İnsanların çeşit çeşit olması gibi doğruyu bulmanın, yanlışı görmenin, öğrenmenin ve öğretmenin çeşit çeşit yolları vardır. Bunlardan en etkililerinden biri de mizahtır.
Mizah, birçok insan için yanlışı görmenin en uygun aracıdır.
Seviyeye göre yapılan, kabadan inceye doğru giden, seyircisini de alıp götüren mizah, bir yerde kafasına dank ettirir: İşte bu! Yanlışım, yanılgım burada! İşte doğru bu!... dedirtir.
Bu ülkede artık yeterli mizah yok. Mizah adeta yasaklanmış. Politikacının mizahını yapamazsınız. Liderleri tiye alamazsınız. Din adamlarıyla ilgili bir komedi oynayamazsınız.
Hepsinin de nice nice komiklikleri vardır.
Gazete sayfalarını çevirin, TV. kanallarında dolaşın, az bir ağız bükme ile ne komediler çıkar politikacıların demeçlerinden, konuşmalarından. Fakat dokun, dokunabilirsen.
Bir de din adamları vardır. Dokuz yaşındaki kız çocuklarıyla nikah kıyılabilir diyen, öğretmenler vardır, dindar, eşofmanlı kız öğrencilere bakıp zina yapmış gibi olan.
Ülke bir tımarhaneye dönmüş de ağlayanı yok. Somurtuk, gergin, kavgacı insanlar. Her yerde kavga, her yerde ölüm, cinayet, kaza...