığını belirtti. Sosyal medya ve ana akım medyada köpeklere dönük bir nefret kampanyasının örgütlendiğini belirten Erbil, “Daha sonra ise hükümetin nefret ettiği her şeye yapıştırdığı terör yaftası geldi. Gazeteler, televizyonlar ve sosyal medyada bizzat katliam örgütlemek için toplanmış troller ‘köpek terörü’nden söz etmeye başladı. AKP-MHP rejiminin yok etmek istediği her şeyi ‘terör’ ile ilişkilendirdiğini biliyoruz. Hak savunucularından akademisyenlere, ekoloji aktivistlerinden gazetecilere kadar muhalif görülen her şey ‘terör’ ile yaftalamıyor” dedi.

Ankara Yasam Hakki

‘Yasa derhal durdurulmalıdır’

Erbil, yasanın iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yapıldığını kaydederek şunları söyledi: “Şimdi dosya Anayasa Mahkemesi’nin önünde, mahkeme bu yasayı derhal iptal etmelidir. Akmakta olan ve akıtılacak kanın sorumluluğuna hükümet ve meclisle beraber ortak olunmamalıdır. Tarihe utançla geçecek bu yasa derhal durdurulmalıdır.”

‘Yaşam ittifakı için mücadele çağrısı’

Sonrasında konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Perihan Koca, “Burada bir mücadele çağrısında bulunmak istiyorum. Karşınızda bir ölüm ittifakı var ve biz bu ölüm ittifakı karşısında bir yaşam ittifakı kurmak zorundayız. Başta yerel yönetimler olmak üzere ben buradaki herkese yaşam ittifakını kurma çağrısında bulunuyorum” dedi.

Yaşamdan Yana Veterinerler Platformu adına konuşan veteriner hekim Elif Türker, yasa süreci boyunca yetkililere bilimsel gerçekleri anlatmaya çalıştıklarını belirterek, bu süreçte kuduz ve köpeklerle ilgili çıkarılan yalan haberlere değindi. Türker, “Dünyanın neresine giderseniz gidin kuduzun aşılarla önlenebilecek bir hastalık olduğunu bilirsiniz. Görevlerini yerine getirmeyenler yalanlarla halkı kandırıp kuduz ile korkutmaya çalıştılar” diye belirterek, Sağlık Bakanlığı ve Tarım Orman Bakanlığı'nın yayınladığı veriler ile kuduz vakasının yılda ikiyi geçmediğini, ve bu tip hastalıkların daha çok çiftlik hayvanlarda görüldüğünün altını çizdi.

Katliama soruşturma izni yok

Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi adına konuşan Avukat Tuğba Gürsoy, konuşmasına polislere hitap ederek başlayarak, halkın demokratik protesto hakkının bizzat polis tarafından engellendiğini belirtti. Yasanın ilk iki ayında 600'den fazla hayvan cinayetinin gerçekleştiğini belirten Gürsoy, polisin kamera kayıtlarını almakta ve işleme koymakta geciktiğini belirterek, vatandaşın karakollara giderek yapmak istediği suç duyurularının evraklarını almadığını, vatandaşa mobbing uyguladığını vurguladı. “AKP-MHP’li vekillerin imzalarıyla bütün Türkiye’de hayvanlar ölüyor öldürülüyor” diyerek Niğde’de yaşanan hayvan katliamına karşı Niğde Valiliğinin soruşturma izni vermediğini söyledi. Altındağ Belediyesi’nde belediye bakımevi ile katledilen hayvanları gördüklerini ifade eden Gürsoy, “Bu dosyaların peşini bırakmayacağız. Ne sokakları bırakacağız ne Meclis açıldıktan sonra Meclis’i bırakacağız” diye belirtti.

Tutum belgesi açıklandı

Van Barosu’ndan Rojin Kabaiş açıklaması: Gerçek dışıdır Van Barosu’ndan Rojin Kabaiş açıklaması: Gerçek dışıdır

Hukukçu Dayanışması’ndan Avukat Doğan Erkan yasaya karşı tutum belgelerini açıkladı. Erkan, UNESCO tarafından ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi, Doğa Ana Hakları Sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca Türkiye’nin de üyesi olduğu Birleşmiş Milletler tarafından her yıl alınan ilke kararlar olduğunu ifade ederek yasaya karşı tutum belgelerinde yer alan maddeleri sıraladı:

“*Bu çerçevede, Yaşam Hakkını, Uluslararası normları ve bilimi önceleyerek;

*Sokak Hayvanlarının yaşam hakları olduğunu, kendi haklarının öznesi olduklarını,

*Anayasanın koruma altına aldığı çevre hakkının sokak hayvanlarını da kapsadığının tartışmasız olduğunu, çevre hakkını korumanın devletin ve vatandaşların ödevi olduğunu,

*Devletin bu ödevinden vazgeçemeyeceğini, ancak vazgeçmesi halinde vatandaşların ödevinin sürmeye devam edeceğini,

*Hiçbir sosyal devletin yaşam hakkı ve yaşatma göreviyle çelişen düzenleme ihdas edemeyeceğini, ederse bu düzenlemenin hukuksal olmayacağını,

*Yaşam hakkına, uluslararası normlara ve anayasaya aykırı düzenleme ve uygulamalara karşı tüm yurttaşların direnme hakkı olduğunu,

*Yerel yönetimlerin, merkezi iktidardan gelecek bu dizgeye aykırı emir ve talimatları reddetme hak ve görevleri olduğunu, en üst norm ve görevlerinin yaşatmak olduğunu,

*Hayvanların yaşam ve sağlık hakkını gözeten hiçbir yerel görevli, hekim ya da yurttaşın adli-idari-cezai soruşturmaya tabi tutulamayacağını,

*5996 sayılı Yasa uyarınca hayvanlar için sağlık önlemleri ve tedavileri noktasında alınacak tedbir ve uygulamalara karar verme kamusal yetkisinin münhasıran Veteriner Hekimlere ait olduğunu,

*Veteriner Hekimlerin bağımsız deontolojik yetkisinin üstünde hiçbir otorite olmadığını, veteriner hekimlere yaşam hakkına ve yaşatma görevine aykırı hiçbir emir ve talimat verilemeyeceğini, hukuka aykırı bir emir ve talimata karşı direnmenin hak olduğunu,

*Tüm otoritelerin ve yurttaşların yaşatma ödevinin sokak hayvanlarına dönük bilimsel sonucunun kısırlaştırmak, aşılatmak ve yerinde yaşatmak olduğunu vurgularız.

Bu ilkeler, sokak hayvanlarının yaşatılmasına dair tutum belgemiz olarak addedilecek, tüm fiili, demokratik, meşru mücadelemize bu tutum belgesi dayanak teşkil edecektir.”

Tutum belgesinin açıklanmasının ardından sanatçılar Can Irmak Özinanır ve Murat Cangökçe, yasaya karşı besteledikleri şarkıları söyledi. Eylem, Süreyya Karacabey'in katliam yasasına karşı yazdığı bir yazıdan esinlenerek kullanılmaya başlanan "Sokağa özgürlük yaz" sloganları ile sona erdi.

Editör: Haber Merkezi