“Taş Devrini” yansıtan Kahve tenli Ortadoğu (Suriye, Irak, Afganistan vs)  Modern “sarı saçlı mavi gözlü” (Ukrayna)  Karşılaştırması

Ortadoğulu ve ezici çoğunluğu Müslüman olan ülkelerde savaş olması Dünyanın Rutin inlerinden biri haline getirilip o kadar kanıksanmış olmalı ki Ukrayna da savaş çıkınca herkes şaşkına döndü, sanki nesillerdir ilk kez savaş oluyormuş gibi bir hava oluştu dünyamızda.

Dünya medyasında çok çeşitli haberler yapıldı; Mavi gözlü, Sarı saçlı, modern batı ülkelerinden birinde savaş oluyordu

Dünyanın en iyi bilinen medya araçlarındaki programlarda, yazılarda, tartışmalarda derin hayretler ve şaşkınlıklar içerisinde; Mavi gözlü beyaz tenli insanlar öldürülüyor gibi birçok haber başlığı atıldı.'

Irk ve uluslararası statü konusunda rahatsız edici bir tavır takınan muhabirler Ukrayna'yı Irak, Afganistan veya Suriye gibi diğer ülkelerden daha “uygar” olarak nitelendirip ülkenin savaşı hak etmediğini belirttiler. İşte( sanki) hiç beklenmemiş bu savaş ile ilgili haber yorumlarına bir göz atmakta yarar var sanırım:

Burası Afganistan değil medeni Avrupa kenti

ABD merkezli CBS NEWS muhabiri Charlie D'Agata canlı yayında

"Burası on yıllardır kaos içerisinde yaşayan Irak veya Afganistan değil. Burası böyle şeyleri görmeyi hiç ummadığınız medeni Avrupalılara has bir kent." ifadelerini kullanması izleyenleri şaşırttı.

Muhabirin sözleri Twitter'da 1,5 milyondan fazla kez görüntülendi. Kullanıcılar D'Agata'nın ırkçı söylemini tarihi bir hata olarak yorumladı.

Muhabir skandal yorumunun internette viral hale gelmesinden sonra geri adım atıp özür diledi ve “Pişman olacağım bir şekilde konuştum ve bunun için üzgünüm. Çatışmaları asla karşılaştırmamalıyız, her biri benzersizdir. Kötü bir kelime seçimi yaptım, özür dilerim.” dedi.

D'Agata'nın yorumuna medya dünyasından en sert tepki Chicago Sun-Times muhabiri Nader Issa'dan geldi. Issa "CBS News bugün doğrudan ırkçılık düdüğünü çaldı" dedi ve ekledi;

“Kelimelerini dikkatle seçtiği versiyon buysa, alternatifi şu olur: Bunlar medeni beyaz insanlar, medeni olmayan kahverengi insanlar değil."

Üçüncü dünya ülkesi değil

ABD'li muhabir Charlie D'Agata talihsiz yorumlarında yalnız değildi. İngiltere'den meslektaşı bir kadın muhabir de benzer söylemlerle ırkçılık kervanına katıldı.

ITV News muhabiri Lucy Watson da bir tren istasyonundan yaptığı yayında "Ukraynalıların başlarına düşünülemez bir şey geldi. Burası gelişmekte olan bir üçüncü dünya ülkesi değil, burası Avrupa." ifadelerini kullandı.

Bombalardan kaçan Suriyelilerden bahsetmiyoruz

Fransız kanalı BFM TV'de konuşan başka bir yorumcu, “Putin'in desteklediği Suriye rejiminin bombalarından kaçan Suriyelilerden bahsetmiyoruz, Avrupalıların bizimkine benzeyen arabalarla kendilerini kurtarmak için ayrılmalarından bahsediyoruz” dedi.

Fransız Gazeteci Ulysse Gosset'i ise yaptığı bir yayın sırasında “21. yüzyıldayız, bir Avrupa şehrindeyiz ve sanki Irak'ta ya da Afganistan'daymışız gibi seyir füzesi ateşi var, hayal edebiliyor musunuz!” ifadelerini kullandı.

Sarı saçlı, mavi gözlü Avrupalılar öldürülüyor

BBC’ ye konuşan Ukrayna'nın eski başsavcı yardımcısı David Sakvarelidze ise canlı yayında "Benim için bu yaşananlar çok duygusal, çünkü mavi gözlü ve sarı saçlı Avrupalıların öldürüldüğünü görüyorum" dedi.

Bu haber yazısını pek uzatmaya da gerek olduğunu düşünmüyorum yazı başlığı ve dünya medyasında yapılan yorumların kâfi olduğu kanaatindeyim.

'Evet, Ortadoğu ilkel, kahverengi, taş devri mağara dönemlerinde yaşayan insanlar topluluğunu andırıyor çoğu zaman, ancak, bu insanlar, bu toplum, bu kültür ve tarih nasıl bu Dispotya da birleşti ve tüm dünya elbirliği ile ilkelliği, vahşiliği ve savaşı yakıştırıyor bu coğrafyaya. Dünya mı suçlu yoksa Ortadoğu diye nitelendirilen yerlerin insanları mı? Bunu iyi bir düşünüp sorgulamak lazım. Sonra en gerçekçi eleştiri ve tanımları yapmak mümkün olabilir.

Keşke Ukrayna ya da tüm Avrupa ya düşünüldüğü gibi savaş yakışmasaydı ve savaş hiç olmasaydı

Yıllar önce Irakta, suriyede başlayan kahverengi tenli ve kara gözlü kadınlara, çocuklara üzüntümüz gibi mavi gözlü beyaz tenli insanların zorla içine sokulduğu bu dehşet tabloyu görmeseydik.

Keşke savaşlar, acılar bu derece kanıksanmasaydı da; hem kendi acılarımıza hem de başklarının acılarına doyasıya üzülebilseydik.