Sen şairsin, sen yazarsın öyle mi?  Elindeki kanlı kaleminle ve satılık yüreğinle...

Yiyorsun...

 İçiyorsun...

 Yürüyorsun...

 Sevişiyorsun

Ve bunun adına yaşamak mı diyorsun m yoksa sen?

Ya sırf bunları yaptığın için sana insan mı diyeceğiz?

 Ya sev ya terket.. Ne sevdim ne terk ettim.. Sonra ya sevdiler ya sattılar...Ardından ver elini Alanya-Antalya; olmadı Avusturalya-Finlandiya ve sen hâlâ yaşadığını mı zannediyorsun gerçekten ..Bu kafaya nasıl sahip olduğunu bana da söyle ben de bileyim...

Sen yaşadığını mı zannediyorsun yoksa?

Adamların hasta ettiği kadınlar bitkisel yaşamda şimdi kadınların hasta ettiği adamlar ise bir kafeste makineye bağlı yaşıyorlar..

Ve evinde makinaya bağlı yaşayan bir sürü adam gördüm bir sürü de  kadın

Bir kadın tanıdım,  bir adam tanıdımın çin versiyonuydu, hem de  küçücük  bir porsiyonuydu.. Hatta saldır küçük eniştenin en küçük ve en alçak  prosiyonuydu... Bir adam tanıdım sana çok benziyordu ve sırf sana benziyor diye dün gece benzin döküp yaktım...

Ben senin beynindeki tümörüm sen acımdaki aşksın...

Bir bilsen ne kadar bir bütün olmuşuz. Hem birbirimizi tam anlamışız hem de tamamlamışız.. Ve senden sonrası tufan.. Sen ve senden sonrası yok; ne bir sevinç, ne de an... Senden sonrası artık ne kimse ben tam anlayabilir  ne de kimse tamamlayabilir  bu bendeki seni ve sendeki  beni.. Şifasız hastalığımsın sen .Lokman Hekim de istemem bu derdime hiçbir renk de girmesin dünyama ..Dert verecekse de yine senin gibi dert versin Allah'ım...

Allah'ım o gözler, o kaşlar her derde derman dağlar. Hele o gülüşler uğruna feda edilmez mi bu  dünya yakılmaz, bu şehir? Sen en güzel kanserimsin...

Sensizlik ve yokluk çok garip, anlatılması imkansız harap cümleler ve bitap düşmüş virane olmuş sözcükler...

Sensizlik artı onsekiz acılarımın pornosu ve bir üçgenin iç acılarının toplamı... ve dahi zaklarda bir lise oratoryosu hem de artı gerçek bir  ilköğretim korosu...

Bak etrafına hayat çok basit.. Oysa sen de şifreler şifreler ve bir şiir haltları...

 Da Vinci ve

Bir cinci

Denizin ortasında bir inci

Bir muskacı

Bir de bir hoca ellerinde küre yıldızlara selam vermekte ve sen kahkahalarla gülüyorsun yobaz gerici diye..

sonra da bilim diye rüya kuantum Reiki reenkarnasyon  enerji ve , bilumum eşcinsel şeylere sarılıp ilerici batılı modern oluyorsun..Öyle mi???

İlerici gerici hamm sofuyam ben en hasından ve en hamından...

Bir yanım Rahibe Teresa bir yanım 8 ay kar altında. Yaşamadan ölmekten korkmuyor musun hiç...

 Sevmeden

Dokunmadan

Kahkaha atmadan

Sevişmeden... Ölmek ne kadar korkutucu...

İnsan kanserden ve başka hastalıklardan ölmez.. Sensizlikten ölür insan.. Sevgisizlikten kırılır insanlık...

Pandemik ve endemik hastalıkların bile  tek nedeni sevgisizlik....

 İnsan sadece sevgisizlikten ölür...

 Sen sevilmemiş kabul görmemiş anlaşılmamış/sın sonsun...

Hasta olan ben değil sensin...Sen hastasın, hasta.. Ağır travmatik ve dramatik bir ruh hastası...

Dans etmez i.

Müzik dinlemez. Resim yapmaz.

Tiyatro izlemez bir ruh hastasısın.

Beni de kendine benzettin ve bak artık ben de hastayım senin gibi.. Mutlu ol.. Mutluluğun mutsuzluğum üzerine ise mutlu ol....

İşim de evim de ailem de evliliğim de her şey her şey kanser bu ülkede. Bu ülke kendisi kanser...

Farid Farjad'ın kemanında bir nota, Ferdi Tayfur'un şarkısında imece usulü bir çeşmeyim. Ne olur bana da söyle dün gece sana yapılan alçakça ihanetlerin acılarını nasıl dindirdin ve hasreti bir güne nasıl sığdırdın?

"Yılları bir güne nasıl sığdırdın?

Bana da söyle, bana da söyle ben de bileyim.

Hasretin acısını nasıl dindirdin?

Bana da söyle, bana da söyle bende bileyim.

Yüreğin ince ince sızlamadı mı?

Gözlerin gizli gizli ağlamadı mı?

Bana da söyle, bana da söyle,

Bana da söyle ben değil bileyim..

Sana yalvarmıştım

Sana ağlamıştım

Senden başka kimsem

Kimsem yok demiştim

Ben şimdi uzakta, hasret içindeyim.

Sen yoksun yanımda, hayalindeyim.

Anlatmadın ki bana derdini,

Söylemedin ki nerden bileyim?"

Arkadaşlığın, yoldaşlığın dostluğun ve kardeşliğin nasıl bir şey olduğunu bana da söyle ben de bileyim...

Bana da söyle bu kadar neden mutsuz olduğunu, niçin bu kadar karaktersiz, onursuz, alçak olduğunu ve başkalarının mutsuzluğu üzerine nasıl mutlu olabildiğini söyle ben de bileyim...