Kapılar kapalı

Zemheri sıcak

Yangın yeri

Cehennem yüreğim

***

Sarı  sıcak, çöl sarısı  bir Batman ve Çayhan beyazı bir yolcuksun içimde...

Sen miydin; yoksa ben miydim

Bitlis, Muş, Tatvan arası ihanete açılan ilk otoban???

Yolculuk var ihanete, yasayı geri çek içimde ölenler var..

Kapılar kapalı

Zemheri sıcak

Yangın yeri

Cehhenem yüreğim..

***

Yırtık gömleğimin cebinde

Kalbimden çıkardığım sen

Az biraz tuz

Az biraz acı biber

Ha gayret yedi türlü

Bütün şehirlerin arka kapılarından gizlice giriyorum nehirlere

Kim bilir hangi şehrin bacası temiz

Noel Baba olsam...

***

Sarı  sıcak, çöl sarısı  bir Batman ve Çayhan beyazı bir yolcuksun içimde...

Sen miydin; yoksa ben miydim

Bitlis, Muş, Tatvan arası ihanete açılan ilk otoban???

Yolculuk var ihanete, yasayı geri çek içimde ölenler var..

İçimde köpekler var sevgiyle sürekli yeşeren ve çoğalan. Dışarda ise sokak köpeği oylaması yapacak olan on er (!)kişi  niyetine el Fatiha?

İçe, dışa kar yağabilir; ama bütün yolculuklar içe doğru olur...Ve sen benim içimdesin.. Ve dahi ben yolculuğa yalan ile başlıyorum yine! Yolculuğa yalanla başlanmaz???

Kafka oku diyen bir Türkçe öğretmenine  verdiği bir cevaptır hayat Tuzla gözünde. Yahut Veysel Karani de bir haşlama yemeye çalışırken  seni dilemekti Allah'tan. Ve dahi sıcaktan yüreğin haşlanmışken Deli  Brako ile karpuz ve limonlu çay eşliğinde gözlerinde sevgi demlemektir insan...

Oysa sahne de opera da Apo'nun yani Batman'ın en büyük değerlerinden Abdurrahman'ın  sözüyle ve horozların ötmesiyle  başlar  Batman'da...

Opera şişman kadınla başlamaz burda ve halay bir a doğrusundan b doğrusuna değil dünyanın her yerine götürebilir seni... Vallah Kafka'nın davası da boştur...

Işık kirliliği, at izi, it izi  ve alçak denilen insan soyundan en sevdiği en sadakatli olanına ihanet.. Her yer ölüm geziyor, her yer ihanet...

Sen miydin; yoksa ben miydim

Bitlis, Muş,Tatvan arası ihanete açılan ilk otoban???

Her yer sıcak, cehennem sarısı Batman... Bazen çöl sarısı, bazen yumurta sarısı ikinci el aşklar... Yüreğim Buzlupınar senin gölgende bir nefes dinlenme. İnsanı da aynı sıcaklıkta bu şehrin gülüşleri gibi...

Bu şehri aldım elime geziyoruz birlikte, o  buz gibi.. Gülme diyor, selam verme, konuşma diyor...Ölümün soğuk yüzü aşk var diyor.

Vayy  bea kadim ölümlerin/halkların, kadim toprakların ışık ve aşk kirliliği şehri...

Ama bu son bir daha sana Bismil üzerinden gelmeyeceğim;  aracısız pazarlıksız ve kül eklenmemiş bir şekilde gözlerine talip olacağım.. Bütün şehirleri bir bir aralayıp ya da haritadan silip geleceğim saçlarının milyon meyve diktiğim tarlaya. Kim bilir belki de seni sevmeyeceğim artık..

Kabahat kimde olursa olsun.. Yanan ben.. Bayram seyran gezen sen. Çal oyna Tatvan geceleri, canlı  müzik.. İçimde son çırpınışlarıyla ölen binlerce dülger balığı... Her yer kalabalık, saçlarının her telinde direniş var; saçlarının her telinde halay çeken bir alabalık...

Can Tatvan'da bir Nemrut, bir de Bir Halk Düşmanı İbsen bir belediye başkanı gelmiş geçmiş az önce burdan. Yolda birbirinin kolunu ısıran kardeşler  ve içimde beni çürüten canlı kapanlar*...İnsanlık ucuz, koşun koşun; alan alana, canlı canlı bedava...O kaça, bu kaça değil; Jay Jay Okaçha...İnsanlık bedava..

(* Dünya tarihinde bir ilk herhalde: Tek yönlü  yola döşenen ve yanlışlıkla girdiğinizde araba lastiklerini patlamaya yarayan demirden araba tuzakları???)

Güneş en güzel Van’da doğanda, kalbim sende atanda. Bir yanım Nemrut Dağı, bir yanım Süphan Dağı kalbimin ortasında  delik var; Ağrı Dağı var. Ağrı Dağı eteğinde bir insan kalbine kaç dağ sığdırabilir ki?

Bir dağdan bir denize salıncak kurmuşum gözlerine.. Oyyy ben niye sevmişemmm seni, Van atarken  kalbimde! Güm, güm, gümmmm... Van’da kültürel bir  mirasın maviliğinde Muş Ovası'nın yalancı maviliğine şahit olanları tartışıyor bir devrimci ..Mavi mavi gözlerinden kan damlıyor. Ahh Tamara! Kim bilir ne güzeldi gözlerin ve sözlerine kaç erkek kurban edildi Tanrılara...Yüreğinde kaç mezarlık açıldı yan yana...

Ve bir müzisyen Tatvan denizi kenarında, gecenin 24.30'unda yenin ediyor beyefendi taksiciler kooperatifi ile bir probleminin olmadığını, sadece Kürtçe şarkı söylediğini söylüyor.. Liseli Sevgilim, Cengiz Kurtoğlu çalıyor bir gramafonda, Zapatista'da ve ben dünkü eşkiya kaçak yaşıyorum bu şehirde ve seni kaçak seviyorum...Ümit Besen Nikah Masasına Çağır Beni Sevgilim kokuyor tüm şehir çırılçıplak boylu boyunca Van denizi.

Bir yandan da Memleket istiyor Cahit Sıtkı memleketim memleketim diye.. Bir yandan can arzular elim varmaz diyor güzel insan Ahmet Hocam, can hocam.

Bir de kültür sanat alanında devrimler yaratan ve bir kültür sanat merkezinde daha çok  üreten, çalışan ve şehri değiştirmeye talip  Eğitim sen, Ritüel ve bir de Yeni Sahne var...Hem az biraz soluklan biraz da dinlen. Az sonra ağır ağır çıkıp merdivenlerden "Palto"Sunu çıkaracak belki de İhsan Hoca. Ya da Nurettin Hoca az sonra gülümseyerek: 'Yav bunların hepsi alçaktır deyip  alçak tepelere ve tapelere  kar  da yağmasın, alçak alçaklara kız  da vermesinler!" diye meydan okuyacak halay başı...

Burası Batman. Bir barikatta dövüşürken bir  yanımda  acem mülkü, Bir yanımda Adem ve Tufan; bir yanımda da  Işık ve Nuh var. Can   sarması, ciğer sarması organize işler Metin de var İnanç ve iki de aslan parçası Baver var Altundağdan Sevinçlerimle..

Direnenler var, Ferdi Tayfur dinleyip İster kardaş,  ister yoldaş; istersen de yoluna taş olurum, kurban olurum diyenler var... Miyavvv diyen kediler var, bir de aslanlar var aynı familyadan...Onların bir derdi var onların, anlatacakları var.. Onlar sloganist, propagandaya ve  hiçbir izme boğmadan Batman'ı uçurma derdindeler. Hayat kısa, kuşlar uçuyor; ama bir de kuşlara taş atanlar olmazsa..

Motorların sürüleceği denizler var daha, gülecek çocuklar ve bunları görecek bizler var daha!

Büyük idealler var, aydınlık gelecekler var. Bu yaptığımız çalışmalar Nobel alacak ve esin patlayacak diyenler de var ama elimizde  patlamazsa bari diyen negatifler de  var..

"Sefiller" kitabını İŞKUr’a götürüp alçak Victor Hugo hepsine şerefsizlik yaptı deyip ben hepsine iş bulacağım diyen akıllılar da var. Yüreğine ve üç harfliler ile iki harfliler arasında git gel yaşamına beton döküp hamam böceklerini karakola "Dönüşüm" başladı diye ihbar edenler de var bu şehrin gecelerinde...

Yolda gördüğü böceği Gregor samsa zannedip: "Sen insansın insan!" diye böceğin  boynuna zincir takıp gezdiren burjuva kadınlar da var.. Mêr u kahve u fesadi diyen erkekler de var.

"Şêr Şêre, Çi Jıne; Çi Mêre."diyen şairlerden Cigerxwîn'ler de var; Xalo Heyran ciğercisinde bekleyen seydalar da var..

Burası Batman. Sarı sıcak, çöl sarısı; yahut yumurta sarısı  Dante gibi ortasındayız  ömrün...

Ve

"Artık sevmeyeceğim

Bütün kabahat benim

Ne kadar ağlasan boş

Ne kadar yalvarsan boş

Sana dönmeyeceğim

Ne kadar ağlasan boş

Ne kadar yalvarsan boş

Sana dönmeyeceğim"

desem de sakın inanma! Sende iman, Bende Batman var...