Kayıp bir ülkeyim ve dini ,dili, cinsiyeti rengi, ırkı ,siyasal görüşleri üzerinden ankesiyete ölümler yaşıyorum.... Bir uçtan uca asılan benim, vurulan benim..
"Artık sevmeyeceğim, bütün kabahat bende" diye başlayan bir şarkının nakaratındaki kelebek kelebek büyüyen Marşandiz tren de benim .. Aristoteles'in Poetica'sı yahut Platonun Devlet'inde paltosuz, soluksuz ,nefessiz ve sana nefersiz, Katarsis kalan da benim....
Bir ülkedeki ölüm çeşitlerine bakarak ülke hakkında
Yargılarda bulunabilmenin hüznü içindeyim...Ben senin benimle dünyanın herhangi bir yerinde bir bombada paramparça ölebilme ihtimalini seviyordum; sense ölü kuşlar doğuran gecenin şaşı gözlerinim ve hem ölü hem de kör kedileri seviyordun....
Varlığım yoksulluk ve yoksunluk...Aşk bir varmış bir yokmuş....
Kayıp balık Nemo'yu andıran gök rengi yüreğiyle ve yeryüzü gözleriyle on beş yazındaki kız çocuğu narenciye bahçesinde ölü bulundu...
Yoksulluk ve yoksunluk sınırındayım gecenin baykuş gözleri üstümde...
Bir adam kendisinden boşanmak isteyen kadını öldürüyor ,sonra da kendini yakıyor; iki çocuk hem yetim hem de öksüz kalıyor gurbet içinde gurbette....
Ben seni seçiyorum, sen ölü kuşlar satan çiçekleri...
Bir serçe uyumaya yelteniyor, uzun bir gecenin ardında; bir trense hareket etmeye kalkışıyor sevgilin gözlerine doğru....
Bu güpegündüz bir ihanet bir kalkışma...
Hibrit aşkımız hibrit saldırılara maruz kalıyor...
Bursa'da sekizi çocuk olmak üzere dokuz vatandaşımız sobadan zehirlenerek can veriyor.
İstiklal 'de ya ölüm ya bağımsızlık diyenlerin orta yüreğinde canlı bir bomba patlıyor ve yüreklerimiz yine infilak ediyor...
Bomba ,bomba ,bomba...Doksan altmış doksan, bomba.... On numarayım, vallah billah kuran çarpsın on numarayım ...Bomba .....
Hayatım böyle on numara
Forma giymem ama on numara
Kuran çarpsın on numara
Bak keyfim meyfim on numara şarkı sözleri dilimde realizm ve rallizm arası araftayım....
Bir öğretmen ve bir çocuk şehid oluyor Gaziantep'te sensiz yaşayamam deyip sensizliğe bile alışan alçak insanoğluna benzeyen roketli bir saldırıda...
Kabullenmek ve alışmak arasında bir yerdeyim....İçim ihanet ,dışım felekat.. Afatsız ver Allah'ım ve beni affet..
Trafik kazasında üç genç fidan
Üç nazlı çiçek tiyatro oyuncumuz ilkbahardan sonbahara göç eyliyor...
Ben sen varsın diye cihana sığmaz iken Nesimi misali şimdi sen yokken sığ kalbimle nasıl bana dar gelmesin dünya...
Ben sensizlik rüyasındayken
cihana sığmayan Alevilik bir torbaya sığdı? Yahu nedir bu torbadan çektiğimiz Bedri? Bu kaçıncı başımıza geçirilen sonbahar torbası?
Öğretmenlere dayak.
Kalbime sonsuz yasak...
İlk harfi ü olan sonu züm ile biten ü züm... Bilin bakalım saygıdeğer öğretmenler bağda yetişir bu nedir?
Havada Bulut var Bedri 'de elde var hüzün...
"Havada Bulut var." dedin, Bedri..
"Sen bana ne demek istiyorsun, sen bana ördek diyerek hakaret edemezsin len Bedri... Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
Ne alakası var ben havada bulut var dedim gariban kralım ..
Kral:
"İşte sen bana ördek dedin."
Nasıl yaaa dedi, şaşırdı Bedri...
Kral:
"Sen demedin mi havada bulut var?"
Bedri:
"Evet..."
Kral:
"Eee havada bulut varsa ne olur Bedri?"
Bedri:
"Ne olur sahi?"
Kral:
"Yağmur yağar.. Eee yağmur yağarsa ne olur?"
Bedri:
"Ne olur?"
Kral:
"Sel olur, gölcükler olur. Dikkat et karıştırma şehri Gölcük ile gölcükleri.. Gölcükler olur, gülücükler sararır yaprak olur, düşer... O zaman ne olur?"
Bedri:
"Ne olur?"
Kral:
Gölde ördekler yüzer, kalplerde gülücükler.. Yaaa çaktın mı köfteyi gerizekalı Bedri? İşte sen bana ördek dedin alçak Bedri.. Sen kim ki bana edersin hakaret Bedoşş..?
Bedri:
"Allah Allah ... Allah belamı versin kralım... Hakikatten ben çok namussuz, şerefsiz bir adamım. Sana soytarı olmaya bile layık değilim... Özür dilerim, ben hiç böyle düşünmemiştim gerçekten... Ağzım, dilim lal olsun ki bilmeden hakaret etmişim... Size karşı boynum kıldan ince.. Vay terbiyesiz ben, vayyy...Asın beni ....
Ya da ...........